Kişilik bozuklukları üzerine pek çok paylaşımın yapıldığını gördükten sonra, hobi olarak ilgilendiğim bu konu üzerine bir yazı yazmanın ne kadar gerekli olduğunu fark ettim. İnsanların kişilik gelişiminin son evrelerinde, kendilerinin aslında kim olduğunun arayışının son yıllarında kişilik bozuklukları pek çok insanın dikkatini çekebilir. İsimleri sebebi ile -narsist, anti-sosyal ve çekingen kişilik bozuklukları gibi- insanlara kendilerinde de bu bozuklukların olduğu düşüncesi yerleşebilir. Ancak örneğin narsist bozukluğunuzun olduğunu düşünüyorsanız muhtemelen sadece narsist bir karakteriniz vardır. Narsist bozukluk ise insanların sıraya girdiği bir yerde sıranın en önüne geçip insanların tepkisi ile karşılaşınca şaşırmaktır.
Bununla beraber kendinize 'Ama ben normal değilim.' diyorsanız eğer Eugen Bleuler'in öğrencisine söylediği 'Hiç kimseye normaldir belgesi verme. Ben karıma bile vermem.' sözü sizi aydınlatacaktır. Ayrıca Frued'un normal nedir soruna verdiği 'Çalışmak ve sevmek.' cevabı, normal olmanın sanıldığı kadar karmaşık bir yapısı olmadığını anlamamızı sağlar.
Kişi kendi değerlendirmesini asla kendisi yapamaz. Çünkü kişi, söz konusu kendisi olduğunda bir taraftır ve olayları objektif değerlendiremez. Bu yazımı yalan yanlış yazılmış kişilik bozuklukları yazıları yüzünden insanların kendilerinde ve çevresinde bu bozuklukları araması sebebiyle yazdım. İnanın bana sizde ya da yakın çevrenizden birinde bu bozukluklardan biri olsa idi 'Acaba bende/onda bu bozukluk mu var?' diye sormazdınız. Çünkü çoktan psikiyatrinin yolunu tutmuş olurdunuz.
Kişilik bozuklukları yetiştirilme şartları, genetik yatkınlık, hastalık ya da sakatlık, psikolojik ya da akli sorunlar ile ortaya çıkarlar. Yetiştirilme şartları ile kişilik bozukluklarının nasıl olduğunu merak ediyorsanız oral dönem, anal dönem, oepidus dönemi gibi kavramları araştırabilirsiniz.
hepsinden biraz var sanki
Tamamen normalim. Her şeyim olduğu gibi normalliğim de mükemmel. Mükemmel olmadan duramıyorum nedense.
Birazdan aaaa bende şu varcılar gelir :)