Ak Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. Başbakan Erdoğan'ın Soma'da vatandaşı tokatladığı iddiasını yalanlayan Çelik, Başbakan Danışmanı Yusuf Yerkel'in de vatandaşı tekmelediği görüntülerle ilgili 'Yusuf orada kendisini müdafa etmiştir' dedi.
İşte Çelik'in açıklamalarından satırbaşları;
'Başbakan marketin içinde yumruk attı diye iddia çıktı. Bu bir iddiadır. Orada görüntüler var. Birisi ortaya bir yalan atar. Sonra büyütür. 15 yaşındaki çocuk çalıştırıldı dendi. Sonra ortaya çıktı ki 19 yaşında. Kayıtdışı dendi, olmadığı anlaşıldı.
'İNCELEMEDEN SONRA GÖRECEĞİZ'
Firma ne kadar haklı ne kadar haksız incelemeden sonra göreceğiz. Burası bir özel sektör işletmesi. Devlet denetim yapmakla mükelleftir. Bütün adli ve idari inceleme ve araştırmalar bittikten sonra kime ulaşırsa ulaşsın kim bir kasıt içindeyse kusur sahibiyse yasaların öngördüğü şekilde cezalandırılması 284 şehidimizin ailesinin gönlünü soğutacaktır.
'KİMSENİN HORON TEPMEYE HAKKI YOKTUR'
Öyle bir facia üzerinden ideolojik ve siyasi hesaplar yapılması esas problemdir. Bunlar insan olamazlar. Yas evinde kimsenin horon tepmeye hakkı yoktur. Somalılar büyük bir vakar içinde vakur bir duruş sergiledi. Asalet sergilediler. Soma'da esas çocuklarını kocalarını kaybeden insanlar bir isyan içinde değil. Elbette başbakan ve bakanlara sitem hakları vardır. Ama Türkiye'de adeta protesto mangası olan kişiler, kadrolu protestocular böyle bir milli acı ve felaketten rant devşirmek istiyorsa kendi insanlarının acılarını kanatmaktan öte bir iş yapmadıklarını bilmeliler.
'MATEMİMİZİ YAŞAYACAĞIZ'
Oraya yara sarmaya giden siyasileri yaralarsanız bu zarar vermektir. Teslimiyet içinde olan bitene kader demek sözkonusu değil. Ama önce yangını söndüreceğiz. Acımızı matemimizi yaşayacağız. Sonra bu yangını kim çıkardı. Neden çıktı tedbirler neydi onu konuşacağız.
Başbakan Soma'ya gittiğinde iş ve meslek riskine temas etti. Buradan hareketle sayın Başbakan'ın bu meseleyi küçümsediğini söyleyen insanlar kendi yorumlarıyla kendilerini küçümsüyorlar. Madencilik, inşaat ve kimya sektörü en tehlikeli sektörlerdir. En çok iş kazası riski olan sektörlerdir.
'EĞER SİZ ASKERSENİZ...'
Sayın Başbakanın söylediği şu. Eğer siz gemiciyseniz fırtınaya tutulma riskiniz daha yüksektir. Eğer siz askerseniz düşman kurşununa hedef olma ihtimaliniz yüksektir. Madende çalışanın riski masabaşından çoktur. İstediğiniz riski alın. Kazaları ancak minimize edebilirsiniz. Demek ki biz hala o seviyede değiliz. Devletin ve özel sektörün alması gereken çok mesafe var. Abartıp kabartıp başbakanın bu işi hafife aldığı acıları görmediği şeklinde yorumlamak vicdanla bağdaşmaz. Acılar araçlar haline getirilmemelidir.
'GAZETELER BU KONUDA NE KADAR HASSAS'
Bakın orada taşkınlık yapanları inceleyin araştırın yüzünden 99'u sağdan soldan toplanmıştır. Ölenlerin yakınları değildir. Sendikacılığı da sorgulamalıyız. 'ta illa Taksime çıkacağız diyorlar. İş güvenliği konusunda kendilerini sorgulayabilirler mi? Kamu spotlarını bile yarasalar uyuduktan sonra yayınlayan televizyonlar var. Gazeteler bu konuda ne kadar hassas. Mal bulmuş mağribi gibi bu konudan istismar üretmeye hakkımız yoktur.
Türkiye şu anda seferberdir. Maddi ve manevi olarak geride kalanları rehabilite etmeye çalışan bütün teşkilatlarımıza teşekkür ediyorum.Acılardan felaketlerden dayanışma çıkaran bir kültürün evlatlarıyız.
'YAZIKTIR, GÜNAHTIR'
Eğer bir kalabalık kitle kontrolden çıkmışsa, galeyan geldi mi mantık savuşur... Eğer çok daha vahim olaylar yaşanabilecekse, elbette polis gerekli tedbirleri alır, toplumsal olaylara müdahale eder. Soma'ya gitmiş başbakan ve ekibine saldırmak araçları pert etmek, bazı milletvekillerinin araçları pert edildi. Acısı olan insanlar böyle bir vandallık içine girmez. Onların yanardağ gibi acılarını yüreğimizde hissediyoruz. Bu meseleyi bir vandalizm haline getirmek hangi kitapta yazar. Oraya gidenlere saldıracaksınız ondan sonra başbakan şunu tokatladı diyeceksinzi. Yazıktır günahtır.
'DEVLETİN, MİLLETİN NAMUS BORCUDUR'
Her hadiseyi hükümete karşı bir antipeti bahanesi haline getirmek siyasetle bağdaşmaz. Türkiye'nin bugün dayanışmaya ihtiyacı var. Türkiye'nin kendi şehitlerine ağlamaya hakkı vardır. Ama bizim aklımıza vandalizm ve acılara yol açacak olaylar asla gelmemelidir. Spor kulüpleri bankalar bile devreye girdi. Devlet üzerine düşeni yapacak. Geri kalanlara sahip çıkmak devletin milletin namus borcudur.
Gidenleri geri getirmek mümkün değil. Bu musibetten bir ders çıkaracağız. Birileri bu musibetten saadet çıkarmasınlar. Çıkaranlar insan olamaz ahlak ve vicdandan nasip almamıştır. Bu ölü soyucu zihniyetidir.
Bir insan bir yerde demokratik bir tepki ortaya koyabilir. Ama daha ötesi kabul edilemez.
YAŞAM ODALARI YASAL ZORUNLULUK MU?
Değerli arkadaşlar işsağlığı ve güvenliği yasasının özellikle işverene getirdiği mükellefiyetler var. Detaylarıyla kanunlarda yönetmeliklerde yönergelerde vardır. Mevzuat açısından bir sıkıntımız yok. Defaatle sordum bunu. Bunun tartışması içine girecek değilim. Yapılan incelemelerde işveren açısından yapılması gerekip de yapılmayan bir şey varsa bu fatura ödetilir. Onun ötesi arkadaşar, iki iki buçuk saat basın toplantısı yapıldı. Bir soru 20 kere soruldu. Curcuna oluşturuldu. Onlar da aslında çok şey bilmiyorlar. Herkes trafo patlaması diyordu. Ortaya çıktı ki trafo patlamasından kaynaklanan bir yangın değildi. Esas yangın nerde oldu? İki galeriye ulaşılamadı. 18 kardeşimiz o galerilerde. Nihai rakamlar o zaman ortaya çıkacak.
ERDOĞAN'IN VATANDAŞA Tokat ATMASI
Taner Kurucan veya başka biri iddiada bulunuyor. Bu olayla ilgili görüntü yok. Böyle bir görüntü yok. Şimdi siz onun beyanlarını söylüyorsunuz. Ama orada bulunan yüzlerce insanın iddialarına itibar etmiyorsunuz. Ona itibar ediyorsunuz.
YUSUF YERKEL'İN TEKMELEME GÖRÜNTÜLERİ
Yusuf Yerkel'in yaptığı bir açıklama var. Bir tek fotoğraf karesinden yola çıkarak bütün gerçeği tespit etmek mümkün değil. Hüküm tesis edilmez. İki tarafı birden dinleyeceksiniz. Yusuf yerkel o tekmelediği kişinin kendisine şiddet uyguladığını doktora gittiğini rapor aldığını söyledi. Buna rağmen söylediği şey, sükunetimi muhafaza etmediğim için üzgünüm dedi. Ben de Hüseyin Çelik olarak diyorum ki keşke Yusuf Yerkel böyle bir şeyin içinde olmasaydı. Böyle durumlarda Polise diyelim gösterici saldırır polisi döver yaralar, polis buna karşılık verdiği zaman polisi defe koyarız. Yarın aynı şey sizin başınıza geldiği zaman kameraman arkadaşa tepki gösteriyorlar, kameraman kendini müdafaa ediyor. İşin şekli bu arkadaşlar.
'BÜTÜN MADENLERİN SAHİBİ DEVLETTİR '
Türkiye'deki bütün madenlerin sahibi devlettir. Maden sahaları satılmaz işletme hakkı verilir. Bu kömür mermer başka maden olabilir. Onların işletme hakkı özel sektöre verilir. Bazıları çıkıp kapatalım üretmeyelim diyor. şimdi uçakların düşme ihtimali var araçların kaza yapma ihtimali var. Her meseleğin riski var. Nükleere karşıyız enerji üreteceğiz nükleer yapmayalım buna karşıyız. termik santrallere karşıyız heslere karşıyız, rüzgar güllerine karşıyız... Kuşlara mani oluyormuş. Sonuçta hayatın gerçeği bu arkadaşlar. Birbiriyle bağdaşmıyor. Yeraltı zenginliğimiz bu. Dolayısıyla devletin bunu tahsis etme sıkıntısı yok. Türkiye'de ciddi bir taşeron işçi gerçeği var. Taşeronluğu belli alanlarla sınırlayacağız. Sosyal haklarını güvence altına alacağız. Bir kanun çalışması bitirildi bakanlar kurulunda sunumu yapıldı rötuş yapılacak. TBMM tatile girmeden çıkar diye ümit ediyorum.
19 yaşında girdi tecrübesi var mıydı deniliyor. Bu teknisyen. Eğitimini almış. Bunların hepsini sorgulayalım. Ama kimse bu acıları kendi habis emellerinin aracı haline getirmesin.
BAŞBAKANLIK KORUMALARININ VATANDAŞI TEKME TOKAT DÖVMESİ
Arkadaşlar biraz önce söyledim. Toplumsal olaylara müdahale etmezseniz daha vahim şeyler olabilir. Önleyici tedibir elbette korumaların görevidir. Ama güvenlik güçleri eğer haddi aşarsa, eğer orantısız güç kullanırsa, yasaların kendilerine vermediği bir yol ve yöntemle insanlara yaklaşırsa yargıya havale edilir.
haberler