Başrollerinde Şehirlerin Bulunduğu Eşsiz 14 Film

Öyle filmler var ki, bazen oyuncuları izlemeyi, konuyu takip etmeyi bırakıp filmdeki mekanlarda, sokaklarda kayboluyoruz. Bu filmlerin baş rolünde şehirler yer alıyor. Kah Roma’ya gidiyoruz, kah Venedik’e. Bazen Barcelona’da bir cafe’de buluyoruz kendimizi, bazen Paris’te gece yarısı bir sokakta… 

İşte baş rolünde şehirlerin bulunduğu filmlerden küçük bir kesit.

1. Vicky Cristina Barcelona (Barselona Barselona, 2008)

Vicky ile Cristina adlı iki genç Amerikalı kadın, İspanya'da bir yaz tatili geçirirler. Vicky, evlenmek üzere olan muhafazakar bir kadınken; Cristina özgür ruhlu bir kadındır. Kaderleri bir şekilde ressam Juan Antonio Gonzalo ile kesişen bu insanlar arasındaki ilişki karmaşık sonuçları olan bir sona doğru götürür bizi. Filmde  Rebecca Hall,  Scarlett Johansson,  Javier Bardem, Penelope Cruz gibi ünlü simalar olsa da bizi büyüleyen Barcelona olmuştur.

http://www.imdb.com/title/tt0497465/

2. Leaving Las Vegas (Elveda Las Vegas, 1995)

Ben Anderson, adeta kaybedenler kulübünün bir müdavimi üyesine dönüşmüştür. Yazar olarak kıt kanaat geçimini sağlama derdindeki Anderson'u karısı, çocuğunu da yanına alarak terk etmiştir. Zaten içki ile sorunları olan Ben iyice alkol denizinin derinliklerine doğru yol alacaktır. İçki ile olan tehlikeli flörtü nereye gitse peşini bırakmamaktadır; işte şimdi de Las Vegas'tadır ve yine alkol problemleri ile cebelleşmektedir. Ancak, hayatına giren Sara adındaki fahişe, sanki bir şeyleri değiştirecek gibi olur...

http://www.imdb.com/title/tt0113627/

3. To Rome with love (Roma'ya Sevgilerle, 2012)

Amerikalı tanınmış mimar John, gençliğinin kenti olan Roma’da tatildedir. Gençliğinin sokaklarında gezerken, henüz genç bir adam olan Jack ile karşılaşır. Jack'in ise başında sevgilisi Sally’nin güzel ve belalı arkadaşı olan Monica'yla derdi vardır. Jack Monica’ya gitgide aşık olurken, Jack'de onda kendi gençliğini görür... Yine bir Woody Allen filmi, bu kez baş rolde Roma var.

http://www.imdb.com/title/tt1859650/

4. Lost in Translation (Bir Konuşabilse, 2003)

Bob Haris ve Charlotte Tokyo’da ikİ Amerikalıdır. Bob, Tokyo’ya bir viski reklamında oynamak için gelmiştir, Charlotte ise işkolik bir fotoğrafçı olan kocasının peşinden sürüklenmiştir. Her ikisini de uyku tutmayınca, bir gece lüks bir otelin barında yolları kesişir.

Bu buluşmanın sonunda aralarında sıkı bir dostluk başlayacaktır. Birlikte Tokyo’yu keşfe çıkarlar, Tokyolularla aralarında çok komik olaylar geçer ve sonunda bambaşka yaşamların mümkün olduğunu keşfederler.

http://www.imdb.com/title/tt0335266/

5. Before Sunrise (Gün Doğmadan, 1995)

Fransız yüksek lisans öğrencisi Celine ile Amerikan Jesse, Budapeşte - Viyana treninde bir çiftin kavgası ile tesadüfen tanışırlar. Jesse, Celine'e, ertesi gün uçağa bineceğini ancak parası olmadığından sabaha kadar Viyana caddelerinde dolaşacağını söyler ve Celine'in kendisine eşlik etmesini ister. Viyana'da trenden inerler ve 14 saat boyunca hayatlarını derinden etkileyecek bir beraberliğe adım atarlar. Sabaha kadar süren eğlenceli ve romantik dakikaların yanı sıra, yaşlarının getirdiği zorluklardan, yaşadıkları sorunlara kadar birçok konuda duygu ve düşüncelerini paylaşırlar.

http://www.imdb.com/title/tt0112471/

6. Midnight in Paris (Paris'te Bir Gece Yarısı, 2011)

Sonbaharda evlenecek olan Amerikalı nişanlı çift Gil ve Inez, Inez'in babasının iş gereği Paris'e gelmesini fırsat bilip, küçük bir tatil için bu gözde Avrupa şehrinin yolunu tutarlar. Başta her şey eğlence dolu bir Avrupa kentini gezmekten ibaretken, özellikle damat adayın Gil'in Paris caddelerinde gece yarısı yaşadığı gerçek üstü maceralar sadece onun değil tüm ailenin hayatını değiştirecektir... Zira bu genç adam, Paris’e büyük bir aşk beslemeye başlar ve edebiyatçı kimliği ve tutkusu pekişir...

http://www.imdb.com/title/tt1605783/

7. In Bruges (Brüj'da, 2008)

ki kiralık katil olan Ray ve Ken zor bir işin ardından patronları Harry Waters tarafından Belçika’nın romantik şehri Brugge’a tatile yollanırlar. 

Geldiği ilk günden beri bu şehirden nefret eden Ray’i burada pek çok sürpriz beklemektedir. Bunun sadece basit bir tatil olmadığını düşünen Ray burada yeni insanlarla tanışır ve aşkı ile kendi hayatı arasında gelgitler yaşamaya başlar.

http://www.imdb.com/title/tt0780536/

8. Persepolis, 2007

Yıl 1970 İran. Marjane Statrapi, gencecik gözlerle izlemektedir İran rejiminde olan bitenleri. Bugüne kadar yazılıp çizilen onca şeyin ardından bir kez de küçük bir kızın penceresinden bakmanın farklı tadı yansıyor perdeye. Marjane’in ailesi Şah iktidarının düşüşü karşısında çok mutludurlar. Ekonomik ve toplumsal yaşam standartları açısından artık yeni umutlar filizlenmiştir. Onca zor zamanlardan sonra artık demokratik bir yönetim anlayışına kavuşacaklarını düşünen İranlılar hayalkırıklığı yaşayacaklardır. Şimdi de mollaların zamanıdır. Bu karanlık dönemleri Marjane’in penceresinden anlatan Persepolis çizgi roman başyapıtı olarak nitelendiriliyor.

http://www.imdb.com/title/tt0808417/

9. Der Himmel Über Berlin (Berlin Üzerindeki Gökyüzü, 1987)

Damiel ve Cassiel Berlin şehrinin üzerinde dolaşan iki melektir. Bugüne kadar tasvir edilegelen melek görüntüsünde değillerdir, sıradan iki erişkin adam görüntüsündedirler, kanatları da her zaman ortaya çıkmaz. Üzerlerinde sade birer pardesü olan bu melekleri diğer insanlar göremez, duyamaz. Sadece küçük çocuklar ve diğer melekler onları görebilir. Onlar da insanlara ve olaylara doğrudan müdahele edemezler.

http://www.imdb.com/title/tt0093191/

10. Ah Güzel İstanbul, 1966

Haşmet, kuşaklar boyu İstanbul'da yaşamış gün görmüş bir ailenin çocuğudur. Yıllar geçtikçe değişen çağa ve çevresine uyum sağlayamamış, çalışmayı da pek sevmediği için ailesinden kalan servetini peyderpey kaybetmiş, eskiden oturdukları yalının harap bahçesinde bir gecekonduya sığınmış, bildiği tek iş olan sokak fotoğrafçılığı yapmaktadır. 

Bir gün artist olmak için köyünden kaçan Ayşe ile katılacağı yarışma için fotoğraf çektirirken tanışırlar. Bu yalnız ve saf kıza acıyan Haşmet onu gecekondusuna getirir ve sokakta kalmaktan kurtarır. Günler geçtikçe Haşmet bu saf ama iddialı kıza yakınlık duymaya başlar, ancak bu arada bir rastlantı sonucu Ayşe gerçekten ünlü bir şarkıcı oluverir ve Haşmet'ten kopar.

http://www.imdb.com/title/tt0062060/

11. The Merchant of Venice (Venedik Taciri, 2004)

Venedik, 1700 civarları. Aşk kokan bir yerdeyiz. Genç Bassanio, çok güzel bir kadın olan Portia’nın kalbini çalabilmek için elinden geleni yapmaya hazırdır. Bir yolculuğa çıkması gerekir bunun için ve de elbette para bulmak zorundadır. Destek istemek üzere tacir bir arkadaşı olan Antonio’ya baş vurur. Onun da durumu zordadır ama yine de kesinlikle yardıma hazırdır. Bu sebeple de Yahudi tefeci Shylock’a gider. Tefeci, kendisinden nefret etmektedir ve intikam için iyi bir fırsat elde ettiğini düşünür. Faiz almadan borç verecektir ama parayı geri alamadığı her gün için Antonio’nun etinden bir parça alacaktır. Anlaşmayı böyle yapar. 

http://www.imdb.com/title/tt0379889/

12. City of God (Tanrı Kent, 2002)

60’lı yıllarda geçen film, gücünü uyuşturucu savaşlarından alan Tanrıkent’in hikayesini anlatmaktadır...Filmde, arka sokaklarda yaşayan iki arkadaşın hikayesini takip etmeye başlarız. Kendilerine farklı yollar seçen çocukların gözünden Tanrıkent’in yokedici gelişimine tanıklık ederiz. Tanrıkent 2002’nin olay filmlerinden biri. Rio De Janerio’nun suç dolu gecekondu mahallelerinden geçen, izleyiciyi altüst eden bir film.

http://www.imdb.com/title/tt0317248/

13. Paris, je t'aime (Paris Seni Seviyorum, 2006)

Paris’te aşk her yerdedir. Barlarda, kafelerde, Eyfel Kulesi’nin altında, metroda hep aşk vardır. Paris, seni seviyorum için çok sayıda uluslararası yönetmenden Paris’te geçen romantik bir hikaye anlatmaları istendi. Projeye katılan tüm yönetmenler, Paris’in zengin sinematografik tarihine rağmen, geriye bakmaktansa, Paris’i bugünkü haliyle, beyaz perdeye hiç taşınmamış yönleriyle aktarmayı yeğlediler. Bu nedenle “Paris, seni seviyorum” farklı sosyal sınıflar, kuşaklar, kültürler ve atmosferlerin karışımı. 

http://www.imdb.com/title/tt0401711/

14. Before Sunset (Gün Batmadan, 2004)

Jesse Amerikalı bir yazardır. Celine ise tipik bir Fransız kadınıdır. Bir gün Avrupa raylarında, Budapeşte'den Viyana'ya doğru yola çıkan bir trende karşılaşırlar. Birbirleriyle konuşacakları çok şey vardır. Konuşurlar da, ancak bunların hepsi bu yolculukla sınırlı kalmak durumundadır. Dokuz yıl sonra yeniden bir araya gelirler. Yine sadece birkaç saatleri vardır. Ancak yine konuşacak çok fazla şeyleri vardır. Linklater'ın sohbetler üzerinden akan filmi diyaloglarıyla izleyenini büyülüyor. 

http://www.imdb.com/title/tt0381681/

Popüler İçerikler

Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
Bakanlığın Gıda İfşaları Devam Ederken En Fazla At ve Eşek Etinin Satıldığı Şehirler Belli Oldu
Görüşme Esnasında Erkeğe Maddi Sorular Sorulmasını Destekleyen Kadın Tepkilerin Odağında