Batman Filmlerine Konu Olabilecek 10 Hikaye

Christopher Nolan’ın Batman serisi şüphesiz önceki bütün filmlerden daha kaliteli, akıcı ve gerilimliydi. Batman Begins ile Bruce Wayne’in zengin züppe biriyken nasıl olgunlaştığını, korkularını yenebildiğini, karanlığın üzerine gidebildiğini gördük. The Dark Knight’ta kendisine benzemeyen, hayatı ciddiye almayan, her şeyin “şakasına” bakan düşmanıyla olan imtihanını izlemiştik. The Dark Knight Rises ise serinin en çok şaşırtan filmiydi. Nolan’ın serinin son filmi adına Bane gibi bir karakteri seçmesi herkesi heyecanlandırmıştı. Çizgiromanlardan da bildiğimiz gibi, Bane vs. Batman mücadelesi her zaman epiktir. Filme bunu her ne kadar tamamını yansıtamamışlarsa da, Nolan’ın hakkını yememek lazım. Zira Dark Knight Rises, görüp görebileceğimiz en değişik Batman filmlerinden biri oldu.

2012′deki “The Dark Knight Rises”dan sonra Christopher Nolan’dan da bir daha yeni bir Batman projesi hakkında bir açıklama gelmedi. Bu tür projelere artık isteksiz olduğu söylenilen Nolan’dan bu yana, Batman filmi çıkacak mı çıkmayacak mı bilmiyorduk. Ta ki düne kadar.. Warner Bros.’un 2019 yılına “The Batman” adı altında bir film çıkartacağı haberini almıştık. Batman rolünde Ben Affleck’i izleyeceğimiz gibi yönetmen koltuğunda da Affleck’in olabileceği söylenmişti. WB. resmi bir duyuru yapmadı fakat 2019′daki Batman filmine kesin gözüyle bakılıyor.

“The Batman” filmi için ne tür konu seçildiği açıklanmadı. Filmde hangi Batman düşmanını göreceğimiz de merak konusu. Ancak sonuçta “The Batman” de diğer yapımlar gibi çizgi romandan uyarlanacak. Biz de çizgiromanlardan yola çıkarak şimdiye kadar filmlerde kullanılmamış, fakat beyazperdeye uyarlanabilecek 10 yeni ikonik Batman hikayesini bir araya getirdik.

No Man’s Land

Gotham şehrinde 7.6 şiddetinde bir deprem yaşanır. Depremler sayesinde hükümetlerin müdahale edemeyeceği çorak araziler oluşur. Batman’in yokluğundan faydalanarak, düşmanlar birleşerek şehri ele geçirmeye çalışır. Aslında bu hikayenin unsurları The Dark Knight Rises’da kullanılmıştır. Ancak bir yerden sonra düşmanların şehri kontrol etmesi yönü filmde daha çok arka planda kalmıştır.

Yeni solo Batman filminde de böyle bir hikaye ele alınırsa şaşırmayız. Ne de olsa artık Bruce Wayne’in nasıl Batman olduğu, düşmanlarının nasıl değiştiği anlatılmayacak. Poison Ivy, Joker, Lex Luthor gibi karakterler de hikayede yer alıyor. Batman v. Superman: Dawn of Justice filminde de Luthor olacağı için solo filminde kullanılması beklenen Batman hikayelerinden biridir “No Man’s Land”.

Hush

Geçmişte de defalarca karşılaştığı bir düşman Batman’den intikam almak ister. Bu hikayenin en önemli özelliği ise Batman/Catwoman ilişkisinin en üst seviyeye ulaşması, Riddler’ın Batman’in gerçek kimliğini öğrenmesi, yüzünü bandajlar arkasında saklayan yeni “Hush” adındaki unutulmaz düşmanın ortaya çıkmasıdır.

Bu hikaye “The Batman” için seçilirse, Bruce Wayne’in çocukluğunda neler olduğunu ayrıntılı bir şekilde öğrenebiliriz. Thomas ile Martha Wayne’in Gotham adına yaptığı gizli şeyler ortaya çıkabilir. Spider-Man filmlerinde doğrudan ana karakteri etkileyen aile konuları üzerinde duruluyor. Ancak Batman filmlerinde aynısı geçerli değil. “Hush”ta bu konudaki eksikliği kapatabilir.

Knightquest/Knightsend

Bane tarafından sakatlandıktan sonra Batman kendisi yerine Gotham’a göz kulak olabilecek yeni birini aramaktadır. Jean-Paul Valley’i bulan Batman, bir süreliğine onu Gotham’ın koruyucusu yapar. Ancak Valley bir anda değişir. Şiddet yanlısı biri haline gelir ve “Azrael” adını alır. Batman başta Valley’i eğitir ancak kontrolü kaybedince, sahalara geri dönmek zorunda kalır.

Batman kendini toparlamaya çalışır. Eski formuna kavuşmak için elinden geleni yapar. The Dark Knight Rises’ta da buna benzer bir hikaye ele alınmıştır. Çizgi romanda da, Batman Bane’le sakatlık sonrası savaşmıştır. Ve Bane’i Gotham sokaklarından temizlemiştir.

The Court of Owls

DC’nin New 52 çizgiromanlarında eklenen bu yeni hikayede, Batman, Gotham’ın yüzyıllardır şehrin en zengin ve en saygıdeğer kişilerinden oluşan illuminati türündeki bir tarikat tarafından yönetildiğini keşfeder. The Court of Owls, Bruce Wayne/Batman karakterinin mental açıdan en fazla efor sarfettiği hikayelerden biri olma özelliği taşır. Eğer “The Batman”e bu konu seçilirse, Ben Affleck Batman rolüne öyle bir uyum sağlamalı ki, kostümü üzerine giymesi, vücudunu geliştirmesi yetmez. Batman’i iyice anlaması gerekecek, özdeşleşmesi gerekecek. Ayrıca bu hikaye, şimdiye kadar Batman’in neden Gotham dışındaki kentlerin kahramanlarına yardım etmediğini açıklıyor.

The Court of Owls’un (Baykuşlar Mahkemesinin) gücü sınırsızdır. Tam anlamıyla “her yerdedirler”. Kötülüklerini esirgemezler, kimliklerini çok iyi bir şekilde saklarlar. Hikayede Court of Owls, Kara Şövalye’ye suikast düzenlenmesi için emirler verir. Bu hikayede Batman en yakın dostuna bile güvenmez. Şüpheci bir Kara Şövalye olur. Kimliğini de saklayarak, düşmanlarıyla savaşmak zorundadır.

The Killing Joke

Tüm zamanların en kötü şöhretli Batman hikayelerinden biri olan “The Killing Joke”da, Joker Komiser Gordon ile kızı Barbara’yı kaçırır. Joker Batman’in sınırlarını zorlamak adına birçok şey yapar. Joker’ın tartışmalı geçmişi de flashback’te açığa çıkar. Yeni Batman filminde de kullanılabilecek gerilim dozu en yüksek hikayelerden biridir “The Killing Joke”.

Ancak “The Dark Knight”ta Joker karakterini canlandıran Heath Ledger’ında ölmesiyle birlikte, Batman filmlerinde Joker’ı kullanmak artık çok zor. Ledger’ın Joker performansı aklımıza o kadar çok kazındı ki artık ondan başka biri Joker’ı oynarsa alışamayacağımız kesin.

Warner Bros.’un şuan başka neler planladığını bilmiyoruz. Ancak bu hikaye seçilecek olursa, Barbara Gordon’ın Oracle’a nasıl dönüştüğünü de öğrenmiş olacağız.

A Death In The Family

Robin, ailesinin Lübnanlı olduğunu öğrenir. Ailesini araştıran Robin’i en sonunda bütün ipuçları Joker’a götürür. Batman durumu anlayınca hemen Joker’ın peşine düşer. Ancak her şey için çok geçtir. Joker Robin’i öldürmüştür. Hikaye Dick Grayson’ın Nightwing olduktan sonra ortaya çıkan ikinci Robin olan Jason Todd’u merkezine alır.

“The Batman” filminde bu olay konu alınırsa, çekimler çoğunlukla yurtdışında yapılabilir. Zira çizgiromanda bu hikaye birçok farklı ülkede geçiyor. Hikayede genel olarak Batman Joker’ı kovalıyor ve intikamını almaya çalışıyor.. Ama asıl sorun bunda değil. Sorun hikayenin son kısmı. Böyle dramatik bir hikayenin sonunun daha iyi bitebileceğini düşünüyor olabilirsiniz ancak tam tersi bir durum söz konusu. Hikayenin sonunda Joker büyük bir diplomata dönüşüyor. Ve politik oyunlarda beraberinde geliyor. Çoğu eleştirmen de hikayenin bu kısmından şikayetçi.

“Batman v Superman: Dawn of Justice”te Dick Grayson’ın Nightwing olarak yer alacağı söylentileri halen var. Dawn of Justice filmindeki Batcave’de ölü bir Robin heykeli olduğu da söylenmekte. “A Death In The Family” hikayesinin şimdiden film için seçilmiş olması olası.

Seksenlerde belki bu hikaye tutmuş olabilir ancak bir filme uyarlanırsa, son kısmını kesinlikle değiştirmeleri lazım.

Son of the Demon

Batman ile Ra’s Al Ghul’un aynı katili takip etmesi sonucunda, ikisi tekrardan takım olur. Böylece Batman Ra’s’ın kızı Talia ile tanışır. Bundan sonra hikayede Batman ile Talia arasında yeni bir bağ oluşur. Birbirlerine aşık olan Batman ile Talia, sonunda bir çocuk sahibi olurlar. Tabii bütün bunlar Batman’i Ra’s’ın varisi olma yoluna sürükler. Bu hikayede durmak bilmeyen bir gerilim vardır. Aynı zamanda Batman en büyük düşmanı tarafından manipüle edilir. Batman ile Talia’nın çocuğu doğar. “Damien Wayne” adını verdikleri bu çocuk lanetlidir. Hikayenin sonunda, kötüler kazanır. Ve Talia Batman’e şok edici bir itirafta bulunur. Talia Damien Wayne’i doğurmadan önce neredeyse düşük yapacağını söyler.

Yine Nolan’ın filmlerinde çocuk olayına girilmese de, Ra’s Al Ghul’un kızı ile Batman arasındaki ilişki konu alınmıştı. Fakat Batman Begins’teki Ra’s’ı beğenmeyenler 2019′daki “The Batman” filmini dört gözle bekliyorlar. Zira böyle bir hikaye yeniden gündeme gelebilir. Liam Neeson’ın canlandırdığı Ra’s Al Ghul normalde Batman’in League of Shadows’ta kalıcı olarak kalmasını istiyordu. Çizgiromanda ise Ra’s Al Ghul, Batman’in edebi hükümdar olmasını, daha vahşi ve saldırgan olmasını istiyor.

Gothic

Batman şehrin en hain gangsterleri tarafından bir katili bulmak için görevlendirilir. Yaptığı araştırmaların sonucunda Batman Mister Whisper‘la karşılaşır. Mister Whisper, gizli bir geçmişi olan ölümsüz katildir. Grant Morrison’ın yazdığı hikayede, orta yaş krizindeki Batman iyi ve kötü arasında seçim yapmak zorunda kalır. Bu hikayenin tek önemli özelliği, ürpertici atmosferi ve olaylarıdır. Filmi çekilecek olursa, Batman’in suçlularla ilişkisini daha net bir şekilde anlayabiliriz.

The Last Arkham

Batman kendini bile bile Arkham Asylum’a attırır. Amacı Gotham’ın en rezil rehabilitasyon merkezinde işlenen cinayetlerin sorumlusunu bulmaktır. Batman’in bu planı geri teper ve psikolojik olarak bir çöküntü yaşar. Parmaklıklar arkasındaki kötü adamlar da Batman’i hedef alırlar. Arkham serisi şuan için sadece video oyunu olarak piyasada. Filmi yapılırsa, Batman’i ilk defa kendisinden daha güçlü bir düşmanla savaşırken tanık olacağız.

A Lonely Place of Dying

superkarga.com

Tim Drake adındaki genç çocuk, Batman’in gizli kimliğini keşfeder. Batman’in ısrarına rağmen, Drake yeni Robin olmak için çalışmalara başlar. Bu hikayede Batman’in kalbi kırıktır. Kimseye güveni yoktur. Tıpkı “Batman v Superman: Dawn of Justice” için tarif edilen Batman tipine benzemektedir. “A Lonely Place of Dying” Batman filmine uyarlanırsa, DC tarihine yeni bir Robin katılabilir. Kötü ilişkilerin ardından Batman’in güven duygusunu yeniden canlandıran bir hikayedir “A Lonely Place of Dying”.

Robin karakteri şimdiye kadar ki Batman filmlerinde iyi canlandırılamamıştır. The Dark Knight üçlemesinde Robin’in yer alacağı söylenmiştir ama durum ortada. Sonuçta, çizgiromanları okumayıp filmlerle Batman’i tanıyanlar Robin’i gereksiz bir karakter olarak görebilirler. Gayet normal. Robin’in Bat-Family’nin en önemli üyelerinden biri olduğu gerçeği filmlerde yansıtılmazsa sadece çizgiroman okurları bilebilir. O yüzden Batman filmlerindeki en büyük eksikliklerden biri de budur.

Şimdilik “The Batman” adı altında çıkması beklenen film, 2019′da yayımlanacak. Batman/Bruce Wayne’i ise Ben Affleck’in oynayacağı söyleniyor.

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!