Babalar ve oğullar...Kimi zaman bir sevgi/nefret ilişkisidir bu. Kimi zaman bir rekabet. Bir özlem, bir çaresizlik kimi zaman; kimi zaman başka hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak bir sevgi...Ne olursa olsun çok çok başkadır: Baba ve oğul ilişkisi...
Babalar ve oğullar...Kimi zaman bir sevgi/nefret ilişkisidir bu. Kimi zaman bir rekabet. Bir özlem, bir çaresizlik kimi zaman; kimi zaman başka hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak bir sevgi...Ne olursa olsun çok çok başkadır: Baba ve oğul ilişkisi...
BEN HAYATTA EN ÇOK BABAMI SEVDİM...
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici-hep, hep acele işi!
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezberledim gurbeti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu
40'ı geçerse ateş, çağrırlar İstanbul'a
Bir helalleşmek ister elbet, diğ'mi, oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oyununu
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim...
Can Yücel
Çok güzel bir paylaşım olmuş. Bu sitede nadir görülen bir şey bu.
26. "Ve kaç yaşında olursa olsun, bir oğul ancak babasını kaybettiğinde bir "yetişkin" olur..." beni çok etkiledi. 2 sene önce babamı kaybettim.hayat artık bambaşka artık eskisi gibi değilim.insan biliyorki artık birisinin oğlu değilsin.. artık babalık sırası sende..
Bu yazılanlar her baba için geçerli değil.