Bazen Özür Dilemek Neden Düşündüğümüzden Çok Daha Zor Olabiliyor?

Araştırmalar bize insanların (hak edilmiş olsa bile) özür dileme konusunda isteksiz olabileceğini çünkü bunun kendimizi tehdit altında hissetmemize neden olabileceğini söylüyor. Gelin bu psikolojik ikilemi birlikte detaylıca inceleyelim...

1. Özür dilemek benliği küçültmek gibi gelir. Evet, çünkü her şeyi berbat eden sizsiniz! Kendinizi kötü hissetmenize neden olur çünkü başkalarına (ve kendinize) hata yapabileceğinizi veya yanlış yapabileceğinizi kabul etmiş olursunuz.

Kendilerini bilgili ya da ahlaklı olarak tanımlayanlar için yüz kızartıcıdır. Dürüstlüğümüzü sorgular: Kendimizi gösterdiğimiz kadar mükemmel bir insan değiliz.

2. Özür dilemek güç ve kontrolden vazgeçmektir. Evet, çünkü her şeyi berbat ettiğinizde, hatanızın bir başkasını ("kurban") küçültmüş olma ihtimali yüksektir.

Özür dilemek, bu gücü ve kontrolü, özrü kabul etmeyi ya da daha tatmin edici bir telafi yapılana kadar affetmemeyi seçebilecek olan mağdura geri verir.

Dolayısıyla, özür dilediğinizde, bu iki yönünüzü mağdurun ellerine teslim etmiş olursunuz. Mağdur bunu size karşı kullanabilir ve kendinizi daha kötü hissetmenize neden olabilir... ya da affederek sizi suçluluk duygusundan arındırabilir ve anlık muhakeme hatanıza rağmen sizi yeniden iyi bir insan haline getirebilir.

Bu kendinden emin olamama -ahlaki kırılganlık- harika bir duygu değildir. Bu duygu, narsisizm ve kendini beğenmişlik düzeyi yüksek kişiler gibi kendine odaklanma düzeyi yüksek kişilerde daha da artar ve bu kişiler özür dileme konusunda özellikle isteksiz olabilirler.

İyi haber şu ki, hissettiğimiz isteksizlik genellikle yersizdir: Özür dilemenin ne kadar aşağılayıcı ve stresli hissettireceğini abartma eğilimindeyizdir.Sonuçta, özrümüzün kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlaması daha olasıdır.

Aslında haklı olduğumuzu duymayı, güç mücadelesinde bir puan kazanmayı bekliyoruz çoğu zaman.

Gerçek şu ki, özür dilemek uzlaşma için her derde deva bir ilaç değildir. Yüksek derecede incelik ve karmaşıklığa sahip bir iletişim aracıdır.

Sadece ses tonumuzu veya sözsüz ifadelerimizi değiştirerek, uzlaştırıcı anlamı geçersiz kılabiliriz.

Ama işin sonunda yapılacak en doğru şeyin özür dilemek ve çok da diretmemek olduğunu bilmeliyiz.

Hem kendimizi hem de karşımızdaki kişiyi memnun etmek ve daha iyi bir birey haline getirmenin tek yolu bu gibi gözüküyor. Özür dilemenin de işte böyle bir gücü var. İçeriğimiz bu kadardı. Düşüncelerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmaktan çekinmeyin!👇

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.👇

Zor Bir Çocukluk Dönemi Geçirmek Neden Yetişkin Ruh Sağlığını Derinden Etkiliyor?
Cinsiyet ve Yaşınıza Göre Depresyon ile Mücadele Ederken Size Destek Olacak En Etkili Egzersizler
Zihninizi Kontrol Altına Almak ve Anksiyetenizi Yenmek İçin İzleyebileceğiniz 8 Etkili Strateji

Popüler İçerikler

10 Kasım 1938’de Hayatını Kaybeden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Son Sözü "Aleykümesselam" Oldu
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
YORUMLAR
17.03.2024

Özür dilemek hatayı kabul etmek bir erdemdir herkeste bulunmaz….

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ