İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturmanın ardından Ak Parti iktidarı ile cemaat arasında yaşanan gerilim çerçevesinde, bugün kritik koltuğa önemli bir atama yapıldı.
Erdoğan'ın, paralel devlet iddialarına karşı başlatılan operasyon çerçevesinde İçişleri Bakanlığı'na getirdiği Efkan Ala'nın boşalttığı Başbakanlık Müsteşarlığı koltuğuna yargı bürokrasisine hakimiyeti ile dikkat çeken bir isim olan Fahri Kasırga getirildi. Kasırga'nın atama kararnamesini bugün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül onayladı. Ancak atamanın yürürlüğe girmesi için yarının bile beklenmemesi dikkat çekti. Atama kararnamesi, bugün öğleden sonra Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
17 Aralık operasyonunun ardından iktidar ile cemaat arasındaki gerilim iyice büyürken, hükümet de, cemaatin paralel devlet iddiası çerçevesinde devlet içindeki yapılarına yönelik atama ve görevden alma operasyonu içine girdi. Cemaate ve paralel devlet oluşumuna karşı devlet düzeni içinde kapsamlı bir operasyon başlatan Erdoğan, bu çerçevede güvendiği ve liyakatlarını önemsediği 5 ismi önemli pozisyonlara getirdi. Bu atama trafiği, Kasırga'nın bugün Başbakanlık Müsteşarlığı'na getirilmesi ile önemli bir aşamaya geldi. Erdoğan'ın paralel devlet iddialarına karşı başlattığı operasyonda; istişare, değerlendirme ve strateji oluşturma çerçevesinde Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile Başbakan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan'ın önemli görevleri bulunuyor. Bu iki ismin dışında öne çıkan kritik 5 isim şöyle:
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ Bozdağ, Erdoğan'ın güvendiği isimlerden biri. Kabine revizyonu öncesinde Başbakan Yardımcısı idi. 17 Aralık'tan sonraki kabine revizyonunda, Sadullah Ergin'in Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayı olması nedeniyle bu bakanlığa getirildi. Erdoğan; Ergin'in adaylığı nedeniyle boşalan bu makama, 17 Aralık sonrasındaki kritik süreç nedeniyle Bozdağ'ı getirmeyi tercih etti. Bozdağ'ın atanması, şekli hiyerarji açısından bakıldığında bir tenzili rütbe. Ancak, hükümet içinde ve siyasi anlamda üstlendiği görev dikkate alındığında ise fiilen rütbesinin yükseltilmesi anlamını taşıyor.
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala'nın, İçişleri Bakanlığı'na parlamento dışından getirilmesinin ardında bir dizi siyasi, psikolojik ve konjonktürel neden etken oldu. Bu değerlendirmelere göre; Ala, hükümet - cemaat gerilimi çerçevesinde 'paralel devlet' organizasyonunun tasfiyesi iddiaları çerçevesinde çok kritik ve operasyonel bir görev üstlendi. Başbakanlık Müşteşarlığı görevinde de bu görevi bir noktaya kadar yürütebilecek olan Ala'nın, bakanlık koltuğuna getirilmesinin ince bir hukuksal mantığı var. Ala, Meclis'te ettiği yemin ile bakanlık koltuğunda daha önce bürokrat kimliği ile sahip olmadığı dokunulmazlığa kavuştu. Ala'nın atanmasından sonra özellikle Ankara Emniyeti'ni dağıtan atamalar dikkat çekti.
MİT MÜSTEŞARI HAKAN FİDAN Erdoğan ile Gül'ün en güvendiği güvenlik ve istihbarat bürokratı. Bir iddiaya göre; iktidari le cemaat arasındaki gerilimin ilk kıvılcımı Fidan'ın bu göreve getirilmesiyle başladı. Erdoğan, daha önce MİT Müsteşarı'na yönelik başlatılan soruşturmada Fidan'a açıkça sahip çıktı. Fidan, çözüm süreci çerçevesinde de önemli görevler yürütüyor.
TELEKOMÜNİKASYON İLETİŞİM BAŞKANI 17 Aralık operasyonundan sonra Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) MİT kökenli Ahmet Cemalettin Çelik getirildi. Çelik, bir dönem cemaatin hedefinde olduğu belirtilen MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a yakın bir isim.
Mülkiye yani Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu olan Çelik, uzun yıllar Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü’nde uzman olarak çalıştı. Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü’nde yöneticilik yapan Çelik, Fidan’ın müsteşar olmasından sonra MİT’e geçti. TİB’e, Başbakanlık ve MİT’e hâkim bürokrasi içinde yer alan bir ismin getirilmesi önemliydi.