Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin yayınladığı istatistikler kredi kartından dolayı yasal takibe girenlerin sayısındaki tehlikeli artışı gözler önüne serdi. Kredi kartı borcunu ödemeyip yasal takibe düşenler küresel krizin yaşandığı 2009’da 1 milyon 246 binle zirve yaptı. 2010’da 824 bin, 2011’de 671 bin kişi kredi kartı borcundan dolayı icralık oldu. Söz konusu rakam 2012’de yeniden artışa geçti. 2012’de 907 bin, 2013’te 915 bin kişi hakkında bankalar kredi kartı borcundan dolayı yasal takip başlattı. Geçtiğimiz yıl ise icralık olanların sayısı 2013’e göre 100 bin artarak 1 milyon 18 bine yükseldi. Artış 2015’te de sürdü. Geçen yılın ilk iyi ayında 186 bin kişi kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe alınırken, bu yılın ilk iki ayında bu rakam 211 bine yükseldi. İcralık olmasına rağmen borcu halen devam edenlerin sayısı da ürkütücü boyutlara ulaştı. Hakkında 2009’da yasal takip başlatılan 359 bin kişi halen borcunu ödemedi. 2010’dan 207 bin, 2011’den 178 bin, 2012’den 316 bin, 2013’den 436 bin 2014’ten 710 bin, 2015’in ilk iki ayından ise 185 bin olmak üzere halen toplamda 2 milyon 391 bin kişinin ödenmemiş kredi kartı borcu bulunuyor.
‘Artık borçluluktan utanılmıyor’
Varlık Yönetim Şirketleri Derneği eski Başkanı Hilmi Güvenal, batık kredilerin iki yıl ödenmedikten sonra, bankaların bu kredileri varlık yönetim şirketlerine satıldığını anlattı. Batıkların yüzde 75’ini kredi kartı, geriye kalan yüzde 25’ini ise diğer kredilerin oluşturduğunu vurgulayan Güvenal, batıktaki yükselmenin getirdiği değişime de değindi. Artan sayının insanları borca alıştırdığına dikkat çeken Güvenal, “Borçlu sayısı az olduğunda insanlar ‘borçluyum’ demekten çekinirken, borçlu sayısının artması ile borçlu olma durumunu normalleşti.” dedi. Şimdiye kadar 500 bin kişinin varlık yönetimi şirketleri aracılığı ile borçlarını kapattığını belirten Güvenal, 2008-2014 yılları arasında bankaların varlık yönetim şirketlerine 19 milyar lira batık kredi sattığını, şirketlerin ise bu alım için 2,8 milyar lira ödediğini açıkladı. Anadolu’da yaşayanların işsiz kaldıklarında yeni bir iş bulma imkânlarının çok sınırlı olduğunu, bu sebeple borcunu ödeyemediğini ifade eden Güvenal, bankaların tahsil edemediği batıkların yüzde 60’ının Anadolu’dan çıktığını kaydetti. Güvenal, “Anadolu, krediyi daha az kullanıyor ama daha fazla yüzdesini batırıyor.” diye konuştu.
Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Başkanı Avukat Mehmet Bülent Deniz, geçen yıl temmuz ayından bu yana kredi kartı borçlarındaki büyük artışa dikkat çekmeye çalıştıklarını söyledi. 2014’ün Ekim, Kasım aylarında tüketici derneklerine kart borcunu ödemeyen vatandaşların yoğun başvuru yapmaya başladığına işaret eden Deniz, bu konuda gerekli uyarıları yaptıklarını ancak iktidarın önlem almak yerine, mevcut pozisyonunu sürdürme kararı aldığını söyledi. Batık kredi kartlarındaki artışı, tüketici güven endeksiyle incelediklerinde, sayının felakete doğru sürüklendiğine işaret eden Deniz, şu bilgileri verdi: “Bugün 3 milyona yakın insan yasal takip altında. 9 milyon insan da kart borcunun yalnızca asgari tutarını ödeyebiliyor. Yani, bu kadar insanın yasal takibe düşme tehlikesi söz konusu. Ailelerle hesapladığımızda, bu, nüfusun hemen hemen yarısının çok sıkıntı içerisinde olduğuna işaret ediyor.”
Kredi kartı borcunu ödemeyenlerin kart harcamalarının yüzde 60’ının gıda, ısınma ve iletişim gibi zorunlu yaşamsal kalemlere yaptığını belirten Deniz, “Vatandaş aç oturamayacağına göre, mecburen kartına yüklenerek yaşamını devam ettiriyor. Problem, vatandaşın kartı bilinçsiz kullanmasında değil, yanlış ekonomi politikası izlemesinden kaynaklanıyor.” saptamasını yaptı. Kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişi sayısının artmaya devam edeceği tahmininde bulunan Deniz, kamu borçlarının yapılandırması çalışmasında, kredi kartı borçlarını ödeyemeyenlerin de eklenmesini istediklerini, fakat iktidarın bu taleplere kulak tıkadığını sözlerine ekledi.
Limit sınırlaması, borcu borçla kapatma dönemini bitirdi
Borcunu ödeyemeyenlerin sayısındaki artışta kredi kartı harcamalarına çekidüzen vermek için 2013 yılında hayata geçirilen limit sınırlaması da etkili oldu. Bir banka borcunu başka bankadan çektiği nakit avans ve kredilerle kapatan borçlular limit sınırlamasından dolayı bu yola başvuramıyor. Bankalardan batık kredilerini satın alıp tahsilini yapan şirketlerin oluşturduğu Varlık Yönetim Şirketleri Derneği’nin eski Başkanı, Turkasset’in Genel Müdürü Hilmi Güvenal, “Diyelim ki 20 bankadan kredi kartınız vardı. Birine borç taktığınızda diğerlerinden nakit çekerek borcu kapatıyordunuz. Bankaların 50-60 bin lira limit imkânı tanıdığı kredi kartı sahiplerinin limitleri bu düzenlemenin ardından bir anda birkaç bin liraya kadar düştü. Böyle olunca da kredi kartı borçlarını borçla kapatamaz hale geldiler.” dedi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, (BDDK) Ekim 2013’te yaptığı düzenlemeyle kredi kartları için tanınacak toplam kredi kartı limiti, ilk yıl için aylık ortalama net gelirinin 2 katı, ikinci ve sonraki yıllar için ise 4 katı aşamayacak şekilde sınırlandırmıştı. Düzenleme ayrıca bir takvim yılı içinde asgari ödeme tutarı toplam üç kez ödenmeyen kredi kartlarının kullanıma kapatılmasına da imkan tanıdı. BDDK’nın Şubat 2014’te yaptığı diğer bir düzenlemeyle de gıda, yemek, akaryakıt, kuyum ve cep telefonu gibi ürünlerde taksitlendirmeyi kaldırmıştı. Düzenlemeyle mobilya ve beyaz eşya satışlarında ise taksit sayısı 9 ayla sınırlı tutulmuştu.
SELÇUK KAPUCİ | Zaman