Berlin'in Kreuzberg semtinde, 28 yıldır aynı binada bulunan 'Bizim Bakkal', binanın yatırımcıya satılması sebebiyle kapatılıyor. Bakkal sahibi Ahmet Çalışkan, tek başına kahramanca bir mücadele içine girmişken, ona olan desteğin bir anda büyüdüğünü görmüş.
Kucağında bebeğiyle gelen anne, 10 yaşlarındaki bisikletli çocuklar, okuldan dönen gençler, ocağındaki yemeğin altını kapatan ev kadını, genci yaşlısı, erkeği kadını, çalışanı işsizi, esnafı politikacısı 'Bizim Bakkal'ın önünde bir araya geliyormuş.
Daha önce de Bizim Bakkal’ın üç sokak ilerisinde hizmet veren bir çamaşırhane büyük bir zincir şirket tarafından satın alınmak istenmiş ama mahalleli birlik olunca, hukuksal hiçbir yaptırımda bulunmak mümkün olmadığı halde çamaşırhaneyi kapattırmamışlar. Şimdi aynısını Bizim Bakkal için uyguluyorlar.
Saat 19.00'da Bizim Bakkal'ın önünde toplanan grup, bu kez çok daha güçlü bir dayanışma gücüne sahipmiş.
Serbest kürsü sırasında görülen bir isimse, kahraman bakkalımıza büyük bir gurur vermiş. Sosyal Demokrat Parti (SPD) Federal Meclis milletvekili Cansel Kızıltepe de destek vermiş.
“Her geçen gün semt sakinlerinin benimle dayanışması büyüyor. Benim tek başıma bir kahraman gibi direnmem bir sonuç vermeyecek. Ama mahalleli, komşular ve siyasetçilerin desteği beni çok mutlu ediyor. Kendiliğinden bana destek oluyorlar” diyen bakkal, sonucu ne olursa olsun direnişine devam edeceğini söylüyor. Çalışkan çifti, kendilerine destek veren mahalle sakinlerine teşekkür ediyor.
Tabi karakterlerle beraber, zaten sevdiğimiz, çocukluğumuzun yadigarı bakkalara sevgimiz bin kat daha artıyor...
Ferhan Şensoy'un 1980'li yıllarda yazıp sahnelediği oyunda, gönlümüzün sultanı samimi bakkal ablamızı kim unutulabilir ki...
O asabi, meraklı, babacan bakkal, gönüllerimizde taht kurmuştu...
Ölüm haberini aldığımızda, hepimizden birer damla yaş süzülmemiş miydi?
Ne kadar huysuz olursa olsun, tüm mahallenin biricik Erdal Abi'sine yapılsa Leyla il Mecnun dizisinde de benzer bir ayaklanma sahnesi görmez miydik?