Konu ekranlarda cinsiyetlerin temsil edilmesi olduğunda Hollywood filmleri çok basit bir testi bile geçemiyor. BBC'den derlediğimiz araştırmaya bakılırsa durum 1930'lardan vahim.
Konu ekranlarda cinsiyetlerin temsil edilmesi olduğunda Hollywood filmleri çok basit bir testi bile geçemiyor. BBC'den derlediğimiz araştırmaya bakılırsa durum 1930'lardan vahim.
Bir filmin Bechdel testini geçmesi için, adı olan en az iki kadın karakterin birbiriyle erkeklerden başka bir şey hakkında konuşması gerekiyor. Bu konuşmanın filmde BİR defa gerçekleşmesi bile yetiyor.
Dünya kadar filmin %51'i bu testten kalırken yarısından azı bu testi geçmiş.
Bu sene aday olan iki diğer filmle beraber.
Sonuç: Başarısız.
Önemli iki kadın karakterin isimleri 'hemşire' ve 'hostes'.
İki kadın sinemaya gitmeye karar veriyor, birisi film seçerken çok katı 3 kuralının olduğunu söylüyor:
1. Filmde en az iki kadın olması gerekli.
2. Bu kadınların birbiriyle konuşması gerekli.
3. Konuştukları konu bir erkek olmamalı.
Ne yazık ki şu an bu yüzde 1930'lardan düşük. Hatta kulağa ne kadar komik gelse de, Gravity bu testi geçemezken bir sürü pornografik film geçiyor. Bu testi geçip geçmediğini merak ettiğiniz filmler varsa bechdeltest.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Kimisi bazı filmlerin sadece bir sahnedeki konuşmayla geçmesini eleştirirken, diğerleri yalnızca cinsiyet değil başka konuları da nasıl temsil ettiklerini görmemiz gerektiğini savunuyor. Bu konuya etnik kökenleri, ırkları da dahil ettiğimizde çoğu filmin testi geçemeyeceği apaçık. Ödüllü filmler, dünya nüfusunun yarısından fazlasını temsil etmiyor.
Oscar tarihinde 89 kazanandan yalnızca 44'ü bu testi geçmeyi başardı. Argo ve Schindler's List dahil. Bu örneklerin ikisinde de kadınların çok az repliği var ve birkaç muhabbet sayesinde bu testte başarılı oluyor film.
Eleştirmenler ve hayranlar, bir filmin testi geçmesi için iki kadın arasında ne kadar çok muhabbet geçmesi gerektiği hakkında hala tartışıyor.
Bu araştırma Amerikan filmleri ve İngiliz dili üzerine olsa da ABD dışındaki birçok ülke filmlerde cinsiyet dengesini çok iyi ayarlıyor. Hollywood bu konuda büyük bir problem.
Bu sırayı Güney Kore, İngiltere, Brezilya ve Almanya takip ediyor. Bu araştırma, 2010-2013 arasında gösterime giren filmler üzerinde yapılmış.
Kathryn Bigelow, The Hurt Locker için 'En İyi Yönetmen' ödülü de aldı, ancak komiktir; film Bechdel testini geçemedi.
'Black Panther gerçekten heyecan verici çünkü küçük bir sanat evi tarafından yapılmadı, Marvel ve Disney'den çıkan devasa bütçeli bir film bu. Film mükemmel olmasa da, 'zeki ve cesur' birçok kadın karaktere sahip ve bu kadınlar kuralları temsil ediyor. Seyircinin bu kadar heyecanlanmasının sebeplerinden biri de bu.' diyor.
Geleceğin film yapımcıları için avantajlı bile olabilir. 21. yüzyılda bu konunun artık aşılması gerekiyor. 😠
Yine diyorum biri çıkıyor kendine göre kriter uyduruyor sonra vay efendim bu film testi geçemedi seksist.Hemen sazanlamayın önce bir araştırın.Neymiş bu test.Bu test bir karikatürden geliyor.Bu kadar alt metni güçlü.O zaman tüm filmler islamafobik.Çoğunda bir tane bile müslüman karakter yok.Olacak yani uzayda bile geçiyor olsa biri çıkıp ben Müslümanım diyecek yoksa İslamafobiktir o film.Böyle fikirleri kullanıp kendine kontenjan açmaya çalışanlara uyuz oluyoruz neymiş Dunkirk'te kadın yokmuş.Bak sen Acaba savaşta erkekler savaştığı için olabilir mi?(Ayrıca askerleri kurtarmaya gelenler arasında kadınlar vardı.En cesaret gereken işlerden birini yapıyorlardı)
Güzel. Hiç dikkat etmediğim bir durum. Her filmde olmaz tabi ama (savaş filmleri gibi) genelde olması gerek. Hatta bence bir erkek, ev işleri, çocuk ve alışveriş ile ilgili de konuşulanları saymamaları lazım.
Aşılması gereken şey, tarihi olaylarda bile kadının rolü aranması. Mesela Darkest Hour; filmde William Churchill'in başbakan seçilmesi ve 2. Dünya Savaşı için aldığı kararlardan bahsediliyor. Orada kadını nereye koyacak ? Karısı var zaten, yeterince evin içindeyken destek olmaya çalışıyor. Sekreteri var, onun için yazı yazıyor. O zamanlarda kadınların etkisi bu kadardı. Dunkirk de yine tarihi bir olay. Churchill'in emriyle bütün ticari tekneler, gemiler Fransa'ya gidip askerleri İngiltere'ye getirmekti. Dunkirk'te mahsur kalmış askerlerin içerisinde kadın askerlerin olması beklenemezdi herhalde.