Başörtülü Kadınların Hayatlarının Çeşitli Dönemlerinde Toplumun Her Kesimi Tarafından Maruz Kaldıkları Zorbalıklar

Dini, kadınlar üzerinden yaşamaktan ne zaman vazgeçeceğiz?

Erkek egemen bir toplumda bir kadın olarak yaşamanın zorluklarını hepimiz çok iyi biliyoruz...

Hakkımızdaki kararlar erkekler tarafından veriliyor, mahalle baskısıyla karşılaşıyoruz, her önüne gelenden edep dersi alıyoruz, tacize uğrayınca bile suçlu bulunuyoruz, araba kullanırken sıkıştırılıyoruz, o saatte orada ne işi vardı denilerek tecavüzün meşrulaştırılmasına seyirci kalıyoruz.

Ama en çok giydiklerimizle, giymediklerimizle ya da tercihlerimizle ve tercih etmediklerimizle yargılanıyoruz. Nasıl mı?

İşte buyurun... Bu elbiseyi giysek de eleştiriliriz, giymesek de, değil mi? Ne giymeleri gerektiğini söyleyenlerden tutun da, 'Bunu giyin' diyenlere kadar pek çok işsiz kişi kadınlara kendi zevklerini dayatmaya çalışıyorlar. Bunun altında Türk kadınlarının dış görünüşünü eleştirenler mi dersiniz, sunuş için verilen pozların Türk kadınları tarafından becerilemeyeceğini anlatanlar mı dersiniz; herkes orada herkes!

Ve madalyonun bir de bu yüzü var: Başörtüsü takan ya da tesettüre giren kadınların yargılanmaları ve ısrarla kalıplara sokulmaları...

Yaranmanın imkansız olduğunu düşünüyorsunuz, değil mi? Gelin, bugün biraz başörtülü kadınların özellikle toplumda ve sosyal medyada maruz kaldıkları zorbalıklara bakalım, güncel olayları değerlendirelim.

Din tarafından yasaklandığı düşünülen davranışları muhafazakar erkekler sergilediklerinde bir sorun yok, ancak başörtülü kadınlar yaparlarsa mutlaka linç edilirler.

Sosyal medyayı takip ediyorsanız bu tip fotoğraflara ara ara rastlarsınız. Alkol alan başörtülü kadınlar 'Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?' denilerek eleştiriliyor. Peki aynı eleştiri muhafazakar erkeklere yöneltiliyor mu? Tabii ki hayır! 

Not: Tabii ki alkol sağılığınıza zararlıdır ve dostunuz değildir.

Şiddet görmüş, bıçaklanmış, ölümün kıyısından bile dönmüş olsalar, başörtüleri açıldıysa mutlaka saçma ithamlarla karşılaşırlar.

Bu örnekte de gördüğünüz üzere, kadın çocuklarının önünde bıçaklanmış ama bir başkasının derdi kafasındaki örtünün açılması... 

Ne denir ki? Yuh!

En çok kendisi bilenler tarafından sosyal medyada bol bol tuhaf bilgilere maruz kalırlar; peygamberlerin eş durumlarından tutun da, hiç bilgisi olmadığı halde karşısındakinin eğitim ve kariyerini soruşturmaya kadar...

twitter.com

Gayet güzel bir şekilde Twitter'ın geçtiğimiz haftalardaki akımına katılan başörtülü bir kadının nelerle sınandığını görebilirsiniz...

Kalıplara sokulurlar...

Bu tabii ki yalnızca başörtülü kadınlara mahsus değil ama yine de biraz düşününce kendi çevremizde 'Ama çok açık fikirli' dediğimiz biri mutlaka vardır. Öyle değil mi?

Toplum tarafından başörtülü kadınlar için belirlenen meslekler vardır; bunların dışına çıkanlar sert bir şekilde eleştirilirler.

Kadın Doğum Uzmanı Dr. Ünzile Girişgin'in cinsel yaşama dair tanıtım yaptığı ve seks oyuncakları ile cinsel sağlığı anlattığı bir video kırpılarak paylaşılmış ve marjinal olarak tanımlanan kadın bir bakıma eleştirilmişti. Çünkü başörtüsü vardı ve cinsel hayattan söz edemezdi! 

Başörtülü kadınların seks de yapmadıklarını düşünüyorlar sanırım...

Siyasi rant uğruna aşağılanmalarında hiçbir sakınca yoktur, çünkü özgür iradeleriyle karar verdikleri şeyin toplum tarafından da onaylanması gerekir.

Canan Kaftancıoğlu nedenini asla anlamadığımız bir şekilde bu fotomontajla karşılaşmış ve yine nedenini anlamadığımız bir şekilde aşağılanmıştı. Başörtüsü ya da tesettür kadınları aşağılayacağınız ya da diğer kadınları aşağılamak için kullanacağınız şeyler mi?

Dedik ya, başörtülü kadınların yapabileceği meslekler vardır diye... Belli ki YouTuber'lık bunlardan biri değil!

Instagram fenomenleri ile YouTuber'ların içerik üretmede yarıştığı bu dönemde Rabiaca da evde nasıl spor yaptığını ve spor yaparken ne giydiğini anlattığı bir vlog çekmişti. İlgilisine gayet faydalı olan bu vlog nasıl olduysa yine birilerini rahatsız etti. Söz konusu bir kadın, üstelik başörtülü bir kadın olunca spor yaparken videosunu paylaşması bir kesim tarafından 'garip' karşılandı. Hangimizin üzerine vazife ki bu? Kalıplar içine sokulmaya çalışılan kadınlar bir tarafa, kim oluyoruz da bunun kararını verebiliyoruz biz?

Bir davranışı sergilediklerinde gerçekten Müslüman olup olmamakla yargılanır, herkesin kendi kafasındaki din düşüncesiyle kalıplara sokulmaya çalışılırlar.

Sokak röportajı yapan Mert Armağan, karşısında kendisine gönüllü bir şekilde cevap veren başörtülü geçen kadına yılbaşı kutlamanın, yılbaşında Milli Piyango bileti almanın haram ya da helal olup olmadığını sormuş ve memnun kalmadığı cevaplar karşısında da 'Müslüman mıyız?' diyerek tuhaf bir atakta bulunmuştu.

Size ne yahu, size ne! Kimin haddine birinin Müslüman olup olmadığına karar vermek?

Tercihleri nedeniyle tesettürü kirletmekle suçlanır, bilekleri göründüğü ya da bone takmadıkları için içi boşaltılmış aksesuar kapalılıkla suçlanırlar.

Bunun bir kuralı, kaidesi varsa bile herkesin kendi inandığı doğrultuda dinini şekillendirmesinin tam olarak nesi yanlış? Bunu konuya çok hakim olan biri net bir şekilde aydınlatabilir mi? Neden sürekli eksik bulunuyor tesettür? Farklı giyinmeleri neden eleştiriliyor? 

En dindar her yerini tek bir nokta görünmeyecek kadar kapatan kadın mıdır? Erkekler için de benzer kurallar var mı?

Örnekleri çoğaltmak mümkün; başörtüsünü "düzgün" takmadığı için şiddet gören, ailesinin ya da kocasının baskısıyla kapanıp kapanmadığı sorulan, terörist olmakla yaftalanan, deri ceketlilerin saldırısına maruz kaldığı yalanıyla kullanılan ve sürekli eleştirilen binlerce kadın var.

Dini kadınlar üzerinden yaşamaktan vazgeçeceğimiz günlerin gelmesi dileğiyle...

Popüler İçerikler

Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
YORUMLAR
04.08.2020

Salın lan şu kadınları

04.08.2020

herkes kendi yaşantısına bakarsa işte o zaman mutlu günler görürüz. ama herkes birbirine laf yetiştirme çabasına girmiş...

04.08.2020

Bizim ülkemizde insanlar bireysel olarak haddini bilmiyor ve herkes her şeyi çok iyi bildiğini zannettiği için kendi görüşlerini de karşılarındaki insanlara dayatmaktan geri kalmıyorlar. Bütün sorun bu aslında, kendimizi o kadar göklerde görüyoruz ki herkes bizim istediğimizi yapsın istiyoruz, ülkece ciddi psikolojik sorunlarımız var. Kapalı okula alınmaz, açık kapalının mahallesine gidince taciz edilir, şort giydi diye dayak yer, kapalısı da açığı da öldürülür ama açık olunca kıyafeti, evli olup olmadığı sorgulanır, insanı insan gibi görmeyi bilmiyoruz daha.

TÜM YORUMLARI OKU (32)