Başka Bir Şeyle Uğraşırken Yaşadığımız Acıyı Neden Unuturuz?

Yaralandığınızda acınızı unutmak için çevrenizdeki başka bir şeye odaklandığınız oldu mu? Eğer olduysa mutlaka acınızı unuttuğunuzu fark etmişsinizdir.

Peki, neden vücudumuz acıyı bir anda unutur ya da daha az hissederiz? Cevap oldukça karmaşık!

Kaynak

Ağrı karmaşık bir fenomendir ve vücudumuzun nasıl acı hissettiği hala gizemini koruyan bir konu. Ancak 1965 yılında psikolog Ronald Melzack ve nörolog Patrick Wall, ağrıyı anlamamıza yardımcı olacak yeni bir teori geliştirdi: Kapı Teorisi.

Kapı teorisi, omuriliğimizin, ağrı sinyallerini beyne iletme mekanizmasını açıklar. Teoriye göre, ağrı sinyallerinin beyne ulaşması için bir “kapı”nın açık olması gerekir. Bu kapı kapandığında ise ağrı sinyalleri beyne ulaşamaz ve ağrı hissi azalır.

İlginç olan şu ki bazı aktiviteler yaparak bu kapıyı kapatabiliriz.

Bir parkta koşarken düştüğünüzü ve dizinizi sıyırdığınızı düşünün. Acı neredeyse anında hissedilir. Bu süreç, sinir sistemi ve vücudun geri kalanının etkileşimini içerir.

Ağrının hissedilmesi, dış uyarıcıları algılayan sinir hücreleri olan nöronlarla başlar. Diziniz yere çarptığında, bu nöronlar elektriksel olarak uyarılır. Bu etkileşim; dokunma, sıcaklık veya kimyasal tepkimeler gibi birçok faktörle tetiklenebilir.

Nöronlar, “Bir darbe aldık!” mesajını bir sonraki nörona iletir ve mesaj hızlı bir şekilde beyne ulaşır. Beyin ise bu sinyali alır ve acıyı algılar. Acının nereden geldiğini, neden olduğunu ve şiddetini değerlendirir.

Omuriliğimizdeki sinir hücreleri beyne ağrı sinyalleri gönderirken, bu süreçte üç ana nöron rol oynar. Bunlar birinci, ikinci ve üçüncü dereceden nöronlar olarak adlandırılır.

İlk nöronlar, ağrı sinyalini alır ve omuriliğe iletir. İkinci nöron, sinyali omurilikten beyne taşır.

İşte bu noktada kapı teorisi devreye girer. Acıyı hissettiğinizde, A-δ ve C lifleri olarak adlandırılan nöronlar devreye girer ve kapıyı açarak ağrı sinyallerini iletir.

Ancak yaralı bölgeyi ovuşturduğunuzda, A-β lifleri aktifleşir ve kapıyı kapatarak ağrı sinyallerini keser. Bu yüzden dizinizi ovuşturmak, acıyı azaltır.

Ağrıyı azaltmanın bir diğer yolu ise vücudunuzun ürettiği endorfinlerdir. Beyin, endorfinleri salgılayarak ağrıyı azaltır.

Endorfinler, nöronlar arasında ağrı sinyalini taşıyan maddelerin salınımını azaltarak bu sürece müdahale eder.

Ayrıca araştırmalar, şarkı söylemenin ve dans etmenin endorfin salgısını artırdığını göstermiştir. 

Bu aktiviteler sonrasında acıya dayanma seviyeniz artar.

Ortamlarda Satmalık Bilgi: Okyanus Suları Neden Farklı Yerlerde Farklı Renkte Görünür?
Atalarımızın Dişleri Diş Macunları ve Fırçalar Olmadan Nasıl Bizimkinden Daha Sağlıklıydı?
Hayır, Canlarına Susamadılar: İzlanda Volkanın İçini Sondajla Delerek Ne Yapmayı Planlıyor?

Popüler İçerikler

Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"
10 Kasım 1938’de Hayatını Kaybeden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Son Sözü "Aleykümesselam" Oldu
Çanakkale'de AK Partili Belediyenin Tepki Çeken Atatürk Afişi Kaldırıldı!
YORUMLAR
20.09.2024

Üniversitede hocalarımız bunu anlatırken, "öpeyim de geçsin" aslında bu şekil bir mantığa oturuyor diye anlatmıştı.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ