Türkiye'nin 'canavar anne' olarak gördüğü Müge Öğretmen, “Her şey bir gün ortaya çıkacak, herkes gerçekleri o zaman anlayacak” diyor
Türkiye gazetesinden Balçiçek İlter'e konuşan Müge Öğretmen, Bebeğimi terk etmedim emanet ettim Berk'i niçin ölüme terk ettiği” yönündeki sorular üzerine, “Ben bebeğimi terk etmedim, arkadaşa emanet bıraktım” cevabını verdi. Kendisinin suçlu olmadığını defalarca tekrarlayan Müge, “Oğlum niye gitti, ben içerideyim, suçlu neden dışarıda!” diye de sordu.
-Kocandan biraz bahseder misin?
-Arkadaşlarım tanıştırdı, askerdi. Denizaltıcı. Eş durumundan tayinim çıktı zaten yoksa Kars'ta mutluydum okulda. Ailem çok karşı çıktı ''Aman asker, polis olmasın'' dedi.
-Neden? Ağabeyin de polis değil mi?
-Zorlukları biliyorlar... 2009-2012 yılları arasında evli kaldım.
-Aşık oldun mu?
-Yalnız kalamam dedim ya, onunla beraberdik, aşık olmadım.
-Peki ya çocuk?
-Hiç istemedim. Güvenemiyordum çünkü. Bu endişemi kocama da söyledim, o da üstelemedi, hamile kalmamam için o tedbir aldı.
-Niye ayrıldınız?
-Zaten kültürel farklar yaşıyorduk. O Kırıkkaleli ben Hatay... İçin işine alkol ve bekâr arkadaşlarla gezmeler de girince yürütemedim. Bir de çok yalnız kalıyordum hep görevdeydi. Denizaltında haber bile alamıyordum. Zor tabii. Ailemim maddi durumu iyidir benim. Aldığım, giydiğim her şey sorun olmaya başlamıştı...
-Boşandıktan sonra mı bebeğinin babasıyla tanıştın?
-Tayyar... Yine arkadaşlarım tanıştırdı. O farklıydı...
-Nasıl farklıydı?
-Hiç hesap ödetmedi bana...
-Bu mu tek farkı?
-Yok Adanalı üstelik bizim kültüre yakın....
-İyi davrandı bana... Evlenme teklif etti, yüzük aldı, ailesiye tanıştırdı.
-Niye ayrıldınız peki?
-Hamile kalınca telefonlarıma çıkmamaya başladı. Evlilik evraklarını istedi hepsini topladım nüfus cüzdanı, sabıka kaydı, fotoğraf falan. Ailesinin yanına Adana'ya gittik. Orada beraber kaldık, ailesi komşulara arkadaşlara yakınlarına ''gelin'' diye tanıttı beni... Hediyeler aldılar.
-Peki sen evliliğinde bile dikkatliydin çocuk istemiyordun, nasıl hamile kaldın?
-Bir gece benim evde zorla oldu...
-Nasıl zorla?
-Evlenmeden beraber olmam dedim ama zorla oldu. Bu konuda konuşmak istemiyorum.
-Adana'da ailesinin evinde beraber kaldık dedin...
- Orada artık ''Gelin'' oldum zannediyordum. İki kez zaten. Sonra sürekli telefon açıp regl oldun mu olmadın mı diye sormaya başladı, evlilik işlemlerini geciktirdi.
-Ya senin ailen?
-Bir polisle arkadaşlık yaptığımı biliyor ama tasvip etmiyorlardı. Adana'ya gittiğimi sadece kız kardeşime söyledim.
-Sonra?
-Sonra tek başıma kaldım karnımdaki bebekle. Tayyar'a hiç ulaşamadım. Kardeşini aradım. O bana ''Sakın bir daha bizi rahatsız etme'' diye bağırdı. Sonra arkadaşlardan duydum, ''Benim için evlenip boşanmış o'' demiş. Ben hiç saklamadım ki...
YALNIZ BIRAKMADIM
-Doktora ne zaman gittin?
-Tayyar'la konuşuyorduk, sürekli soruyordu ''Ne oldu?'' diye... Sonra bir gece rüyamda hamile olduğumu gördüm ve ertesi gün doktora gittim. Doktor ''Geç kalmışsın'' dedi. Ağlamaya başladım ''Doğuramam'' dedim. Bunun bir yolunu bulalım diye yalvardım. Evlenirsin dert etme diye beni ikna etmeye çalıştı. Sonra bana acıdı herhalde başka bir doktorun numarasını verdi.
-Ona gittin mi?
-Yok ona değil ama başka bir arkadaşımın doktoruna gittim, o da ''Alamam'' dedi. Ben de doğururum ama sonra bir merkeze bırakırım diye düşündüm. Sonra vazgeçtim çünkü içimde büyüdükçe farklı hissetmeye başladım. Veremeyeceğimi anladım.
-Hamile olduğunu kimse bilmiyor muydu?
-Tayyar biliyordu, bir de bir iki arkadaşım, o kadar. Aileme söylemedim.
-Ya okuldakiler? Komşuların? Nasıl fark etmediler?
-Komşularımla samimi değilim. Ayrıca kimsenin özel hayatına girmem onlar da benimle ilgilenmezler. Okuldakiler de fark etmedi.
-Kilo almadın mı?
-Meyve ağırlıklı besleniyordum zaten pek yiyemiyordum ama kilo aldım tabii. Bol kazaklar giyiyor ve belimi kemerle bağlıyordum. Belli olmuyordu.
-Doğum başladığında yalnız mıydın?
-Evet. Kan geldi, paniğe kapıldım çünkü arkadaşlar kan gelirse kötü demişlerdi. Ben de hastaneyi arayıp randevu aldım hemen.
-Niye Acil'e gitmedin?
-Orada gözükmek istemedim.
-Sonra?
-Aşırı bel ve karın ağrım vardı. Kanamam da vardı, düşürüyorum zannettim. Taksiye atladım gittim. Üniversiteden bir arkadaşım var, sonra o yanıma geldi. Ultrasonda bir terslik var dediler ve beni acilen devlet hastanesine gönderdiler. Ortada bir terslik varmış.
-Neymiş o terslik?
-Görememişler bebeği... Normal doğurdum orada ama zor doğurdum.
-Nasıl anlatırsın o anı?
-Anlatamam ki... Vermediler bebeğimi kucağıma... Mosmor çıktı bu ex oldu falan diye konuşmaya başladılar... Ağlamadı bebeğim... Çok korktum, kucağıma alamadım. (Ağlıyor)
-İlk ne zaman gördün?
-Kuvözde... Minicik bir mandal vardı burnunda, çok küçüktü.. İçim eridi. İsmini Berk koydum o zaman. Sonra 19 gün ayrı kaldık. İşim dolayısıyla her gün Gebze'ye gidemiyordum ama telefonla bilgi alıyordum. Arada ziyaret ediyordum
-Nesi varmış?
-Böbrek büyümesi varmış, ciğerleri gelişmemiş. Sonra evi hazırladım bebeğimi getirdim. İlaçlarını aldım. Ayrıca göbeğine bir ilaç sürüyordum mikrop kapmasın diye... Ağzında pamukçuk çıkmış onun için ilaçlar aldım.
-Okula nasıl gittin geldin? Tek başına mı bıraktın?
-Olur mu öyle şey? Çocuğu olan yakın bir kız arkadaşıma bırakıyordum.
-Hiç yalnız bırakmadın mı?
-Markete alışverişe giderken yalnız bıraktığım oldu ama 10 dakikayı geçmez.
-Sonra tatile mi gittin? Ekim'de?
-Ailem yanlarına gitmem için baskı yapıyordu... Daha fazla oyalayamazdım.
-Bebeğini yalnız mı bıraktın evde?
-Hayır.
-Yalnız kalmış ama...
-Yalnız bırakmadım, emanet ettim. Emanet ettiğim kişinin kim olduğunu da söyledim.
-Kime?
-Polise, savcıya...
-Üniversiteden arkadaşın mı? Hani seninle doğuma gelen?
-Konuşmak istemiyorum...
-Neden?
-Her şey ortada, isim biliniyor zaten.
'Ölüme terk etmedim!''
-9 gün boyunca bebeğini arayıp sormadın mı?
-Ailemin yanından arayamazdım ama iyi olduğunu biliyordum, yine de sürekli ağlıyordum
-Niye?
-Ne olacağını bilmiyordum çünkü hayatımda.
-Dönünce ne oldu?
-Eve gelince arkadaşım yoktu, şaşırdım, içerden bir ağlama sesi gibi bir şey duydum zannettim hemen mama hazırladım, bebeğime gittim. Hiç kıpırdamıyordu. Gözleri kocaman açıktı. Anlayamadım. Zorladım mama yesin diye... (Ağlıyor)
-Sonra?
-Kaptım ve acile götürdüm ne oldu bebeğime diye....
-Emanet ettiğin kişiyi aramadın mı?
-Aradım tabii. Acildeki doktor bana bağırmaya başladı ''Boğdun mu zehirledin mi, dövdün mü ne yaptın bu çocuğa?'' diye bağırıyordu. Ben 'o zaman ben yoktum' dedim. Ailemin yanında olduğumu o zaman söyledim. Tatile gittim başkası bakıyordu dedim.
-Sonra ne oldu?
-Sonra tutukladılar beni. Orada bezleri niye büyük aldın? Niye kimlik çıkarmadın diye sordular. Bana yardım eden arkadaşım acele etme kimliği çıkartırız demişti. Bezi uygun almamış olabilirim. Eğitimliyim ama hata yapabilirim.
-Olup biten nedir sence? Seni bebeğini ölüme terk etmekle suçluyorlar. Bıraktın mı bebeğini?
-Ben insanlara güvendim, kandırıldım, dürüstlüğümden faydalandılar... Bebeğimi ölüme terk etmedim, oğlum niye gitti ve ben niye burdayım? Suçlu niye dışarıda?
-Hoşuna gitmeyecek bir şey soracağım cevap vermek zorunda değilsin tabii. Acaba bir an gelip de bebeğini istememiş ve ondan nefret etmiş olabilir misin? Ben de doğum yaptım ve insan lohusa sendromuna çok sert yakalanabiliyor.
- (uzun bir sessizlik) Bu soruya cevap vermek istemiyorum
-Peki son soru... Tekrar anne olmayı düşünüyor musun?
-Tekrar anne olmak isterim de... (Dalıp gidiyor uzaklara) Allah sevgim büyüktür her şey ortaya çıkacak bir gün, herkes görecek...
Kaynak: Balçiçek İlter/TÜRKİYE GAZETESİ