Bu alandaki araştırmalar çok yeterli olmasa da ısırgan otu çayı geleneksel olarak dünyanın birçok yerinde cilt bakımı için kullanılmaktadır. Isırgan otu çayının analjezik ve anti-inflamatuar özellikleri sivilceyi, egzamayı, tahrişi ve cildinize zarar veren diğer lekelerin belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabilir. Çaydaki antioksidanlar da iyileşmeyi hızlandırabilir ve derideki sorunlardan kaynaklanan yara izilerini önleyebilir. Bu etkileri sağlayabilmek için çayı için ve ardından soğuduğundan doğal dokulu bir bez ya da sünger yardımıyla cilde uygulayın ve maksimum emilim için biraz bekletin.
Isırgan çayının üzerinde yapılan en umut verici araştırmalardan biri böbrekler üzerindeki etkisiyle ilgilidir. Güçlü bir diüretik olarak ısırgan otu sağlıklı ve düzenli idrara çıkışı teşvik etmeye yardımcı olabilir. Birçok kişi, hayatlarının idrar ve cinsel yönlerini etkileyebilen Benign Prostat Hiperplazisine (İyi huylu prostat büyümesi) maruz kalır ve bunun için birkaç güvenilir tedavi vardır. Isırgan otu çayının bu semptomları en aza indirdiği ve bazı cinsel yan etkilerle birlikte prostat sağlığını iyileştirebildiği öne sürüldü. Ayrıca böbrek taşlarının oluşumunu önlemeye de yardımcı olabiliyor.
Isırgan otu çayının antioksidan ve antienflamatuar özelliği, bağırsaktaki bakteriyel dengesizliklerin neden olduğu IBS, kabızlık, diyare ve genel mide rahatsızlığı gibi sindirim problemlerini en aza indirgemek için mükemmel bir yöntemdir. Isırgan otu çayı, bağırsak solucanlarını ve parazitleri öldürmeye de yardımcı olabilir, gastrointestinal sağlığınızı tekrar yoluna sokar ve faydalı bakterilerin büyümesini teşvik eder.
Isırgan çayında bulunan flavonoid ve karotenoidler, yüksek konsantrasyondaki C vitamini ile birlikte bu çayı etkili bir bağışıklık sistemi güçlendiricisi haline getiriyor. Antioksidanlar, hücresel mutasyona ve kronik hastalığa neden olan hücresel metabolizmanın tehlikeli yan ürünleri olan serbest radikalleri arayıp nötralize edebilen güçlü maddelerdir. Bağışıklık sisteminizi ısırgan otu çayıyla oksidatif stresle mücadeleden kurtarabilirsiniz.
Isırgan çayında, kalsiyum, magnezyum ve demir içeren büyük miktarda mineral var. Bu çay, anemiden muzdarip kişiler için faydalı olup aynı zamanda yaş ilerledikçe kemik mineral yoğunluğunun kademeli olarak parçalanmasını önlemeye yardımcı olabilir. Osteoporozun başlamasına riskine karşı direnmek için yaşlandıkça ihtiyacımız olan mineralleri almamız gerekiyor. Bu çayda bulunan antioksidanlar ve mineraller vücudunuzu genç hissettirmeyi sağlayabiliyor.
Isırganda doğal analjezik ve anti-inflamatuar bileşikler var ve bu da onları tarih boyunca popüler hale getiren özelliklerden en önemlisi diyebiliriz. Bir kas ağrısı, boğaz ağrısı, baş ağrısı ya da herhangi bir darbe ya da çürük hissi için bu çayı içerek ağrıyı ve iltihabı biraz olsun hafifletebilirsiniz. Isırgan otu çayının harici uygulaması da etkili olabilir.
İronik olarak ısırgan otu ısırıkları, bazen cilde değdiğinde, etkilenen bölgede yoğun bir alerjik reaksiyona neden olabilir. Fakat ısırganın içinde bulunan kimyasallar ve organik bileşikler, çay olarak tüketilirse de antihistaminikler olarak ortaya çıkar. Etkilerin bu tuhaf değişimi, ısırgan çayının tuhaf bir bitki olarak görülmesinin sebeplerinden biridir ve eğer güçlü bir alerjik reaksiyondan muzdaripseniz ve bağışıklık sisteminizin alarmına karşı koymak istiyorsanız, bu çaydan bir fincan içmek size iyi gelebilir.
Bazı araştırmacılar, düşük kan basıncıyla düzenli ısırgan çay tüketimi arasında bir bağ olduğunu bulgulamışlardır. Isırganın önleyici bileşenlerinin yanı sıra, ısırganda bulunan potasyum, atardamarlardaki ve kan damarlarındaki gerginliğin azalmasına yardımcı olarak sağlıklı dolaşımı teşvik eder ve vücudun düzgün bir şekilde oksijen almasını sağlar. Bu durum kalp krizi, inme ve diğer kardiyovasküler komplikasyon riskini düşürebilir.
Isırgan otu çayının pek çok faydası var ancak özellikle hamile olan kadınlar için bazı endişeler var. Çünkü ısırgan otu fetal gelişim için tehlikeli olabilecek hormonal dalgalanmalara neden olabiliyor.
Kendiniz yabani ısırgan yapraklarını hasat ediyorsanız, sezonu geçtikten sonra tüketmemeye gayret edin. Çünkü bazı zararlı bileşikler yoğunlaşmayı arttırır ve gelişmekte olan böbrek taşı ihtimalini artıracak maddeler içerir.
Cilt bakımında etkiliyse kesinlikle kullanılmalı