İdam cezası gerçekten de büyük suçların sonunu getirebilir mi?
İdam cezası gerçekten de büyük suçların sonunu getirebilir mi?
Özellikle tecavüz suçlarında caydırıcı olacağı için savunulan idam cezası ilk bakışta bu suçları önleyecek, hatta diğer birçok suçta da caydırıcı etki yaratacak gibi görünüyor olsa da bu konuda tartışmalar netleşmiş değil.
Bir kısım idamın bu suçları kökünden sonlandıracağını savunsa da bu konuda yapılan bazı araştırmalar bir kez daha düşünmeyi gerektiriyor.
Çoğunlukla gözden kaçırılan bir detay olsa da Türkiye'de bu uygulamanın geçmişte örnekleri var. Darbe dönemi ve politik nedenleri bir kenara bırakacak olursak 1984 öncesi yaklaşık 60 yılda Türkiye'de 700'den fazla idam gerçekleşti.
Gelin, idam tartışmalarını araştırmalar ve örnekler üzerinden inceleyelim ve sonrasında bir karara varalım.
Konunun iki yönü var, ilki bu cezayı alacak kişilerin hakim karşısına çıkışı öncesi. Yani, tecavüze uğrayan kadınlar yapılan araştırmaya göre onlara tecavüz eden kişinin öldürüleceğini bildikleri için bu olayı hukuka taşımaktan çekiniyor.
İkincisi ise idam cezaları çok uzun yıllar süren mahkeme süreçleriyle nihayete erebiliyor. Bir kişinin tam anlamıyla suçlu olduğunu anlamak bir yana kararların birden çok kez temyize götürülebilmesi yargı sürecini neredeyse 'cezasız' geçirmesine yol açabiliyor.
Hatta idam kararları tartışmalı olsa bile böylece ölüm oranlarının genelinde de bir azalma yaşandığı savı öne sürülüyor. Fakat bir diğer araştırma, bunun tersini söylüyor.
Araştırmaya göre ABD özelinde, yapılan araştırmaya göre idam cezasının olduğu eyaletlerle diğer eyaletler arasında suç oranları hemen hemen aynı. Hatta bu noktada idam cezasının uygulama biçimi de Hindistan gibi tartışmalı.
Bu da suça meyilli olanların gözündeki risk algısını değiştirebiliyor ve kişiler idam cezasıyla karşılaşma ihtimallerini düşük görebiliyor. Bahsi geçen cezaların bir kısmında hafifletici sebepler olması bir anlamda garip bir yanılsama yaratarak suç işleyen herkesin kendine göre hafifletici sebepleri olduğunu düşündürüyor.
Fakat sadece sayılar bizim için yeterli olmayabilir ve cezalar genel olarak suçluların zihninde tahmin ettiğimiz etkiyi yaratmakta eksik olabilir.
Bir emekli savcı, caydırıcılığın tahmin edildiği kadar büyük bir fark yaratmadığını anlatırken şöyle söylüyor: 'İstatistikler ne söylerse söylesin, insanlar suç işlemeden önce yakalanma risklerini göz önüne alarak karar vermiyorlar.'
Bir teoriye göre her idam cezasının önlediği cinayet vakası sayısı beş. İdam cezası yerine ondan daha az caydırıcı herhangi bir ceza verildiğinde cinayet sayısı beş artıyor.
Peki bu teori ne kadar doğru? Veriler ABD özelinde daha sağlıklı olduğu için yine oradan ilerleyelim, ABD'de idam cezasının kabul edildiği ve uygulandığı eyaletlerdeki cinayet oranları Avrupa'da seçeceğiniz herhangi bir ülkeden neredeyse 5 kat daha yüksek.
Önümüzdeki dönemde gündeme gelip gelmeyeceğini bilmiyoruz ama gelin tartışalım, sizce idam cezası caydırıcı mı yoksa bir intikam aracı mı ve yeniden uygulanmalı mı?
Adalet bu ülkede yanlış kişilere ceza kesiyor. İdamın gelmesi halinde tecavüzcüler değil, masumların idam edilmesine karar verilir. Bu yüzden mantıklı bir arayış değil.
yüz kızartıcı suç işleyenlerin cezaevlerinde gereksiz oksijen ve vergi tüketmelerine gerek görmüyorum.
Caydırıcılığını bilmem ama adaletli olduğu kesin