''Başka Bir Dünya Mümkün'' Dedirten Dünyanın En İyi 10 Ekolojik Köyü

Gezegenimizde ve Türkiye'de sayıları az da olsa ilgilenenlerin gittikçe arttığı, adeta bir değer haline gelmiş olan ekoköylerde, para yerine takas yapılıyor. Su ve elektriğe para ödenmiyor doğadan karşılanıyor, biyoyakıt kullanılıyor. Her evde beyaz eşya yerine ortak  çamaşır makinesi ile çamaşırlar yıkanıyor, ulaşım ise bisikletle sağlanıyor.

Kısaca, Gazeteci/Yazar Dilek Kaykılar'ın da belirttiği gibi israftan, kirlilikten, rekabetten kaçanların alternatifidir ekoköyler.

İşte günden güne kıymetlenen, alternatif bir yaşam biçimi haline gelmiş dünyanın en iyi 10 ekoköyü...

1. Auroville,Hindistan

Mısırlı bir anne ile Türkiyeli bir babanın kızı olan Mirra Alfassa’nın eseri. Büyük çabalar sonucunda kurulan ekoköyün nüfusu 2 bin kişiyi aşıyor.

Köyün en dikkat çekici özelliği ise; Gandhi’nin ilkeleri olan kendine yeterlik,

merkezileşmeme ve spiritüel arayış unsurlarının temel prensipler haline

getirilmesi...

2. Sieben Linden,Almanya

Sieben Linden, doğanın gücüne inanan bir grup ekolojist tarafından 1986 yılında kuruldu. Saman evlerden oluşan ve elektrik enerjisini güneş panellerinden, ısınmasını ise kendi yetiştirdikleri ağaçlardan sağlayan köyde 100 kişi yaşıyor ve sebze-meyve ihtiyaçlarının yüzde 75’ini kendileri üretiyor...

3. Findhorn Ekoköyü,İskoçya

En eski ekoköylerden biri olan Findhorn’da 450 kişi komünal bir yaşam sürüyor. Her yıl 4 bin kişinin ziyaret ettiği köyde bilgisayar firması, dizayn ve ses stüdyosu, kitapçı, çömlek yapım atölyesi, eczane, dokuma atölyesi ve Rudolf Steiner Okulu da var.

Köydeki kurslarda kişisel ve spiritüel gelişme, ekolojik yaşam biçimi, sanat,

sağlık, iyileşme konularında eğitim veriliyor. Ayrıca belirli zamanlarda kurulan atölyelerle de Findhorn ekolojik yaşam, eğitim ve sanatın müthiş uyumunu yerinde görmek ve bu uyuma dahil olmak isteyenlerin öncelikli tercihi...

4. GreenCircle,Singapur

Özellikle doğa yürüyüşçülerinin birincil tercihlerinden biri olan köy, oksijeni doğrudan ciğerlerinizde hissedebileceğiniz ender alanlardan biri...

5. Ravensca,Romanya

Ravensca; doğal güzellikleri, şirin mi şirin evleri ve çalışkan insanları ile tam bir cennet. Hatta öyle ki, rakımın yükseldiği yerlerde zaman zaman sis çökebiliyor yeşilin üzerine. Karadeniz gibi yani. Burada insanların neredeyse tamamı ekolojik yaşama eğilmiş durumdalar. Tarım ve yaşam onlar için ayrılmaz bir bütün...

6. Santa Cruz de Tenerife,Kanarya Adaları,İspanya

Dünyanın cennet köşesi. Adeta insana, insan olduğunu anımsatacak bir doğa harikası. Burada insanlar, olabildiğince organik yaşamaya gayret ediyor...

7. Panevezio Apskritis,Litvanya

Huzuru koklayıp, aynı zamanda da tarımla ilgilenebileceğiniz bir ekoköy. Yetiştireceğiniz meyve sebzeler, sizi ölümsüzlüğe bile taşıyabilir...

8. Devon,İngiltere

Devon, tarihi zenginlik açısından Londra ve türevleri kentler kadar biliniyor olmasa da hem İngiltere'nin hem de dünyanın en güzide yerlerinden biri. Çiftçilik de burada en mühim uğraşların başında geliyor. Özellikle de eko tarım...

9. Kolarbyn Ecolodge,İsveç

Aynı zamanda yerli-yabancı turist ziyaretlerine de açık olan bu yer, yıl içerisinde binlerce insanın akınına uğruyor. Ormanlık alanda, yeşille uyumlu bir yaşam sürmek isteyenlerin uğrak mekanı. İster bir şeyler yetiştirebilir, ister alternatif bir tatil yapabilirsiniz burada...

10. Datça,Türkiye

Geldik yurdumuza. Kırıkkale, Ankara, Sakarya gibi bazı illerimizde ekoköy çalışmaları sürdürülmeye çalışılsa da şuan için en aktif olan bölgemiz Datça.

Adeta bir yeryüzü harikası olan Muğla'nın saklı cenneti Datça'da ekolojik tarım; ilaçsız, inorganik tohumlama yöntemi olmadan, hormonsuz bir biçimde icra edilmeye çalışılıyor. Dünyaya ekolojik pencereden bakan herkese kapısı açık olan köy, her geçen gün çalışmalarını daha nitelikli bir hale getiriyor...

Popüler İçerikler

"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Apar Topar Çıkarılmışlardı: Kızılcık Şerbeti'nde Giray ve Heves Ayrılığının Gerçek Nedeni Ortaya Çıktı
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''