Forbes'a göre, bir şirketin ilk iki yılında çalışanlarının yüzde 50 ila 60'ı muhtemelen işten ayrılır. Peki bırakma sebepleri?
Genellikle kültürle doğrudan ilişkili olan kötü yönetime bağlıdır. Geleneksel olarak konuşursak, bir kültür, bir topluluk tarafından paylaşılan bir dizi inançtan başka bir şey değildir. Bu nedenle, bir ofis kültürü esas olarak yönetimin işin nasıl (ve neden) yapıldığına ilişkin varsayımlardan oluşur:
İşletme ve birey olarak kimiz?
Neye inanıyoruz / neyi savunuyoruz?
İş arkadaşlarımızla ne kadar yakın olmalıyız?
Köpeklerin ofise girmesine izin verilmeli mi?
Bunun gibi soruların cevapları nihayetinde girişiminizin kültürünü belirler. Ürün geliştirmeyi ve müşteri kazanımını hızlandırmak için sürekli baskı altındayken, pek çok kurucunun kültürü ihmal etmesine şaşmamalı. Güçlü bir kültür geliştirmek, nihayetinde bir şirket olarak değerlerinizi netleştirmek ve ardından bu değerleri ofis politikalarından çalışma ortamına kadar her şeye aşılamakla başlar. Bu nedenle birçok kurucu, geleneksel ofis ortamları yerine ortak teknoloji çalışma alanlarını tercih ediyor. Sınırlı zaman ve kaynaklarla, çoğaltmak istediğiniz kültürün içine kendinizi aşılamak akıllıca bir harekettir.