Uzun zaman sonra, son iki haftadır Beşiktaş maçlarına stada gidiyorum.
Vodafone Park’ın camlarında bile “sevinmek için sevmedik” yazıyor ve sonuç 4-1 kazanılan Karagümrük maçından mutlu ayrılamıyor taraftar.
3-1 kazanılan Sivasspor karşılaşmasının 75. dakikasından sahada bir ıssızlık kol geziyor oyuncu değişikliklerinden sonra…
Hem kazanıp hem mutlu olma faslı ne zaman başlar acaba Beşiktaş için?
Öyle kanıksamışız ki aşkın tarifinin cefa ve belki de kavuşamamakla eş olduğunu; kötü günlerde yan yana olmakla ölçüyoruz Beşiktaş aşkımızın gücünü.
Oldukça fazla tezahüratta “ölüm” ensemizde soğuk bir nefes…
“Beşiktaş seninle ölmeye geldik, Beşiktaş!”
Siyahın yanındaki beyazı, ölümün diğer yüzü yaşamı ne zaman seçeceğiz?
“Kanser JK” derken bile zaten bildiğimiz bir film sonu gibi yandan tebessüm etmek mi tüm meselemiz? Hastalık yerine sağlığı seçmek nasıl peki?