Bavulları Toplayın! Bilim İnsanları Üretken Olmak İçin Tatil Yapmanın Şart Olduğunu Kanıtladı

Bilim insanları, insanların hayatlarının büyük bir kısmını ofis içinde kapalı alanda geçirmemeleri gerektiğini kanıtladı. Elitedaily'den derlediğimiz habere göre güneş ışığı, temiz hava ve dinlenmek hem sağlık hem de üretkenlik için şart.

Evet, faturaları kim ödeyecek, kedinin mamasını kim alacak, çocuğun mandalinasını kim getirecek gibi haklı sorular hepimizin kafasında. Ama tatile çıkmak tembellik yapmayı değil tam tersine daha verimli bireyler olmayı getiriyor.

Birçok insan çok çalışmanın ve fazla iş yükünün daha yüksek verimlilik anlamına geldiğini düşünür.

Aslında bu yaklaşım ülke ekonomisini de büyük ölçüde etkiliyor çünkü dinlenmiş çalışanların üretkenliği artış gösteriyor.

Aslında, kısa olsa bile çalışırken verilen molaların hem üretkenliği hem de yaratıcılığı büyük oranda arttırdığı yapılan birçok araştırmada kanıtlanmıştır.

Tam da bu yüzden çalışanların tatil yapma fırsatları çok büyük önem taşıyor. Çalışma ortamının stresinden uzaklaşmak ve deşarj olmak iş yerinde verim sağlamanın büyük bir gereği.

New York'ta görev yapmakta olan doktor Natasha Withers şöyle diyor: 

'Dinlenme, rahatlama ve stresten uzaklaşma insan sağlığı için büyük önem taşıyan faktörlerdir. Bu tip ihtiyaçlar; egzersiz ve meditasyon gibi günlük aktivitelerle de sağlanabiliyor olsa da, tatile çıkmanın rolü çok büyüktür.'

Bu konuda en şanslı vatandaşlar Avrupalılar. Avrupa vatandaşlarına Dünya'nın diğer ülkeleriyle karşılaştırıldığı zaman daha çok izin günü veriliyor ve bu izin günlerini kullananların daha uzun yaşadığı ve sağlık sorunlarına çok daha az para harcadıkları gözlemleniyor.

Ayrıca yalnızca tatile çıkanların değil etrafındakilerin de mutlu olduğu yapılan çalışmalarda açıkça görülüyor. Çünkü mutluluk aslında bulaşıcı bir duygu!

Harvard Business Review'in araştırmasına göre, çalışanlar mutlu olduklarında yalnızca daha üretken olmuyor üstelik daha yaratıcı ve işbirlikçi oluyorlar. Bu da işletmeler için daha yüksek satış hacmi anlamına gelebiliyor.

Martin Zwilling, 'İster inanın ister inanmayın, hem çalışanın hem işverenin mutlu ve üretken olmaları mümkün. İşletme olarak mutlu çalışanlar başarı anlamına geliyor ve başarı da mutluluk getiriyor' diye açıklıyor.

Bununla birlikte çalışanların mutluluğu aslında bütün ülke ekonomisini etkiliyor. Depresyon ve mutsuzluk sebebiyle işe gelmeme sonucunda ekonomi büyük miktarlarda zarara uğruyor.

Oxford Economics'in çalışmalarının sonucunda ise; çalışanların kendilerine verilen yıllık izinleri kullanmalarının, daha fazla iş kolunda daha fazla açık pozisyon oluşturduğu için ekonomiye ayrıca katkı sağladığı görüldü.

Kilit noktalardan biri de tatile çıkıldığı zaman bilgisayar ve telefon gibi cihazlardan kesinlikle uzak durulması gerekiyor. Eğer sürekli olarak iş yerinde ne olduğunu biliyorsanız; bu gerçek anlamıyla 'bir ara vermek' olmuyor.

Ayrıca tatile çıkmak istemek demek kesinlikle tembel olmak anlamına gelmiyor.

Aksine, çalışmak için üretilmiş bir robot değil, hem beynini hem de vücudunu dinlendirmeye ihtiyacı olan insanlar olduğumuzun bir kanıtıdır.

Yani hem ülke ekonomisi, hem şirketiniz fakat en önemlisi de kendi sağlığınız için birkaç gün ofisten uzaklaşıp kendinizi yenilemeyi sakın atlamayın!

Popüler İçerikler

Kanseri Yenen Eski Arka Sokaklar Oyuncusu Dizi Setlerine Yeniden Dönme Kararı Aldı
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Üç Milyon Emekliyi Bekleyen Tehlike: 2025'te 12 Bin 500 TL Maaş Almaya Devam Edebilirler!
YORUMLAR
25.05.2016

Müdüre adresi yolladım ''bak da utan'' dedim.''Üretken olma işini yap yeter''dedi.Vicdansız da olsa net bir adam olduğundan benim gibi parlak bir beyin bu adamın yanında çalışıyor.

25.05.2016

Üretken olmak için tatil yapmamız lazım. Tatil yapmamız için paramızın olması lazım. Paramızın olması için üretken olmamız lazım. Üretken olmamız için tatil, tatil için para, para için üretk.... Aaaa s.çarım böyle işin döngüsüne ben. Tatil yok, üretkenlik yok, para yok. Yok işte....

25.05.2016

Kaynak içerikte bilim insanlarından bahsetmiyor yalnız. Ne bir üniversite adı var, ne bir profesör adı, ne de yayınlanmış bir makale. Nasıl çeviri yapıyorsunuz siz kuzum?

TÜM YORUMLARI OKU (19)