Yunanistan, Batı medeniyetinin beşiği, demokrasinin, tiyatronun, felsefenin ve Olimpiyat Oyunları'nın doğduğu yer olarak bilinir. Ülke, antik tarihi eserleri ve kalıntıları, kültürü, ada manzaraları ile ünlüdür.
Ancak komşumuz Yunanistan hakkında bilmediğiniz birkaç şey daha var. Bu yazıda Yunanistan hakkında 20 eğlenceli bilgiyi derledik.
Daha önce Rodos, Sakız ve Girit'i duymuşsunuzdur. Peki Yunanistan'ın daha binlerce adadan oluştuğunu biliyor muydunuz? Yunanistan'ın 6.000'e kadar ada ve adaya ev sahipliği yaptığı ve bunlardan sadece 200'ünün yerleşim yeri olarak kullanıldığı tahmin ediliyor.
Ülke, Atina Akropolü, Apollon Tapınağı, Meteora ve Korfu Eski Kenti gibi dünyaca ünlü yerler de dahil olmak üzere 18 UNESCO Dünya Mirası Alanına ev sahipliği yapmaktadır.
Yunanistan'ı mavi kumsalları, badanalı binaları ve mavi kubbeleri ile hayal ederiz. Ancak Yunanistan ile ilgili en şaşırtıcı gerçeklerden biri, ülkenin çoğunluğunun aslında dağlardan oluştuğudur. %80'i dağlarla kaplı olan Yunanistan, Avrupa'nın en dağlık ülkelerinden biridir.
Athena, bilgelik ve savaş tanrıçasıdır ve Atina'nın patronu olarak kabul edilir. Yunan mitolojisine göre, Athena ve Poseidon şehre isim verme hakkı için savaştı. Her iki tanrı da insanlara bir hediye sundu; Athena bir zeytin ağacı ve Poseidon su teklif etti, ancak insanlar zeytin ağacını yağ, yiyecek ve odun sağlayabildiği ve daha yüksek bir değere sahip olduğu için seçtiler.
Zeytin ağacı Yunan kültürünün büyük bir parçası olmaya devam ediyor. Ülkede 120 milyonun üzerinde zeytin ağacı var ve her yıl 2.2 milyon metrik ton zeytin üretiyor. Bu da onu İspanya ve İtalya'dan sonra dünyanın üçüncü büyük zeytin üreticisi yapıyor. Yunanistan ve zeytin ile ilgili en ilginç gerçeklerden biri, ülkenin 13. yüzyılda dikilen zeytin ağaçlarının bir kısmının bugün hâlâ meyve vermesidir.
Atina, dünyadaki herhangi bir şehirden daha fazla tiyatroya sahiptir. 148 tiyatro sahnesi ile şehir, Londra'nın West End ve New York'un Broadway'ini bile geride bırakarak dünyanın en tiyatro sahnelerine sahip. Oyunculuk ve tiyatro sanatının doğduğu yer olan Atina'nın bu unvana sahip olması aslında normal bir durum. :)
Yunanistan hakkındaki bir gerçek, ülkenin resmi adının Helen Cumhuriyeti olmasıdır. Yunanlar Helenler olarak bilinir ve ülkelerine eski Yunanca bir kelime olan Hellas derler. Roma kralları, Helenleri Bizans dönemine kadar Hellas olarak isimlendirdi. Bugün ise Yunanistan hâlâ resmi olarak Helen Cumhuriyeti olarak biliniyor.
Yunan dili, bugün hâlâ kullanılan en eski yazı dillerinden biri olarak kabul edilir. Arkeolojik bulgulara dayanarak, 5000 yıldan fazla bir süredir kesintisiz olarak kullanıldığına inanılıyor. Yunanca, İngilizce ve diğer Latin kökenli diller üzerinde de büyük bir etkiye sahiptir.
Türkler gibi Yunanlılar da nazara ve kem göze inanıyorlar. Mavi boncukları nazardan korunmak için işyerlerine ve evlerine asıyorlar. Hatta kötülüğü uzak tutmak için çatıları ve kepenkleri bile mavi renge boyuyorlar.
Yunanistan'da 'taking the bull by its horns' yani “boğayı boynuzlarından tutmak” deyimi, Yunan Herkül efsanesinden geliyor. Herkül Girit'i bir boğanın boynuzlarını yakalayarak kurtardığı için bu deyim zorluklara göğüs germek ve bir işe cesaretle atılmak anlamına geliyor.
Yunanlılar saat 2'ye kadar günaydın diyorlar. Yunanca gramer kurallarına göre günaydın öğlene kadar kullanılır. Ama birisinin öğlen geç olduğunda günaydın selamlaması çok yaygındır.
Yunanistan'da birçok antik tapınak ziyaretinde topuklu ayakkabı giymek yasaktır. Bunun nedeni basit: Bu kadar zengin bir geçmişe sahip kalıntılara topukla taşta çatlaklar yaratarak zarar vermemek için.
Bu kural MÖ. 5. yüzyıla kadar uzanıyor.
Günümüzde olimpiyat oyunları beyzbol, basketbol, atletizm ve modern sporlarla yapılsa da ilk olimpiyatlar öyle değildi. Tarihçiler, ilk olimpiyatların MÖ 776'da Tanrıların Kralı Zeus'un onuruna yapıldığına inanıyor.
Araba yarışı ve güreş gibi oldukça kanlı olan sporlar yaptılar. İşin en tuhaf yanı ise bu oyunları çıplakken oynadılar.
Yunanistan'ın Mikonos Adası'nda herkesin tanıdığı bir maskot vardı.
1958'de Mikonos kıyılarında yerel bir balıkçı tarafından yaralı bir pelikan bulundu. Pelikan sağlığına kavuştu ve adada kaldı. Herkesin tanıdığı Petros'a 1985'te bir araba çarptı ve öldü.
Yunanistan ile ilgili ilginç bir gerçek, yaşlı büyükannelerin torunlarına tükürdüğü ve bunun iyi bir şey olarak düşünüldüğüdür. Çok eski zamanlardan beri, Yunanlılar birine tükürmenin her türlü kötü enerji veya varlıkla savaşmanın bir yolu olduğuna inanmışlardır. Aslında daha çok “FTOO, FTOO, FTOO” töreni gibi bir şey!
Antik Yunan cheesecake'leri un, buğday, bal ve tabii ki peynirden yapılırdı. Bu peynirli kek düğün geleneklerinde yenilirdi ve hatta olimpiyatlarda enerji için yarışmacılara verilirdi.
Antik Yunanistan'da tek kaş güzellik ve zeka sembolü olarak kabul ediliyordu ve kadınlar büyük bir kaş görünümü vermek için doğal kaşlarının arasındaki boşluğu boyuyordu. Kaşlarında boyamak istediği görünümü elde edemeyen bazı kadınlar ağaç reçinesi ile yapıştırılmış hayvan kılı kullanıyordu.
Küçük oval dairesel çakıllardan veya kırık seramik parçalarından oluşan pessoi denilen tuvalet kağıtları antik Roma ve Yunan tuvaletlerinin kalıntılarında ortaya çıkarılmıştır.
Antikythera mekanizması dünyanın ilk analog bilgisayarı olarak tarihe geçti. 2 bin yıldan fazla bir süre önce inşa edilen bu alet, güneş veya ay tutulmaları gibi astronomik olayları tahmin etmek için tasarlanmıştı. Bu düzeyde karmaşıklığa sahip bir buluş 13. yüzyıla kadar görülmemişti.
Antik Yunan geleneğine göre Olimpos Dağı'nın tanrıların meskeni olduğuna inanılırdı. Burası 12 Antik Yunan Tanrısının yaşadığı yerdir: Zeus, Poseidon, Afrodit, Hermes ve diğerleri. Olimpiyatlar onların onuruna yapılıyordu. Pagan dini gözden düştükten sonra bile Hristiyanlar burayı kutsal buluyordu.
Türkler için kutsal olan Tanrı Dağı ve Altay Dağlarını, 1500 yıllık yazıtlarımızı, Türk Mitolojisindeki Tanrıları, sözlü edebiyat örneklerini, semerin altında yapılan pastırmayı da öğrenin, öğretin.
Posedion Athenayla yarışırken su değil insanlara atı hediye etmiştir su olsaydı vazgeçilmez olan bir içeceğe zeytin yağını tercih etmezlerdi.
Hala akrabalarımız var Yunanistan'da onlarca defa gitmişimdir o yüzden.Aslında kültürlerimiz sanılandan çok daha yakın.Klasik Akdeniz insanları sıcakkanlı,eğlenceye düşkün,misafirperverler.Yunanistan'ın neresine giderseniz gidin ataları Anadolu'dan tehcirle gelmiş ve Türkçe bilen Rumlarla karşılaşırsınız.Irkçı Yunanlar onları da sevmez Türk tohumu derler.Ama ne yazık ki yüzyıllardır kah din kah ırk derken defalarca savaştığımız ve düşmanlaştırılmış durumlara geldik.Ama bunda Türkiye'deki siyasetçilerin 1 payı varsa Yunanistan'dakilerin 3 payı var diye düşünüyorum.Çünkü küçük ülke olmalarından dolayı tarihte defalarca İngilizlerin ve Rusların gazına geldiler.Şimdi de Amerikalıların gazına geliyorlar...