Mülteci meselesi tartışılmaya devam edilirken, Ramazan Bayramı'nın ilk günü İstanbul'da çekilen görüntüler ve yapılan yorumlar mültecilerle ilgili yeni tartışmalara neden oldu. Bir kısım bunu bilinçli yapılan kışkırtıcı bir eylem olduğunu düşünürken, bir kısım da bu durumun bir istila olduğu yönünde yorum yapıyor. Kesin olan şu ki Türkiye'de mülteci nüfusu artıyor.
Hala hümanistlik yapmaya çalışanlar mallar, adamların amacı karışıklık çıkarıp sonrada demokrasi getiriyoruz diyerek ülkeyi bölmek, şuan için hatay kilis antep adana mersin istanbul arap çöplüğü haline dönüştü bile, işin en kötü yani Türk olup din adı altında arap gibi yaşayan mallar da var, sonumuz çok kötü, bir sonraki seçim bizim için ölüm kalım seçimi ve tabi gelen hükumetin bu sorunu çözmesi lazım
6000 TL maaş alıyorum ve altında çöp ayrıştırma tesisi olan mahallede 3000 TL'ye kiralık ev bulamıyorum. Kimse kusura bakmasın da sokarım algısına. Devlet onlara bakacak diye doğup büyüdüğüm, çalışıp ürettiğim, askeri ve vergi mükellefi olduğum ülkede parkta mı yatacağım ben. Hadi bu benim bireysel sorunum, bir şekilde çözerim; ama ülkenin demografik dengesi ve çocuklarımızın geleceği ne olacak? Adamlar gayet görsüsüz bir şekilde kuralsız ve izansız bir biçimde ülkenin kaynaklarını sömürüyor. Kültür entegrasyonu ise hakgetire kendi gettolarını oluşturuyorlar. Şu anda güvenlik sorunu bu adamlar ama yarın öbür gün beka meselesi olacaklar
Bilinçli provokasyon diye bir şey yok. ABD desteği ile gelmiş AKP, sözde milliyetçi MHP, parasının değer kazanması için TL'nin dibi görmesini isteyen gurbetçiler, AKP sayesinde toplumda barınan şerefsizlerin ortaklığı ile bir ihanet söz konusu.