Risk almak veya kendilerini ortaya koymak daha zor gelebilir. Evde oturmak veya güvende kalmak için hissettiğimiz teşvik, çoğu zaman eleştirel iç sesimizden gelir. Bu iç ses, kendi kendini yatıştırıcı sözler sunar: “Şimdi dışarı çıkıp ne yapacaksın. Boşver evde dinlen, sonra çıkarsın.” Bu sesle ilgili sorun, daha sonra 'Ne kadar zavallısın, evde yine yalnızsın. Hayatının geri kalanında yalnız kalacaksın.' gibi düşüncelerle sana yönelmesidir.
Kendimizi “rahatlatmak” için kullandığımız birçok aktivite aslında sonunda kendimizi kötü hissetmemize neden olur. Bunlar hayatta gerçekten istediğimiz şeyin peşinden gitmekten kaçınmamıza neden olur. Rahatlık alanına düşmeye direnmek ve eleştirel iç sesimizin etkisine defalarca meydan okumak önemlidir. Dünyaya açılmak, gülümsemek, göz teması kurmak ve birisini aradığımızı arkadaşlarımıza bildirmek için harekete geçmeli ve çaba göstermeliyiz. Yeni aktiviteler denemeli ve hatta kendimizin yeni kısımlarını ve bizi neyin mutlu ettiğini keşfetmenin bir yolu olarak farklı insanlarla çıkmayı denemeliyiz.
İlişki pişmanlıktır başlamayın. Mis gibi hayatım vardı be! Kendime kastım varmış haberim yokmuş!
Yalnızlık Allah'a mahsustur. Psikolojik sorunlar yaşayan bunlarla boğuşan biri olarak söylüyorum, tüm bu psikolojik sorunların temel sebebi yalnızlıktır. Tabiki önünüze gelenle evlenin demiyorum ama elbette sizi seven, değer veren, birlikte eglenebileceginiz bir insan karşınıza çıkar o zaman kaçırmayın işte.