1911 yılında Görele'de doğan şair, sanatın birçok alanına ilgi duymuş ve hayatı boyunca sanat ile iç içe yaşamıştır. Özellikle lise yıllarında yazmaya başladığı yalın dilli kendine özgü şiirleri, dönemin ünlü birçok dergisinde yayınlanarak kendisini başarıya ulaştırmıştır. İşte eşsiz şairin Çakıl'dan Gitti Gidecek'e Mutlaka Okumanız Gereken 15 Şiiri...
Erimek belirsizce her şeyde,
Karışmak sulara yıldızlara
sana büyük şehirlerden bahsedeceğim.
en büyük camiler orada kurulur,
en küçük mezarlar orada kazılır
en kara yazılar orda dizilir.
Eskiden yeterdim kendime
Artardım bile
Şimdi ne yapsam nafile! ...
Yar yar!..Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar
Değirmen misali döner başım
Sevda değil bu bir hışım
Gel gör beni darmadağın
Tel tel çözülüp kalmışım.
Sevmek
Güzel meslek
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Karanlıkta yüzüne bin mumluk lâmba tutulmuş
Gözleri, yüreği kamaşmış insandır
Aptaldır, hastadır, kahramandır
Bütün kitapları yakmalı
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır.
Bir şüphedir sarmış yüreğimizi
Ya kendini aldatıyor demişiz ya bizi
Bir şüphedir demir atmış yüreğimize
Pamuk ipliği ile bağlamışlar bizi
Düğüm üstüne düğüm şöyle dursun
Bir çalım bir kurum hepimizde
Nereden inceyse oradan kopsun..
Bir bulut uçardı
Başı boş bedava
Yandı kül oldu.
Hüzün geldi baş köşeye kuruldu
Yoruldu yüreğim yoruldu.
Zaman dediğin hasba üç ayaklı
Birinin canı ötekinde saklı
Her şey çözülüp gidiyor bu dünyada
Birbiri içinde
Benim güllerim olmadıkça
Senin bahçelerin yetim, yitik
Dostluğumuz güzel bir kuştu
Alkanat morkanat belalı bir kuş
Otuz yıl nuh demiş kafeste durmuş
Kadrini bilmemişiz uçmuş
Ağaç bütün
Işık bütün
Meyve bütün
Benim dünyam paramparça.