Batı'da "Orta Doğu'nun Deli Köpeği" Denilen Ama Afrika'da "Büyük Lider" Olarak Anılan Muammar Kaddafi Kimdir?

Muammer Kaddafi, yönetimi boyunca farklı yönelimler gösteren karmaşık bir figürdü. Başarılı politikalar uyguladı, ancak iktidarının bir diktatörlük olması ile eleştirildi. Batı'da, acımasız bir diktatör olarak anılırken, Sahra-altı Afrika'da, sömürgecilik ve emperyalizme karşı mücadeleyi temsil eden popüler bir figürdü. Peki, Muammer Kaddafi gerçekte kimdi?

Muammar Kaddafi, 2012 yılında devrilerek öldürüldüğü döneme kadar uzun süre Libya'nın diktatörü olarak hafızalarda yer edinmiştir.

Bazıları için Kaddafi büyük bir lider iken bazıları içinse 'Orta Doğu'nun Deli Köpeği'dir. Peki gerçekte Kaddafi kimdi?

Muammar Mohammed Abu Minyar al-Gaddafi, Batı Libya'daki Tripolitanya çöllerinde bir çadırda doğdu.

Aisha bin Niran ve Mohammad Abdul Salam bin Hamed bin Mohammad'ın dört çocuğunun en küçüğü ve tek oğlu olan Muammar Kaddafi, develer ve keçileri otlatarak yaşamlarını sürdüren Arap asıllı bir göçebe Bedevi ailesinde büyüdü.

Eğitim ücretsiz değildi ve Kaddafi'nin ailesi fakirdi.

Yine de Muammar Kaddafi okula gönderildi. Kaddafi çalışankan bir çocuktu ve okulun ailesine getirdiği maddi yükün farkındaydı. Kendini çalışmalarına adamıştı ve yalnızca dört yıl içinde altı sınıf geçti.

Kaddafi, ilkokul seviyesindeki başarısının ardından bir lüks olan bir ortaokula kaydoldu.

Ailesi, babasının bir kabile lideri için bekçi olarak çalıştığı güney-orta Libya'ya taşındı. Kaddafi orta okuldayken birçok ideoloji ile iç içe kaldı ve öğretmenlerinin çoğu Mısırlıydı. Burada Kaddafi, Mısır cumhurbaşkanı Cemal Abdül Nasır'a büyük saygı duydu. 

Kaddafi, okulundan bir dizi siyasi görüşlerle çıktı ve Arap Milliyetçiliği ve Sosyalizmi fikirlerini destekledi. Sömürgecilik, Batı emperyalizmi ve Siyonizm fikirlerini ise reddetti.

Böylece Kaddafi siyasi hayatına başladı ve Ekim 1961'de Suriye'nin Birleşik Arap Cumhuriyeti'nden ayrılmasına karşı bir gösteri düzenledi.

1963'te Muammer Kaddafi orduya katıldı ve Kraliyet Askeri Akademisi'nde eğitime başladı. Ordadayken Kaddafi, İngiliz etkisinden mutsuzdu ve Özgür Subaylar Hareketi Merkez Komitesi adlı bir devrimci bir grubu örgütlemeye başladı.

1966'da İngiltere'de özel sinyal eğitimi aldı ve burada İngilizce de öğrendi. Daha sonra İngiltere'den hoşlanmadığını ve kendi ülkesinin kültürünün değerini fark ettiğini söyledi.

Peki, Kaddafi iktidarı nasıl ele geçirdi?

Kral Idris'in yönetimi 1960'lar boyunca Libya'da popülerliğini kaybetti. Yolsuzluk liderliği zayıflattı ve Arap Milliyetçiliği yükselişe geçti. Libya halkı hükümetin Batı yanlısı duruşuna itiraz etmeye başladı ve Trablus ve Bingazi'de isyanlar çıktı. Altı Gün Savaşı'nda Mısır'ın yenilgisinin ardından, birçok Libyalı Mısır'a sempati duydu ve Mısır ile dayanışma protestoları başladı.

Askeriye içinde çeşitli devrimci gruplar vardı ve CIA bir darbe girişimi olacağından şüpheleniyordu.

Ancak bunun Muammar Kaddafi'nin Özgür Subaylar Hareketi'nden geleceğini beklemediler. Kral yurt dışındayken, Kaddafi planını devreye soktu ve havaalanlarını, polis istasyonlarını, devlet dairelerini ve diğer kilit tesisleri işgal etti. 

'Bir Eylül Devrimi' olarak bilinen bu olayda oldukça az direnişle karşılaştılar. Veliaht Prens Sayyid Hasan ar-Rida al-Mahdi as-Sanussi tutuklandı ve hükümet kontrolünü bırakmaya zorlandı. Yerine, Kaddafi Libya Arap Cumhuriyeti'ni ilan etti ve 'özgürlük, sosyalizm ve birlik' düşüncelerini vurguladı.

Bir sonraki birkaç yıl Kaddafi'nin gücünü pekiştirmesiyle geçti.

Özgür Subaylar Hareketi'nin merkezi komitesi, hükümeti monarşistlerden temizlemeye başlayan Devrim Komutanları Konseyi (RCC) oldu. Erken dönem yönetimi tehlikelerle doluydu ve 1970'te Kaddafi iki darbe girişimini atlattı.

Libya'nın saygın bir ekonomiye dönüşmesi, birkaç ana sektörde önemli bir ivme gerektirdi.

Kaddafi'nin yeni hükümeti, tarım sektörünü dönüştürmek için bir 'yeşil devrim' başlattı. Çiftlikler inşa edildi ve Libya'da sulama sistemleri kuruldu. Ancak, Kaddafi'nin petrol endüstrisine olan ilgisi ülkenin ekonomisini tamamen dönüştürdü. Ülkedeki tüm yabancı petrol üreticilerinin işlemlerinin yüzde 51'i millileştirildi. 1979'a gelindiğinde, Libya'nın kişi başına geliri İtalya ve İngiltere gibi sanayileşmiş ülkelere göre daha yüksekti.

Bu girişim yoluyla elde edilen para, sağlık hizmetlerini, eğitimi ve konutları iyileştirmek gibi sosyal refah programlarına gitti. Sıtma yok edildi. Zorunlu eğitim uygulandı ve yetişkin okuryazarlık programları ve üniversite eğitimi ücretsiz oldu. Bu programlar Libya halkı arasında büyük popülerlik kazandı ve Muammar Kaddafi hızla sevilen bir figür haline geldi.

16 Nisan 1973'te, Kaddafi "Halk Devrim"ini başlattı, bu devrimin amacı Çin'deki Kültür Devrimi'ne benziyordu.

Bu devrim ile hem Amerika Birleşik Devletleri'ni hem de Sovyetler Birliği'ni emperyalist olarak reddetti ve düşmanlarının emperyalist faaliyetlerine karşı İslam ülkelerini için üçüncü dünya ülkelerinin bir İslam süper devleti kurmasını önerdi. Bütün bunlara rağemn Sovyetler Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri'ne kıyasla daha iyi ilişkiler sürdürdü.

Kaddafi ideolojisini üç kısa ciltte yazdığı "Yeşil Kitap"ta belirtti ve bu kitap Libya'yı ve Libya halkını yönlendirecek inanç ve politikaları ortaya koydu.

Ancak herkes mutlu değildi. Yabancı yardıma yapılan artan harcamalar birçok RCC üyesini sinirlendirdi. RCC'deki meslektaşı Umar Muhayshi ve birkaç kişi 1974 yılında Kaddafi'ye karşı bir darbe planlamaya başladı. 1975 yılında, komplo ortaya çıktı ve Muhayshi kaçarken birçok suç ortağı tutuklandı ve idam edildi.

Aynı dönemde, anti-Kaddafist öğrenciler polis ve pro-Kaddafist öğrencilerle çatışmalar yaşadı, özel İslami kolej ve üniversiteler ise kontrol altına alınmaya çalışıldı ve muhafazakar anti-Gaddafist alimlerin görevden alınması amaçlandı.

Bu dönemde karmaşık dış ilişkiler, Kaddafi'nin Mısır ile ters düşmesine ve Uganda (Idi Amin döneminde), Pakistan ve Zaire gibi yeni dostlar bulmasına neden oldu. 1973'te İsrail, İsrail hava sahasına kum fırtınası sırasında giren Libya Arab Havayolları'nın Uçuş 114'ünü düşürdü. Kaddafi bu felaketi önleyemediği için Mısır'ı suçladı. Ayrıca Mısır'ı 1973 Yom Kippur Savaşı'nın planlamasında Libya'yı dahil etmediği için de suçladı.

1977 yılında, Kaddafi Libya Arap Cumhuriyeti'ni feshederek Büyük Sosyalist Halk Libya Arap Cemahiriyesi'ni kurdu, bu yönetim resmi olarak bir demokrasiydi. Hükümet, özellikle konut konusunda, tüm Libya halkına hizmet sunmak için çalıştı, ancak birçok sivil özgürlük kısıtlandı ve medya doğrudan devletin kontrolü altına girdi.

Devletin ve devrimin düşmanları Libya içinde ve sınırları dışında Kaddafi'ye karşı komplolar düzenledi. Kaddafi, Avrupa'da yaşayan birçok muhalifi suikast timleri kullanarak ortadan kaldırmak için radikal önlemler aldı.

Erken 1980'lerde petrol fiyatının düşmesi ve gelirlerin azalmasıyla birlikte Libya'da ekonomik bir durgunluk yaşandı.

Bir dizi başarısız askeri müdahalenin ardından Kaddafi kendi güvenliğini sağlamakta zorlandı ve Libya ile açık bir çatışma provokasyonunda bulunan yeni Reagan yönetiminin sert tavrıyla karşı karşıya kaldı. ABD, Libya'nın sınırlarına yakın Sirte Körfezi'nde askeri tatbikatlar düzenledi ve iki Libya jetini vurdu.

ABD, daha sonra birçok bombalama, suikast ve hatta Ronald Reagan'a suikast girişimlerine dair Kaddafi'ye suçlamalar yöneltti. Bu suçlamaların hiçbiri kesin bir şekilde kanıtlanamadı. ABD ordusu, Sirte Körfezi'nde bir kez daha askeri tatbikatlar düzenledi ve bu sefer iki Libya gemisini batırdı. ABD, 1986'da Berlin'deki bir diskonun bombalanmasını Kaddafi ile ilişkilendirdikten sonra, Libya'ya hava saldırıları düzenleme kararı aldı ve bu saldırılarda Kaddafi'nin evlatlık kızı dahil olmak üzere yüzden fazla kişi öldü.

Kaddafi, 1988 yılında 270 kişinin ölümüne neden olan bir sivil uçağın patladığı Lockerbie Bombalaması'ndan sorumlu tutuldu.

Bu suçlamaları diğer ülkelerden gelen yaptırımlar takip etti ve birçok Arap ülkesini birleştirmek için Pan-Arap misyonunu izlemesine rağmen, Libya giderek izole edildi. Ülkede isyanlar ve ayaklanmalar yaşandı ve Kaddafi kendi ülkesinde de giderek daha da çok tehdit altında hissediyordu. 

1990'ların sonlarında, Kaddafi kazadan sorumlu olduğu iddia edilen failleri teslim etti ve Birleşmiş Milletler, uluslararası protestolara rağmen Libya'ya karşı birçok yaptırımı kaldırdı.

2000'lerde Kaddafi, daha diplomatik bir tutum benimsedi ve Avrupa ile ilişkileri düzeltmeye çalıştı.

Aynı zamanda birleşik bir Afrika fikrini ve NATO'ya rakip olacak bir Afrika devletleri askeri ittifakını savundu. Libya'da Kaddafi, birçok endüstrinin özelleştirilmesini ve eski düşmanlarla ticaretin açılmasını sağlayan ekonomik reformlar uyguladı. Bununla birlikte, anti-Amerikan propagandalarına devam etti.

2011 yılında, Mısır'da Hosni Mubarak'ın iktidardan uzaklaştırılması ve Tunus'ta Zine el-Abidine Ben Ali'nin devrilmesiyle ateşlenen bir Arap Baharı Libya'yı sardı.

Kaddafi'nin bu protestolara verdiği yanıt şiddetli bir baskıydı ve bu şiddet, birçok hükümet üyesinin kendisinden uzaklaşmasına neden oldu. İsyanlar tam ölçekli bir iç savaşa dönüştü. Savaş suçlarına dair suçlamalar, Libya'ya yeniden yaptırımların uygulanmasına ve NATO'nun Kaddafi'nin en küçük oğlu ve üç torununu öldüren bir hava saldırısına neden oldu.

2011 yılının 20 Ekim'inde, Sirte'deki isyancı güçler, NATO savaş uçaklarının Kaddafi'nin konvoyunu bombalamasının ardından Muammer Kaddafi'yi öldürdü.

Cesedi, yanındaki adamlarıyla birlikte sergilenmek üzere etrafta gezdirildi ve sonunda çölde isimsiz bir mezara gömüldü.

Muammer Kaddafi, yönetimi boyunca farklı yönelimler gösteren karmaşık bir figürdü.

Başarılı politikalar uyguladı, ancak iktidarının bir diktatörlük olması ile eleştirildi. Batı'da, acımasız bir diktatör olarak anılırken, Sahra-altı Afrika'da, sömürgecilik ve emperyalizme karşı mücadeleyi temsil eden popüler bir figür olarak kabul edildi.

Kaddifi'nin ölümünün ardından, Libya kaosa sürüklendi ve açık köle pazarları ve altı yıl süren başka bir dizisavaş yaşandı.

İlginizi çekebilir:

Tarihteki İlk Halka Açık Müzenin Bir Kadın Tarafından Açıldığını Biliyor muydunuz?
Kara Kedilerin Neden Kötü Şans Getirdiğine İnanırız?
Tarihin En Büyük Zarara Sebep Olan 15 Hatasını Duyunca Saçınızı Başınızı Yolmak İsteyeceksiniz!

Popüler İçerikler

Cübbeli Ahmet Çakarlı Araçla Geldiği Etkinlikte Şeriatı Savundu: Skandal Sözlere Tepki Yağdı!
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Gazeteci Fulya Öztürk'ün Azerbaycan Milletvekiline Ağladığı Anların Beden Dili Analizi Çok Konuşuldu