Başbakan Erdoğan, Kabataş'ta yaşanan olayla ilgili, 'Attığınız manşetler doğru değil, adli tıp raporlarını nereye saklayacaksınız, nerenize koyacaksınız?' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Şişhane-Haliç Metro Geçiş Köprüsü-Yenikapı Metro Hattı'nın Yenikapı Marmaray İstasyonu'nda düzenlenen açılış töreninde konuştu.
Erdoğan, geçen yılın mayıs ve haziran aylarında İstanbul'da sokak hareketleri başlatıldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
'Yaktılar, yıktılar, insanlara saldırdılar. Başörtülülere saldırılarda bulundular, camilerimize dahi saygısızlık yaptılar. Kabataş'ta, yavrusu ile beraber, orada bir kızımıza yapılan saldırıyla alakalı bakın şimdi onunla üzerinde oynamaya başladılar. O günden bugüne sesleri çıkmayanlar, şimdi bunun öyle değil, böyle diyerek bunu da yalanlamaya kalkıyorlar. Yazık yazık... Çok açık, net söylüyorum.
Medya dünyasında amiral diye geçinenlerle söylüyorum, hele hele bugün attıkları başlığı, özellikle kendilerine hatırlatıyorum. Bunun altında da boğulacaksınız. Çünkü bu attığınız manşetler de doğru değil. Sizler Adli Tıp Raporları'nı nereye saklayacaksınız, nerenize koyacaksınız? Adli Tıp Raporu'ndan bahsediyorum. Bütün görüntüleri koyun bir kenara, bu bayanın çocuğu ile beraber aldığı darbeyle ilgili aldığı raporu ne yapacaksınız?
'Tarih sizi affetmeyecek'
' Bunların hayatı yalan üzerine inşa edilmiştir' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
'Bakın haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim, kasım, aralık, ocak. Aradan 8 ay geçti, 8 ay... Şimdi kendilerine göre yeni yeni senoryalar hazırlıyorlar. O hanımefendi ile çocuğu konusunda bu defa yeni bir hazırlığın içine girdiler. Bunları yutturamazsınız. Benim milletim bunu yutmaz. Herşey açık, net ortada ve o zaman savcının bütün tespitleri ortada, Adli Tıp Raporu ortada ve şimdi siz bunu tersine çevirmek istiyorsunuz. Niye? Altında boğuldunuz. Şimdi bundan kurtulmak istiyorsunuz. Kurtulamayacaksınız. Tarih sizi affetmeyecek. Tarih şimdi bu yalan yanlış senaryonun yanında yer alan medyayı da affetmeyecek.'
'Türkiye 1071'de mi kuruldu?'
'CHP'nin genel müdürünün, uluslararası bir gazeteye, Türkiye düşmanı olan operasyoncu bir gazeteye röportaj verdiğini' belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
'Diyor ki; 'Türkiye kurulduğu tarihten...' Bakın çok enteresan burası, 'Türkiye kurulduğu tarihten 1071'ten bu yana yüzünü medeniyete çevirmiştir.' Türkiye 1071'de mi kuruldu? 'Şimdi bizi bir Orta Doğu ülkesi haline getirmeye çalışıyorlar, bu kabul edilemez' diyor. Kardeşlerim, şimdi bunun neresini düzelteceksin, işte seviye bu. CHP genel müdürünün seviyesi bu. CHP'nin başında 1071'i, Türkiye'nin kuruluş tarihi zanneden bir genel müdür var. Cehalet diz boyu. Ardından da 'bizi Orta Doğu ülkesi haline getirmeye çalışıyorlar' diyerek güya kendince Orta Doğu'yu aşağılıyor. Bu şekilde birilerinin gözüne girmeye çalışıyor. Tarih bilgisi sıfır, coğrafya sıfır, din kültürü ve ahlak bilgisi sıfır, siyaset zaten sıfır, özgüven sıfırın dahi altında...
CHP'nin bu ülkeyi nereden nereye getirdiğini herkes biliyor, AK Parti'nin de bu ülkeyi nereden nereye getirdiğini herkes biliyor. Bizim insanımızı on yıllar boyunca kara trenlere mahkum ettiler, tek şeritli yollarda öldürdüler, hastane kapılarında rezil ettiler, okul kapılarından insanları çevirdiler, yoksulluğa, yolsuzluğa, yasaklara bu ülkeyi teslim ettiler. İşte sadece şu İstanbul'da bu güzel şehri hava kirliliğine, çöpe, susuzluğa mahkum ettiler. Şimdi çıkmış medeniyetten bahsediyor. CHP zihniyeti budur, CHP iş yapmaz, iş yapılmasına izin vermez.'
Erdoğan, 'CHP'den devraldığımda İstanbul çöptü, susuzdu, kirliydi. CHP zihniyeti zaten çöptür, kirliliktir, hava kirliliğidir, susuzluktur. Nerede o varsa bunları orada görürsünüz' ifadelerini kullandı.
'Sabotaj ve kumpasları aşarak bugünlere geldik'
Bütün engelleri, sabotajları, kumpasları aşarak bugünlere ulaştıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Fakat bunu hazmedemiyorlar, bunu bir türlü kabullenemiyorlar. 'Türkiye'nin nasıl hızlı treni oluyor, burası Almanya mı ?' diyerek, hızlı treni engellemenin peşindeler. 'Türkiye'nin nasıl yılda 100-150 milyon kapasiteli havalimanı olur ?' diyerek, bu büyük projeyi engellemenin peşindeler. İşte oyunu gördünüz, paralel yapıyı gördünüz. Bu paralel yapı 3. havalimanını engellemek için adımlar atmadı mı? Attı. İş adamlarını, müteşebbislerini şüpheli sıfatıyla çağırma yollarına gitmediler mi? Gittiler.
Dün 17 Aralık dalgası ile alakalı bakın tutuksuz yargılama veya takipsizlik ile ilgili kararlar çıktı. Birileri rahatsız oldu. Kimler rahatsız oldu? Paralel yapının borazanları rahatsız oldular. Neymiş 'yargı bitmiş.' Tamam da 17 Aralık'ta siz neredeydiniz? 17 Aralık'ta atılan adımlar samimi miydi? Neye göre, hangi delille, hangi belgeyle neler atıldı. Her şey bir senaryoydu, bu senaryonun aktörleri, aktristleri vardı. Bunlar da onların borazanlarıydı, dalkavuklarıydı. Bunların içerisinde AK Parti'nin kapatılmasını isteyecek kadar ileri giden, demokrasiden nasibini almamış olanlar vardı. Bunlar 'İstanbul'un nasıl 3. köprüsü olur, İstanbul Boğazı'nı kurtaracak bir kanal nasıl inşa edilir, Marmaray nasıl Boğaz'ın altından geçer' gibi soruları soracak kadar nasipsizdiler. İşte bunları kabullenemiyor, hazmedemiyor ve bunlardan ciddi manada rahatsız oluyorlardı. Unutmayın CHP yapmaz, aynı zamanda yaptırmaz. Fakat biz yaptık, yapıyoruz ve yapacağız. Her ne engeli çıkarırlarsa çıkarsınlar, biz bu ülkeyi büyütmeye, hizmetkarlık yapmaya devam edeceğiz.'
Muhabir: Ethem Geylan | AA