Biz bugüne kadar kadınların hak arayışında yanlarında olduk. İstismar edilmelerine karşı çıktık. Hangi mücadeleye girdiysem yanımda kadınlar vardı. Elde ettiğim başarıların arkasında kadınların emeği, alın teri, fedakarlığı vardı. Daha da önemlisi hayatımın her anı ailemin kadınlarıyla anlam kazanmıştır. Benim için kadın öncelikle annedir. Birileri rahatsız olabilir ama kalbimde cennetin müjdecisi olduğuna inandığım, ayaklarının altını öpmekten şeref duyduğum kendi annemle birlikte, tüm annelerin özel bir yeri vardır. Anacığım, ayağının altını öperken, ayağını çekerdi, 'oğlum ne ediyorsun' derdi. Ben de 'Ana, bana cenneti çok mu görüyorsun, ben cennetin kokusu almak istiyorum' derdim. Siz o şerefli makamdasınız. Siz olmasaydınız erkekler olmazdı.
Benim için kadın eştir. Hayatımı paylaştığım ve iyi ve kötü günlerimde eşimle birlikte tüm kadınlarımıza saygılarımı sunuyorum. Benim için kadın kızlarımdır. Gözlerimin nuru olan kızlarımla birlikte tüm genç kızlarıma sevgilerimi ifade ediyorum. torunumla birlikte tüm kız evlatlarımı muhabbetle kucaklıyor, alınlarından öpüyorum.
'En büyük saygıyı hak edenler şehitlerimizin anneleri, eşleri, çocuklarıdır'
Elbette en büyük saygıyı hak edenler şehitlerimizin anneleri, eşleri, çocuklarıdır. Onların eşleri, babaları birer kahramandır. Bu ülkenin bekaası içinde gözlerini kırpmadan mücadeleye giren ve hayatlarını feda eden bu kahramanları rahmetle, minnetle yad ediyorum. Onlar peygamberlikten sonra en yüce makamın sahibi oldular, şehitlik makamı. Onları kutluyorum. Onlara selam olsun. Şehitlerimizin emanetlerine sahip çıkmak hepimizin namus borcudur. Gazilerimize, ailelerine selamlarımı sunuyorum. Rabbim hepsinden razı olsun.
'Kadına en büyük zararı, hayatı ekonomik özgürlük parantezine mahkum eden anlayış vermiştir'
Bana göre, kadına en büyük zararı, hayatı 'ekonomik özgürlük parantezine' mahkum eden anlayış vermiştir. Halbuki, hangi annenin yaptığı iş, paraya tahvil edilebilir? Bunun bedeli olabilir mi? Olamaz. Ailesinin tüm hayatını çekip çeviren bu kadının bu fedakarlığını hangi ölçüyle ölçebiliriz. Bu kadının istismarını önünü açan bir davranıştır.
'Kadınları kılık kıyafetlerine göre tasvir eden uygulamalara da şahit olduk'
Geçirdiğimiz 14 yılda tarihi reformlara imza attık. Aynı kararlılıkla devam edeceğimizden emin olmanızı istiyorum. Kadınları kılık kıyafetlerine göre tasvir eden uyuglamalara da şahit olduk. Biz kadının kafasında örtüyle değil, kafasının içindekilerle, giydikleriyle değerlendirilmesini düşünüyoruz. Başı açık, başı kapalı ayrımı yapmıyoruz, yapamayız. Bu insana değer vermemek demektir. Böyle bir ayrımcılığa hakkımız var mı? Geçmişte başı örtülü kadınlarımızın mağdur edildiği için onların yanında yer aldık, olmaya devam edeceğiz. Bunun yanında başı açık kadınlara tacizimiz, saygısızlığımız olmamıştı, olamaz da.
'Kızlarımı bu ülkede başörtülü oldukları için okutamadım, Amerika'da okuttum'
Hiç kimseye kimse ayrımcılık yapamaz. Daha önce bu makamlara başörtülü olanlara gelemiyordu. Niye almıyorsun, başörtülü. Bu adaletsizlik, ayrımcılık değil mi, onlar bu ülkenin evlatları değil mi? Yaşam biçimi üzerinde eleştirlerin hiçbiri örnek ortaya koyamaz. Ben kızlarımı bu ülkede başörtülü oldukları için okutamadım, Amerika'da okuttum. Amerika'da okutabiliyorsun, burada okutamıyorsun. Birçok ülkenin devlet başkaları buna şaşırdı. Şimdi böyle bir şey var mı, isteyen başı açık, isteyen başı kapalı. Gerçek özgürlük, bağımsızlık bu.
Türkiye'nin geride bırakmış olduğuna inandığım bu tür tahammülsüzlükleri ısıtmaya çalışanları biliyoruz. İşte Bursa'da olanlar. Oralara aydın müsfettesi olarak gelip destek verenler. Bir sendikanın genel kurulunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız oraya katılıyor, orada her türlü edep dışı sloganlar atılıyor. Bir taraftan 'katil devlet' diyorlar, bir taraftan hakaret ediyorlar. Hakaret ettiğiniz bu ülkenin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı. Bunu yapamazsın, yaptığın anda karşılığını bulursun, bulduğun anda rahatsız oldun. Bu tür sendikacılara zaman zaman karşılık vermişimdir. Nezaketsizlik karşılığını bulur, bulmalıdır. Nezaket gösterildiği zaman ben fazlasıyla karşılığını gösteririm. Nezaketsizliğin de karşılığını bulursunuz. Biz bu makamlarda sizin adınıza bulunuyoruz. Bizlere yapılan saygısızlık milletimize yapılan saygısızlıktır.
Türk Metal Sendikamızın, tunç yürekli, gözleri sevgi dolu kadınlarımızı bir kez daha selamlıyorum. Sizin ve sizin nezninizde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü tekrar kutluyorum. Bu kutlamaları günüyle gecesiyle 365 güne yaymak lazım.
>> CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: KADIN İLE ERKEK EŞİT OLAMAZ; FITRATA AYKIRI >> CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: "KIZ MIDIR, KADIN MIDIR BİLEMEM" >> MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK: "KADINLAR İŞ ARADIĞI İÇİN İŞSİZLİK YÜKSEK" >> ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI MELİH GÖKÇEK: "ANASI ÖLSÜN!" >> ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU: "EVDEKİ İŞLER YETMİYOR MU? >> FETVACI HOCA NUREDDİN YILDIZ: "KADIN ÇALIŞARAK FUHUŞA HAZIRLIK YAPAR" >> BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ: "KAHKAHA ATAN KADIN İFFETSİZDİR" >> ŞARKICI UĞUR IŞILAK: "KADININ FITRATINDA KÖLE OLMAK VAR" >> AKP MİLLETVEKİLİ SEFER ÜSTÜN: "TECAVÜZE UĞRAYAN KÜRTAJ YAPTIRMASIN" >> ÖMER TUĞRUL İNANÇER: "HAMİLE KADIN SOKAKTA DOLAŞAMAZ" >> SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU: "KADINLAR İÇİN TEK KARİYER ANNELİK" >> ESKİ MİLLİ SAVUNMA BAKANI VECDİ GÖNÜL: "TÜRK KADINI EVİNİN SÜSÜDÜR" evet sayın ŞERDOĞAN. kadınlar günü kutlu olsun
kadının birinci seviyedeki makamı kadın olmasıdır.. çocuk sahibi olmanın makamlıkla ilgisi yoktur. sadece bir tercihtir. Ülkenin durumu ortadayken çocuk nasıl getirlir ki bu ülkeye?
Özetle: Kadın sokağa çıkma evinde otur çocuklarına yemek yap kocana karılık yap. Onlar mutlu olsun.. Sen mi? Sen köleliğe devam..