Araştırmalar bize insanların (hak edilmiş olsa bile) özür dileme konusunda isteksiz olabileceğini çünkü bunun kendimizi tehdit altında hissetmemize neden olabileceğini söylüyor. Gelin bu psikolojik ikilemi birlikte detaylıca inceleyelim...
Araştırmalar bize insanların (hak edilmiş olsa bile) özür dileme konusunda isteksiz olabileceğini çünkü bunun kendimizi tehdit altında hissetmemize neden olabileceğini söylüyor. Gelin bu psikolojik ikilemi birlikte detaylıca inceleyelim...
Kendilerini bilgili ya da ahlaklı olarak tanımlayanlar için yüz kızartıcıdır. Dürüstlüğümüzü sorgular: Kendimizi gösterdiğimiz kadar mükemmel bir insan değiliz.
Özür dilemek, bu gücü ve kontrolü, özrü kabul etmeyi ya da daha tatmin edici bir telafi yapılana kadar affetmemeyi seçebilecek olan mağdura geri verir.
Bu kendinden emin olamama -ahlaki kırılganlık- harika bir duygu değildir. Bu duygu, narsisizm ve kendini beğenmişlik düzeyi yüksek kişiler gibi kendine odaklanma düzeyi yüksek kişilerde daha da artar ve bu kişiler özür dileme konusunda özellikle isteksiz olabilirler.
Aslında haklı olduğumuzu duymayı, güç mücadelesinde bir puan kazanmayı bekliyoruz çoğu zaman.
Sadece ses tonumuzu veya sözsüz ifadelerimizi değiştirerek, uzlaştırıcı anlamı geçersiz kılabiliriz.
Hem kendimizi hem de karşımızdaki kişiyi memnun etmek ve daha iyi bir birey haline getirmenin tek yolu bu gibi gözüküyor. Özür dilemenin de işte böyle bir gücü var. İçeriğimiz bu kadardı. Düşüncelerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmaktan çekinmeyin!👇
Özür dilemek hatayı kabul etmek bir erdemdir herkeste bulunmaz….