Ses Kaydına Kısa Bir Bakış: Montaj mı, Değil mi? Tezler ve Antitezler

24 Şubat 2014 gecesi bir twitter hesabında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon kayıtlarının servis edilmesiyle tabir-i caiz ise ortalık bir anda karıştı. 

Bundan önce aynı hesaptan paylaşılan 17 tape’de olduğu gibi bu tape üzerinde de ciddi fikir ayrılıkları oluştu. Kaydın montaj olduğundan, kişilerin bulundukları yerler itibariyle bu konuşmanın gerçekleşmesinin mümkün olmadığına kadar birçok konuda görüş ayrılıkları oluştu. 

Konuya ilişkin görüşleri, iddiaları, açıklamaları, yorumları derleyelim, toparlayalım istedik...

Montaj mı?

Kaydın internete düşmesinin ardından Başbakanlık jet bir açıklama yaparak kaydın montaj olduğunu açıkladı. Başbakanlık internette sızdırılan görüşmelere ilişkin ilk kez açıklama yapmış oldu. Ana akım medya ses kaydını Başbakanlık açıklamasına değin 'görmedi'. O esnada deneyimli müzisyen Atilla Özdemiroğlu’nun konuya ilişkin açıklamaları sosyal medyada çok paylaşılanlar arasındaydı...

Erdem Helvacıoğlu’nun görüşü de kaydın montaj olamayacağı yönündeydi

Müzisyen, besteci ve ses mühendisi Erdem Helvacıoğlu konuya ilişkin Cumhuriyet gazetesine konuştu: 

Dünyanın en iyi ses mühendisleri arasında gösterilen Erdem Helvacıoğlu, Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen konuşmaya ilişkin ses kaydının montaj olmasının mümkün olmadığını belirterek, “Montajda cümleler düzgün kurulmaz, tonlamalar uymaz, arka plan sesi değişkendir, konuşmanın bir melodisi yoktur. Uzman olmayan normal kulaklar da bir gariplik olduğunu hisseder” diye konuştu.

Helvacıoğlu, Başbakan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen konuşmanın ses kaydı internete düşer düşmez ses mühendisi uzmanlarla bir araya geldiklerini belirterek “Herkes bu kasetin montaj olmadığı görüşünde” dedi. Söz konusu kaydın montaj olmasının mümkün olmadığını belirten Helvacıoğlu, şöyle devam etti: “Çünkü montaj olması için bu konuşmanın, başka konuşma kayıtlarından kelime kelime birleştirilmesi lazım. Ancak birleştirirken tüm tonlamaların aynı olması lazım. Ayrıca tüm birleştirilen tüm kayıtlardaki arka plan seslerinin bire bir uyumlu olması lazım. Ancak bu teknik olarak mümkün değil.”

‘Montaj ihtimalı sıfır’ haberinin tamamı için linke tıklayınız

Başbakanın grup konuşması

Yine kaydın montaj olmadığını savunanlar Başbakan'ın AK Parti grup toplantısında sarf ettiği “devletin kriptolu telefonlarını bile dinliyorlar” cümlesini gözden kaçırmadı ve bunun bir itiraf olduğu ifade edildi.

Kasetin montaj olmadığına dair iddialar sosyal medyada kendine yer buldu

Buna karşın Tayyip Erdoğan-Bilal Erdoğan olduğu iddia edilen görüşmenin internete sızmasının ardından başka bir kayıt sunuldu ve  'ses kayıtlarını montajlayarak hükümete kumpas kurmaya çalışanlar da dinlemeye takıldı' denildi.

Haber 7'nin o haberi için tıklayınız.

Ayrıca ses kayıtlarıyla ilgili AK Parti'nin, ABD'den jet bir rapor aldığı iddia edildi. Ancak raporun hangi kurumdan alındığı konusunda isim verilmedi.

Haber 7’den Osman Ateşli'nin haberine göre stüdyoda yürütülen çalışmalar sonucu verilen raporda “kaydın montaj olduğu, ses kaydındaki seslerin kesilip yapıştırılmış ve bilgisayarda eklemeler yapılmış bir kurgu çalışması olduğu” belirtildi.

Hangi kurumdan alındığı belirtilmeyen raporda “kayıttaki ses kırılmalarının tek tek ayrıştırıldığı, ses kaydında bazı yerlerde iki kelimenin tek kelime haline getirildiği” de belirtildi.

Konuşanlar gerçekten Recep Tayyip Erdoğan ile Bilal Erdoğan mı?

Bir başka tartışma konuşanların Recep TayyipBilal Erdoğan olup olmadığı konusunda yaşandı. Bu konuda ilk açıklamayı eski AK Parti milletvekili ve ekonomi bakanı Abdüllatif Şener yaptı ve 'Bu ses kayıtlarını ben de dinledim. Benim kanaatime göre, tereddüt edecek bir durum yok gibi görünüyor. Refleksiyle, tonlamalarıyla, tereddüt ettiği noktaları izah etme biçimiyle, öteden beri yanında çalışmış ve çok defa telefon görüşmelerine muhatap olmuş biri olarak benim kişisel kanaatim bu seslerde bir tereddüt yok' şeklinde konuştu.

Şener’i destekleyen başka bir açıklama Gürsel Tekin’den geldi; Bugüne kadar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ses kaydı olduğu ileri sürülen 17 tapenin internette ses kaydı olarak yayınlandığını söyleyen Tekin, '17 tane tape açıklandı. Hiçbirini yalanlamadılar. Bunu da yalanlamaları mümkün değil. Bu açıklanan tapelerin doğruluğuna da inanıyoruz. Konuşmalar, Başbakan'ın kendisinindir' şeklinde konuştu.

Yine Kıvanç Kitapçı blogunda bu konuyla ilgili kendi yaptığı bir çalışmaya yer verdi. Buraya tıklayarak ulaşılabilecek incelemede sonuç olarak “Peki bu bilgiler bize ne söyluyor. Bu bilgiler bize %5’lik bir hata payı bırakarak bu iki kayıttaki sesin aynı kişiye ait olduğunu söylüyor” denildi...

Buna karşın aralarında Ahmet Şık ve Ayşenur Arslan gibi muhalif gazetecilerin de bulunduğu kişiler konuşanların Recep Tayyip Erdoğan ve Bilal Erdoğan olduğu konusunda ciddi şüpheleri olduğunu dile getirdiler.

İşte Ahmet Şık'ın kasetle ilgili kuşkuları;

  • Sızdırılan son ses kaydına dair şüphem var. İçerikle ilgili şüphe taşımamakla birlikte bu konuşmalar masa başı üretimi olabilir.

  • Yolsuzluk operasyonu yapılan bir günde açık açık herkesin isminin verilip, para miktarlarından bahsedilen bir konuşma normal değil.

  • Bilal Erdoğan olduğu iddia edilen kişinin kaydın 7.26'ıncı saniyesindeki '30 milyon Avro' dediği andaki ses değişimi dikkat çekici.

Ayşenur Arslan'ın en çok kuşkulandığı nokta Bilal Erdoğan'ın sesi oldu. Arslan'a göre ses Bilal Erdoğan'a benzemiyor. Arslan kasetten şüphelendiği detayları 'Beni rahatsız eden şeyler şunlar' diyerek şöyle sıralıyor;

  • Bilal'in sesi bence benzemiyor..

  • Makamına, evine böcek konmuş biri bu kadar açık vermez..

  • Bir de sanki 'anlamayan kalmasın' der gibi isimlerin tek tek sayılması, Bilal anlamayınız baştan tekrarlanması..

  • Para miktarının söylenmesi

Sümeyye Erdoğan Nerede?

Ortaya atılan bir başka iddia ise, görüşmelerde geçen

  • Sümeyye yanında mı?

  • Evet yanımda, çağırayım mı?

Kısmıyla ilgili. Kasetin montaj olduğunu savunan kişiler Sümeyye’nin o sırada Konya’da babasıyla birlikte Şeb-i Arus törenlerinde olduğunu, bir kişinin aynı anda iki farklı yerde olmasının mümkün olmadığını söylediler

https://twitter.com/_ertemsener/status/438267107021950976

Ardından 2013 yılına ait denilerek bir foroğraf servis edildi.

Ancak kısa bir süre sonra bu fotoğrafın 2012 yılına ait olduğu, 2013 yılında çekilen fotoğraflarda ise bir önceki yıl Sümeyye Erdoğan’ın oturduğu koltuğun boş olduğunu gösteren fotoğraflar ve bu fotoğrafların haber olduğu yönünde görüntüler yayınlandı.

Bu durum twitter’da derhal karşılık buldu

Neticede Sümeyye Erdoğan’ın o gün o törende bulunmayabileceği kuşkusu oluştu.

Kayıtların kurgu olduğuna yönelik iddiaların birisi de, görüşmenin gerçekleştiği 17 Aralık 2013 günü Erdoğan’ın günlük programıyla konuşmalarda geçen bazı ifadelerin çeliştiği iddiasıydı. 

Buna göre Erdoğan 17 Aralık günü Konya’daki Şeb-i Arus (Mevlana’yı anma) törenlerindeydi ve birçok TV’den canlı yayınlanan konuşmalar yapmıştı. Bu tören konuşmaları ile telefon görüşmeleri çakışıyordu ve bu kayıtların kurgu olduğunun kanıtıydı.

Tapelerde iddia olunan Başbakan Erdoğan – Bilal Erdoğan konuşmalarının ilkinin saat 08.02'de gerçekleştiği öne sürülüyor. Başbakan bu konuşmada, Konya'ya gideceğinden bahsediyor.

İkili arasındaki ikinci konuşmanın 11.17'de yapıldığı öne sürülüyor. O gün ajanslara yansıyan bilgilere göre Erdoğan Konya’ya 12.55’te iniyor.

Başbakan o gün saat 13.49'da Konya'daki Şeb-i Arus konuşmasına başlıyor, bu konuşma 14.25'te son eriyor.

Aynı iddialara göre üçüncü telefon görüşmesi ise 15.39'da gerçekleşiyor.

Bu konuşma Erdoğan’ın Şeb-i Arus törenindeki konuşmasının sona ermesinden 1 saat 14 dakika sonra gerçekleşmiş oluyor…

Başbakan Erdoğan’ın telefon konuşmasında o gece Ankara'da kalacağını söylemesi de “gün boyu Konya’da olmasından” yola çıkılarak, konuşmaların kurgu olduğuna kanıt olarak gösteriliyor.

Gece Ankara'da

Ancak Başbakan Erdoğan’ın, o gece geç saatlerde Ankara’ya döndüğü bilgisi aynı gün haber portallarına yansıyor…

Popüler İçerikler

Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı