Memlekette sevgilisi varmış demek, seni kandırmış olm, yedin mi sende? dedi Fırat. Sizin yüzünüzden gaza geldim kızı biraz daha incelemeli, araştırmalıydım dedim sinirle. Ne yapacaktın, nüfus kütüğüne mi bakacaktın? Bence de yalan atmış olm işte, seni kırmamak için sevgilim var yalanını uydurmuş. Neden diye bağırdım, neden? Ben 'aman askıntı olmasın diye yalanlarla savuşturulacak biri miyim? Neyim olm ben, besbelli var işte sevgilisi' dedim. Söylediklerimin tek kelimesine kendim de inanmamıştım ama ego falan derken darlandım.
Sakin ol abi dedi Cihan, haklısın neden yalan söylesin ki, bence de sevgilisi vardır mutlaka dedi. Aslında tam bu anda 'bana acımanızı istemiyorum bok herifler' çıkışı yapmam gerekirdi, ancak yine geç kalmıştım. Sustum.
Eve vardığımda ev arkadaşım Samet daha gelmemişti, odama çekildim, sigaramı yaktım, Makine Elemanları II kitabını kaldırdığım gibi duvara fırlattım, kantinde içtiğim zehir gibi çaylara, taş gibi zeytinsiz poğaçalara lanet ettim, neden hep beni buluyor böyle şeyler diyerek, kıçı kırık, basit kederimi ihtişamlı bir hale sokmaya çalıştım. Samet odaya girdi hışımla, abi iyi misin bir sorun yok ya dedi. Olmaz mı Samet'im, olmaz mı? Bu kardeşini bugün sırtından bıçakladılar, yarasını dağlamadan yollara vurdular kardeşim diyerek bilinmez bir yola doğru hızla ilerledim.
4. biradan sonra bundan sonra kız falan yok dedim, ne varsa dostlarda var be diyerek Samet'in elime gelen ense kısmını öpüverdim. Memleketteki sevgilisini s.keyim abi diye devam ettim. İstediğinde elini tutamadığın, koynuna giremediğin, başını omzuna yaslayamadığın bir sevgilin olsa ne olur olmasa ne olur amk, bak bana senin için sabah derslerine girdim lan ben, kantinlerde sürttüm, adını öğrenmek için haftalarımı verdim ben kahpe diye bağırdım.
Sabah uyandığımda dünkü kıyafetlerim hala üzerimdeydi. Bugün hangi gün diye düşündüm, sanki okula gideceksin, sana ne dedim kendi kendime. Bir süre tavanı izledim, izledim... kaç saat oldu bilmiyorum. Ah ulan Feride dedim, senin memleketin nere?