Uyumadan önce bir dizi açıp sesi kısarak öylece bırakıyor musunuz? Ya da tam sessizlikte uyuyamıyor, illa ki bir beyaz gürültü veya fon sesi mi arıyorsunuz? Bazı insanlar için arka planda bir ses olmazsa uyumak neredeyse imkansız. Peki, bu bir alışkanlık mı yoksa beynimizin ihtiyaç duyduğu bir şey mi? Bilim insanları, bu durumun aslında psikolojik kökenleri olabileceğini düşünüyor.
Eğer ortamda herhangi bir ses yoksa, uykuya dalamazlar. Rüzgar sesi, yağmur sesi, televizyon uğultusu ya da bir podcast... Kimi insanlar için uykuya dalmanın tek yolu budur.
Uzmanlar, sessiz ortamların bazı insanlarda kaygıyı artırdığını ve bunun da uykuya dalmayı zorlaştırdığını söylüyor.
Uyku uzmanı Shelby Harris, 'Sessizlik, zihinlerinde sürekli dönen endişeleri daha da belirgin hale getirebilir.' diyor. Beyin sessizlikte daha fazla iç konuşma yapar ve kişi, iş stresi, yapılacaklar listesi veya geçmişte yaşadığı utanç verici anlarla daha fazla yüzleşmek zorunda kalır.
Dışarıdaki korna sesleri, sokaktan geçen insanların konuşmaları veya apartmandaki birinin eve geç gelmesi, uyku düzeninizi bozabilir.
Beyaz gürültü veya diğer arka plan sesleri, bu tür ani ve rahatsız edici sesleri maskeleyerek daha istikrarlı bir uyku ortamı yaratır.
Uyku uzmanı Harris, 'ADHD olan kişiler, belirli bir sese odaklandıklarında daha rahat uyuyabiliyorlar.' diyor. Beyin, düzenli ve tahmin edilebilir bir ses ritmiyle daha kolay gevşiyor. Bu yüzden bazı insanlar için uyku sırasında arka plan sesi bir zorunluluk haline gelebiliyor.
Beynimiz, alışkanlıklarımızı sürdüren bir yapıdadır. Eğer bir kişi uzun yıllar boyunca gürültülü bir ortamda uyuduysa, beyin artık sessizliği alışılmadık bir durum olarak algılar ve uykuya geçişi zorlaştırır.
Doktor Neal Patel, 'Beynimiz dış dünyadaki seslere uyum sağlar. Eğer uzun süre gürültüyle uyuduysanız, sessizlik size doğal gelmeyecektir.' diyor.
Özellikle yalnız yaşayan bireyler, eşini kaybedenler veya sosyal yapısı güçlü olan kişiler için sessizlik, kendilerini daha yalnız hissetmelerine neden olabilir. Arka planda TV'nin açık olması, konuşmaların duyulması veya bir müzik çalması, beyne etrafta birileri olduğu hissini vererek daha güvende hissetmeyi sağlayabilir.
Uzmanlar, 60 desibel veya altında bir ses seviyesinin ideal olduğunu belirtiyor. Bu, ortalama bir konuşma sesi seviyesine denk geliyor.
TV sesi veya müzik her zaman iyi bir seçenek değil çünkü ani ses değişimleri veya şarkı sözleri, beyninizin sürekli uyarılmasına neden olabilir. Beyaz gürültü, pembe gürültü veya doğa sesleri daha iyi bir alternatif olabilir.
Eğer TV ile uyuyorsanız, ekranın yaydığı mavi ışık melatonin üretimini engelleyebilir ve uykuya dalmanızı zorlaştırabilir. Bu yüzden ekranı kapatmak veya en azından bir zamanlayıcı ayarlamak iyi bir fikir olabilir.
Bu durumun sizi rahatsız etmemesi ve uyku kalitenizi olumsuz etkilememesi için doğru ses türünü ve seviyesini seçmek önemli!