Hepimizin ağlamak istediğinde açıp izlediği, unutamadı ve travmalarını tetikleyen diziler vardır. Bir çoğumuz bu sahneleri defalarca izleyip çokça ağlamışızdır. Gelin bu seferde birlikte ağlayalım
Hepimizin ağlamak istediğinde açıp izlediği, unutamadı ve travmalarını tetikleyen diziler vardır. Bir çoğumuz bu sahneleri defalarca izleyip çokça ağlamışızdır. Gelin bu seferde birlikte ağlayalım
Aşk-ı Memnu biteli 13 yıl geçti ama Behlül'ün korkaklığı hafızalarımızda hep canlı kaldı. Bihter'in bu sahnede içindeki nefreti, hayal kırıklığı ve kendini kaybedişi hepimizin aklında kalan detaylar oldu. Allah kimsenin karşısına Behlül gibi birini çıkarmasın diyoruz.
Üstünden yıllar geçmesine rağmen bu sahne hepimizin motivasyon sahnelerinden biri oldu. Sanem hanımın ' Bir kapıcı kızı kadar bile olamadın!' diyerek' Ferihayı küçümsemesi ve ona üniversite kazanmasını yakıştıramaması hatırladıkça hepimizi içten içe üzüyor. Adını Feriha Koydum bize empati yeteneği kazandırmış sayılı dizilerdendir.
Yaprak Dökümü dizisinde Leyla ve Necla arasındaki savaş bu sahneyle başladı diyebiliriz. Leyla burada tüm görgüsüzlüğü ile o paltoyu Necla'nın suratına fırlatırken aslında o paltoyla kendi sonunu hazırladı. Leyla'nın yaptığı bu hareket bize bile hala izledikçe dokunuyor. Onun delirip paltoyu üstünden hiç çıkarmadığı sahneler ise bizi her seferinde bu sahneye götürüyor.
Hepimiz bu sahneyi izledikçe Güney gibi kardeşim olacağına hiç olmasın diyoruz maalesef. Bu sahne yıllar sonra bile izlediğimizde yüreğimizi burkuyor. Kardeşini test eden Kuzey'in ikinci kez yaşadığı o hayal kırıklığı şu an bile üzüyor insanı.
Ezel diyince aklımıza ilk gelen şey 'her ihanet sevgiyle başlar' oluyor. İlk ihanetimizde bile bu sözlere sığındık çoğumuz. Belki de bu sebeple sahnenin travmasını üstümüzden atamıyoruz. Türkiyede yıllara meydan okuyan sayılı dizilerden olan Ezeldeki bu sahne her hatırladıkça bizi bir kez daha yıkıyor.
Sonu iyi bitmesine rağmen Medcezir deki bu sahneyi izledikçe hala Yaman'a sövüyoruz içimizden. Yıllar sonra bile hala bu sahneye gelip ağlıyoruz. Mira'nın buradaki çaresizliğini ve acısını ne yazık ki kalbimizin orta yerinde hissediyoruz.
Mete'nin sahnedeki cinneti 9 yıl geçmesine rağmen hala çok ikonik. Sahnenin bu kadar devleşmesinin sebebi Aras Bulut İynemli'nin o sevgisizliği bize geçirmiş olmasıdır kesinlikle. Mete gibi baba sevgisinden mahrum çocukların travması olan sahne 8 dakikadan ibaret ama bizlerde yarattığı travma bir ömür akıllarda kalacak gibi gözüküyor.
Suskunlar dizisindeki bu sahne tartışmasız Türk dizi tarihindeki en can alıcı kesit. İzledikçe ciğerimizi parçalayan hapishane günlükleri hepimizde derin yaralar bırakarak hüngür hüngür ağlatıyor. Büyük dramların yaşandığı dizi de sahne de uzun bir süre daha hafızalarımızdan çıkmayacak gibi duruyor.
2010 yılında yüreğimizin kaldırmadığı sahneyi 2023'de bile hala aşabilmiş değiliz. Bu veda bize o zamanlarda sadece üzücü gelmişti ama büyüdükçe aslında ne kadar anlamlı ve can yakıcı olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Belki de çoğumuzun ilk ağladığı sahneydi. İlkler unutulmazmış :)
Dizi biteli yıllar olmasına rağmen bu sahne bir şekilde bitmiyor. Her görüşümüzde tekrar başa dönüyoruz. Poyraz'ın canından can gittiğini izlediğimiz her an, Ayşegül yeniden ölüyor sanki. Uzun süre etkisinden çıkamadığımız bu ölüm hala kalbimizi acıtıyor.
Yaprak Dökümü'nde Cem'in ölümü de çok fena bir sahneydi yıllar geçse bile hâlâ etkiliyor. Bir de Ali Rıza beyin ölümü ama ölümünden ziyade rüyasında çınar ağacı etrafında çocuklarıyla barışıp vedalaştığı sahne etkileyiciydi.
Leyla'nın AliRıza beye "necla gitti bavulunu mavulunu topladı gitti.kocami da aldiiii" demesi
doktorlar dizisindeki omerin ölümü ve leventin elayi gelinliklerle birakmasi...