Bavul Toplamanıza Gerek Yok: Avrupa ve Slovenya'nın Başkenti Ljubljana'da Tura Çıkıyoruz

Ljubljana, Slovenya'nın başkenti ve en büyük şehri olmasının yanı sıra Avrupa'nın en yaşanabilir ve yeşil şehirlerinden biridir. Hatta Avrupa Komisyonu tarafından 2016 yılında Avrupa'nın yeşil başkenti ünvanına layık görülmüştür.

Bir Avrupa Klasiği: Rengarenk sokaklarda şehri keşfedin

Avrupa'nın hemen hemen her şehrinde kendine has mimarisi inşa edilmiş rengarenk evleri, sokakları görebilirsiniz. Ancak 300.000'e yakın nüfusa sahip olan Ljubljana, Slovenia mimarisinin yanı sıra Avusturya'dan da etkilenmiştir. Durum böyle olunca şehrin dokusu daha da renkli hale gelmiştir.

Yeni Yıl Gecesi için Alternatif Arayanlara Tavsiye Edilir

Yeni yıl akşamı, Avrupa'nın her şehrinde muhteşem kutlanmakta. Böyle olunca ülkemizden o hafta binlerce turist Avrupa'nın çeşitli şehirlerine seyahat etmektedir. Ljubljana halen turistler tarafından çok fazla keşfedilmediğinden özellikle yılın en pahalı zamanlarından biri olan yeni yıl haftasında diğer şehirlere nazaran daha ucuz eğlence ve konaklama imkanı sunmaktadır. Şehrin her noktası Christmas'la birlikte süslenip, sokaklara taşan partilere ev sahipliği yapmaktadır.

Muhteşem Sokaklarda Gezmeye Devam

Ljubljana diğer Avrupa şehirlerine nazaran küçük bir şehirdir. Haliyle gezecek çok fazla mekana da sahip değil. Bu yüzden 1-2 günlük bir zaman ayırmanız yeterli. Komşuları Avusturya, İtalya, Hırvatistan, Macaristan olduğundan turlarınızı planlarken bu güzel şehri de hesaba katabilirsiniz. Özellikle Kuzey İtalya turu yapanlara mutlaka tavsiye edebilirim. Venedik'e sadece 2,5 saat mesafede.

Kalesiz Şehir mi Olurmuş?

Şehirde nehir boyunca gezerken küçük ama çok stratejik bir konuma sahip olan Ljubljana Kalesi karşınıza çıkmaktadır. Kale, şehrin en yüksek noktasına ve tam ortasına inşa edilmiştir. Teleferikle yukarı çıktığınızda bu mekan muhteşem bir şehir manzarası sunmaktadır. Ayrıca Kale içinde bulunan kafe ve resturantta güzel bir manzara eşliğinde Slovenia mutfağına air lezzetleri deneyebilirsiniz.

Biraz da İç Mekanlara Zaman Ayırın.

Diğer Avrupa şehirlerinin aksine Ljubjana, katedral ve kiliseler konusunda kısır bir şehirdir. Şehirde gezmeniz gerek 2-3 kilise mevcut. İçlerinden en önemlisi olan Aziz Nicholas Katedrali (Church of St. Nicholas) 18. yy'ın başlarında Gotik Mimarisi ile inşa edildikten sonra 19 yy'da Baroque mimari ile restore edilmiştir. Yine Aziz Nicholas diğer kiliselere nazaran daha gösterişsiz tavan ve iç mimariye sahiptir.

Dar Sokaklarda Yolculuğa Devam

Dar sokakları hep sevmişimdir. Sokaklar şehrin kültürünü, yaşam şeklini, insanları daha iyi tanımak için muazzam fırsatlar sunar. Grafiti sanatını sevenler için de Ljubljana sokakları göze hoş gelen grafiti örnekleri sunmaktadır.

Kapı Fotoğrafları Çekmeyi Sevenler için Muazzam Bir Şehir

Ljubljana birçok mimari özellik açısından diğer Avrupa şehirleri açısından geri planda kalsa da kapı mimarisinde oldukça iyi. Normalde tarihi binaların kapılarında görmeye alıştığımız kapı sanatı bu şehirde normal evlerde, kamu binalarında hatta dükkanlarda bile karşımıza çıkmaktadır.

Ljubljanica Nehrinde Tekne Turu Zevkini Tadın.

Ljubljanica nehri adından da belli olduğu üzere ismini bu şehirden almıştır. Nehir üzerinde onlarca güzel köprü bulunmakta. Bunların arasında en meşhur 2 köprüden biri olan Tromostovje yani Üçlü Köprü ilginç mimarisi ile diğer köprülerden ayrılmaktadır. 3 köprünün birleşerek tek köprü haline gelmesi ile inşa edilmiştir. Şehrin en merkezi yerinde bulunan bu köprü turistlerin ilk uğrak noktasıdır. Diğer ünlü köprü olan Dragon Bridge yani Ejderha Köprüsü ise, adını şehrin simgesi olan Ejderhalardan almıştır. Rivayete göre Yunan kahramanlardan Jason güneye doğru giderken yanlışlıkla Ljubljana'ya gelmiş. Nehrin kıyısında onu dev bir ejderha bekliyormuş. Bu ejderha ile dövüşüp, onu yendikten sonra buraya yerleşen ilk insan olmuş. Sonradan köprüyü Slovenyalı mimar Joze Plecnik inşa etmiştir. Köprünün her iki yakasında 2 adet yeşil bronz ejderha heykelleri bulunmaktadır.

Ayrılmadan Şuraya İmzamızı Atalım

Bled'e Uğramadan Sakın Dönmeyin...

Dünya'nın belki de en ünlü gölü olan Bled Gölü, Ljubljana'ya 55 km uzaklıkta bulunmaktadır. Ljubljana'ya kadar gelmişken buraya uğramadan giderseniz cidden yazık olur. Bled ile ilgili daha önce yapılan galerileri incelerseniz ne demek istediğimi anlayabilirsiniz. Vee veda zamanı. Tekrar görüşmek üzere.

Popüler İçerikler

Güldür Güldür Show'dan Duygulandıran 29 Ekim Skeci Geldi
6 Yıllık Evlilik Tek Celsede Bitti: Eşi Selim Selimoğlu ile Anlaşmalı Boşanan Bengü'den İlk Açıklama Geldi!
Esra Erol'da Tanıdığımız Fenomen Yazgül'ün Son Hali Şoke Etti
YORUMLAR
26.07.2017

Veronika Ölmek İstiyor'u okuyana kadar böyle bir yerden haberim yoktu...

04.08.2017

Bak işte Veronika da buna sinirlenmişti. İntihar mektubunu yazarken o derginin ilk cümlesi olan Slovenya nerededire takılmıştı :)

Pasif Kullanıcı
27.07.2017

Graz 'dan geçmiştik bizde.Bence de sanki az abartılmış :). Laf yok mimarisi ,hele ki insanları çok sıcakkanlı zaten Türke de çok denk geldim. Gündüz gittim çok sakindi gecesini bilmiyorum tabi herkes kendi halinde.Giden olursa üçlü köprünün ordaki dondurmacıdan dondurma alsın güzeldir :)

04.08.2017

Editörler keyfi olarak başlıkları değiştirmeseydi belki bu kadar abartı görülmezdi ;) . Gündüz sakin ama gece mükemmel bir ortam vardı. Ben 26-27 Aralık'ta orada olmama rağmen o soğukta dışarıda her barın-resturantın önünde yemekler, djler, ufak konserler ve binlerce kişi eğleniyordu. Aslında vurgulamak istediğimiz bu, insanların kafa yapısı yaşanabilir kılıyor. Yoksa şehircilik anlamında Ljubljana diğer Avrupa şehirlerinin bile gerisinde. Aa bir de ülkenin yemyeşil olması çok güzeldi.

28.07.2017

Güzel şehir görmesek yutturacaksınız ha

28.07.2017

Güzellik göreceli bir kavramdır hocam. İnsanlara bilinenlerin dışında alternatif şehirleri göstermeye çalışıyorum. Sonuçta 2-3 saatte Avrupa'da ülke değiştirilebilirken, tur yapan arkadaşların dahil edebileceği bir şehir. Şu ana kadar 12 ayrı şehir tanıttım ve devamı gelecek. Umarım bundan sonrakilerden biri sizi tatmin eder.

TÜM YORUMLARI OKU (17)