Dünya'dan Alaattin Aktaş, 'O ilk düğme yok mu ilk düğme, yanlış iliklenen...' başlıklı yazısında, şunları söyledi:
Ben bugüne kadar krediye zorunlu karşılık uygulandığına hiç tanık olmamıştım, konuya çok daha hakim dostlarıma sordum, onlar da böyle bir uygulama görmemişti.
Yani şapkadan bir tavşan daha çıkarıldı!
Bu ifade bana değil değerli meslektaşım Uğur Gürses’e ait. Gürses, Merkez Bankası’nın aldığı bu kararı işte böyle değerlendiriyor:
“Kapıyı açık bırakıp pencerelere demir yaptırmak gibi olmuş sizin makro ihtiyati tedbirler.”
Durumu bundan güzel özetleyen bir ifade herhalde olamazdı.
Ama ne yaparsınız ki kapı bir türlü kapatılamıyor, izin çıkmıyor buna!
Kapıyı kilitlemek bir yana, kapatmaya bile izin alamayanlar da kulağı tersten göstermenin de ötesine geçip böyle türlü türlü icatlarla kredileri pahalı hale getirmeye, kredi hacmini daraltmaya, bunu sağlamak suretiyle de enflasyonla ve cari açıkla mücadele etmeye çalışıyor.
Oysa o ilk düğmeyi doğru ilikleseydik; faizi artırmasak bile gereksiz yere indirmeseydik, yani kapıya şöyle sağlam bir kilit taksaydık, tüm pencerelere demir yaptırmaktan ve evin güzelliğini bozmaktan ve üstelik bunu çok daha maliyetli bir şekilde yapmaktan kurtulurduk.
Ama olmaz! Kapı açık duracak!
koca ülkeyi yobazlara teslim edersiniz sonucunada katlanırsınız...normalde bunlar bir bakkalı bile yönetemeyecek kapasitede.tek bildikleri çalmak çırpmak yetim hakkını pudra şekerine çevirmek ya Allah bismillah