Konuyla yakından ilgili psikolog ve yazar Cemal Dindar'a bu soruları sorduğumda, `hak ettiğimiz hayatın, koşulların, bu ülkede değil, başka bir yerde olduğuna dair kabulün' sadece bugün değil dün de geçerli olduğunu hatırlatarak, eski ve yeni faktörleri birbirinden ayırıyor:
'Burada yeni olan sınıfsal bir kaymanın da oluşu. Yoksullar, köylüler şehre gelirken, bir de Almanya ihtimali vardı. Şimdi okumuş yazmış ve seküler bir zihinle büyümüş, o zihinle hayatı kurmaya çalışanlar, bu coğrafyada daha sıkışık hissediyorlar. Bu ülkede yaşanmaz diyerek gitme düşlerine kapılmak, tekinsizliğin ortaya çıktığı dönemlerde artıyor. 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında toplum olarak maruz kalınan katliamlar, şehirlerin meydanlarını, caddelerini tekinsiz mekanlar haline getirdi'
Sayıları, oranları kestirmek için henüz erken olabilir ama kesin olan şu ki, giden, gidemeyen, Türkiye'ye dönmek isteyip vazgeçen, gitmenin yollarını arayan veya aklı hep gitmekte olup cesaret edemeyenler, her geçen gün daha görünür oluyor.
Rengin Arslan / BBC Türkçe
Bu saaten sonra ne Türk gençliğinin ne de eski kesimin, ülkeyi düzeltebilmesi biraz zor. Burada durup boşuna çabalayıp zaman kaybetmektense giderim daha iyi.
Okulumu bitirdikten sonra benim de gidesim var. Çünkü artık yaşanmaz bir ülke haline geldi. Her sene insanların yaşam kalitesi düşüyor, her sene en az bir ilimizde bomba patlar hale geldi. Başımızda ki insanları 14 yıldır demokrasi ile değiştiremiyoruz. Ekonomi desen aldı başını gidiyor. Dolar 3.11'i gördü. Aranızda, "Ee, dolar artıyorsa bize ne ?" diyenleri duyar gibiyim. Doların artması demek, her şeye zam gelmesi demek. Benzin varil fiyatı 40 dolar iken bizim benzin fiyatlarında milim oynama olmadı. Neden acaba ? Vergiler desen çok fazla. Bir şey alırken sadece vergi alıyoruz, ürünün kendisini değil. Yeni köprü yapılıyor, köprüden alınan vergi aşırı uçuk. Osmangazi köprüsü 98 lira. Köprüler, yollar millet için yapılmıyor. Nereden para koparsak diye bakılıyor sadece. Birileri gemi alacak diye daha fazla çalışıp daha az maaş almak istemiyorum.
Ne yalan söyleyeyim ben de gitmek istiyorum. Ama doların 3.10 küsürlerde gezdiği bir dönemde benim oraya gitmem imkansızlaşıyor. Benim için de gidin, gezin, çalışın. Ben burada kalıp caddede bir yere yetişmeye çalışırken öleceğim. Veya politik görüşüm yüzünden hapiste de yatabilirim. Tanrı 1000 liralık bardakları ve milletin makarnasını kömürünü korusun.