Bor’un pazarı salı günleridir. Bir gün önceki pazartesi günü hazırlık günü olup, yöresel deyimle “Deripazarı” dır. Asıl pazar gününe de Ulupazar denir. Deri pazarı günü, otuz kırk kilometre uzaktan gelecekler ve salı günü pazara yetişeceklerin hazırlık günüdür. İlçeye, bu deri günü gelenler, ertesi günün yoğun işlerinden bir kısmını görürler. Bu hazırlık günü çalışmaları, yaz ve kış mevsimine göre değişiklik gösterirdi. Sonbaharın yazdan kalma bir günü, erken saatlerde, kırk kilometre uzaktaki köyünden çıkan bir pazarcı, Bor’un bağlarına girdiğinde, geçmiş ikindi zamanıdır. Molayı, yıkılmış kerpiç duvarın içeri girdiği Pınarbaşı mevkiindeki, Tütüncü Hasan’in bağına verir. Eşeğini de dinlendirmek için indirdiği yüke sırtını dayayıp da pazardan alacaklarının hesabını yaparken, içi geçer ve derin bir uykuya dalar. Eşşeği önündeki yiyecekleri çoktan bitirmiş, bağlı bulunduğu ağacın kabuklarını kemirmeye başlamıştır. Deri pazarı gününün ikindi zamanı başlayan uyku gece de sürdüğü gibi, Ulupazar gününün, yani salı gününün ikindisine uzanır yirmibeş saatlik bir uykudan uyanan pazarcı, halinde bir değişiklik hissetmeden şehrin yolunu tutar. Tutar amma, yollarda bir başkalık var, pazara gidenlere rastlayacağı yerde, pazardan dönenleri görür. Dönen bir pazarcıya, merakla sorar; Neden Ulupazarını almadan dönüyorsunuz? Pazarcı ertesi günün Niğde pazarını işaretle;” Geçti Bor’un pazarı , sür eşeğini Niğde 'ye babalık” der.
Kaynak: Anonim
1. Geçti Bor'un Pazarı, Sür Eşeğini Niğde'ye... :D salı günleri hiç çekilmiyorsun bor
kaynak; iki dirhem bir çekirdek- iskender pala
''Bize de mi Lo Lo Lo'' nun hikayesi yukarda yazildigi gibi degil. Lo Lo Lo nun gercek bir hikayesi var. Malatya'da 12 Eylul zamanlarin da yasanmis bir hikaye... Simdi yazmaya useniyorum merak eden bi sekilde Malatyali birinden ogrenebilir veya belki internette de vardir... Bugun cok tembelim ''insanoğlu kuş misali. Dün neredeydim, bugün neredeyim''