Bazıları için keşke bu moda geri gelse dediğimiz, bazıları içinse iyi ki gitmiş dediğimiz kadın iç çamaşır modasının, 1850'lerden bu yana evrimini merak ediyorsanız sizi şöyle alalım.👇
Bazıları için keşke bu moda geri gelse dediğimiz, bazıları içinse iyi ki gitmiş dediğimiz kadın iç çamaşır modasının, 1850'lerden bu yana evrimini merak ediyorsanız sizi şöyle alalım.👇
Modern iç çamaşır modasının temelleri, 16. Yüzyılda Avrupa aristokrasisinin sembolü olan korselerle atılmıştır. Etkileri hala devam eden korselerin kalp yakaları, beli ince göstermek ve dik göğüs görünümünü sağlamak için nefessiz kalana kadar sıkılan bağcıklarıyla, hoş görünmesinin yanında, eziyet olarak adlandırabiliriz.
Fransız kadınlarının arasında son derece popüler olan ve kıvrımlarını çıkaran korseler, 1880 yılında da popülerliğini koruyor. Artık renkli ve desenli olan korseler, kadın iç çamaşırlarının renklenmesi için bir adım olarak görülüyor ve detaylarıyla kıyafetin öne çıkan bir parçası haline gelmiş.
1890 yılına geldiğimizde artık dantel işlemeler eklenip, fırfırlı görünümler ortaya çıkmaya başlamış.
Seksi görünüm veren dar ve rahatsız korselerin yavaş yavaş yerini, 1900'de vücudumuzu rahatlatan bol, salaş gecelikler alınmış.
Son yılların tekrar çıkan modası bisikletçi taytları, 1910 yılında iç çamaşır olarak kullanılıyormuş. Korselerden sonra gitgide sadeleşen kadın iç çamaşırları, kalçayı büyük göstermek yerine toparlamaya başlamış.
1920'de iki parça halinde iç çamaşırlar tercih edilmeye başlanmış. Günümüzde de hem kıyafette hem iç çamaşırında iki parça takımları sık sık görüyoruz. Aynı renk ve desenlerde şort ve üzerine sütyenler, ipek kumaştan ve elastik belleri ile o dönemin öne çıkan parçalarından.
1930'lu yıllara gelindiğinde o daracık, giyildiğinde insan organlarını yer değiştiren korseler yerine, elastik korseler gelmiş. Daha rahat giyilebilen ve giyen kişinin bel ölçüsü çerçevesinde, esneyen korseler hem rahatlığıyla hem de güzel görüntüsüyle o dönemin en tutan parçası olmuş.
1940 yılında askısız ve sırtı açık bırakan sütyenler, rahatlığıyla kadınlar tarafından çok ilgi görmüş. Yapışkan sütyenler Charles L. langs tarafından icat edilmiştir. Ayrıca 1980'li yıllarda Madonna'nın çok sık tercih ettiği koni sütyenlerde hoş görünmemesine rağmen asıl amacı kadınların fiziksel özelliklerini saklamamaları gerektiğini vurguluyor.
1950 yıllarında yüksel bel külotlar, mini transparan geceliklerle kombinlenmeye başlanmış.
1950 yılında oldukça sade ve düz kombinezonlar tercih edilmiş olup, İnce askılar ve transparan detaylarda o dönemde sık karşılaştığımız parçalardan.
1970'de iç çamaşırlarında daha da az kumaş kullanımına gidildi. Derin kesimleri olan, renkli ve dantelli, takım iç çamaşırlar artık günümüzdeki iç çamaşırlara doğru evrilmeye başlamış.
80'ler deyince aklımıza abartılı saçlar, neon renkler, 'ben buradayım' diyen tarzlar gelir. Bu durum iç çamaşırlarına da öyle yansımış. 1980'de parlak renkler ve seksi kesimler iç çamaşırlarını git gide, daha da ön plana çıkardı.
1990'larda uyumsuz ikili parçalarda çok popülerdi ama aynı renkte alt ve üstü gecelik şeklindeki iç çamaşırların devriydi. 1990'larda büyük değişiklik yaşan iç çamaşır modası artık daha da gösterişli olmaya doğru gidiyordu.
2000 yılına geldiğimizde iç çamaşırlarında artık yapay, sallanan taşlar kullanılmaya başlandı. Victoria's Secret meleklerinin o dönemde üzerinde sık gördüğümüz mavi ve pembe payetler ve milenyum çağına girişimizle artık her şey daha ışıltılı olmaya başladı.
2010 yılında ise küçük göğüsler için mucize niteliğinde olan destekli sütyenler devreye girdi. 1940'da da varlığını sürdüren destekli sütyenler, Victoria's Secret kızlarının tercih etmesiyle her yere yayılmaya başladı. Daha seksi görünmek için tercih edilen bu sütyenler, hala birçok kişinin göz bebeği durumunda.
2014 yılında ise daha sade ve rahat takımlar tercih edildi. İç çamaşırından çok üstümüze giydiğimiz elbiseler önem kazandı.
2015 yılında elimizi attığımız her şey transparan olmaya başlamıştı. Özellikle gömlekler inceliğiyle popülerdi. Gömleklerin içinde gözüken dantelli veya sade iç çamaşırlar, 2015 yılının en iyi parçalarıydı ve herkes tarafından bu görünüm çok sevilmişti.
Rahatlığıyla hepimizin sevgilisi olan braletler 2016 yılına kadar popüler olan destekli sütyenlerin yerini aldı. Kadifesinden, satenine birçok çeşidi bulunan braletleri tercih etmemek için hiçbir nedenimiz yoktu. Hala bizim vazgeçilmezimiz.
2016'da braletler patlayınca hemen ardından 2017'de bunu daha gösterişli hale getirdiler. Gömlek, tişört ve elbise içine giyilip, askılarının görünmesi büyük ama kısa soluklu bir modaydı. Hangimiz gömleğin içine bu braletleri giymedik ki?
2018'de her şeyi olduğu gibi iç çamaşır sektörünü de markalar ele geçirdi. Önceden de ele geçirmiş olan markalar, artık isimlerini büyük puntolarla iç çamaşırların üzerine yerleştirmesi, büyük küçük her markanın logosunu bir yere iliştirmesini günümüzde de görmeye devam ediyoruz. Ünlü isimlerle yapılan çalışmalar sonucu, bu iç çamaşırlar herkes tarafından tercih edildi.
Braleti çok sevince abartmış olacağız ki her şeyle giymeye başladık. Ünlü isimlerin, tişörtün üstüne geçirdikleri, dantelli braletleri çok kötü gözükmese de herkes tarafından beğenilmeyince kısa soluklu bir moda anlayışı oldu.
Bunca yıl incecik kızları giydirip, sergileyen büyük markalar son yıllarda büyük beden iç çamaşır mankenlerini ve çatlakları olan mankenleri göstermekten çekinmemeye başladılar. En başından beri markalarında kusursuz ve incecik fizikleriyle gördüğümüz mankenlerin yerini şimdi selülitli, çatlaklı mankenler aldı. Her markada görmeye başladığımız bu durumu, önce dayattıkları güzellik algısını, sonradan kırma çabalarını yorumsuz bırakıyoruz.
Bu içeriği hazırlayan kişinin yaş ortalaması 13-15 ise yaşının hakkını vermiş. Ancak 15'den 1 yaş bile fazlası varsa cehaleti karşısında sessizliğimi koruyacağımı beyan ederim. Modanın ne olduğunu bilmeyen, beden olumlamasını aşağılayıp sonrada "yorumsuz" diyen bencil ve çirkin kişinin yetişkin bir birey olduğunu kabul edemiyorum.
1930 a ışınlanabilirim :D
Amk yiyin yiyin ondan sonra bidin olimlimisi