Başarılı insanların, başarılarının ardındaki sırları hep merak etmişizdir. Genel olarak söyleyebiliriz ki, başarılı insanlar standartlarından taviz vermezler. Mümkün mertebe istediklerinin en iyisini gerçekleştirmeye çalışırlar. Daha azı için uğraşmazlar. Ayrıca, şundan eminiz ki, başarılı insanlar aktif olmanın önemini iyi bilirler. Atalarımızın da dediği gibi, emek yoksa ekmek de yok. Şimdi bu bahsettiklerimizi detaylı olarak 9 konu başlığı altında galerimizde inceleyebilirsiniz:
Çok klişe olacak ama herkes geçmişte hatalar yapar. Önemli olan bu hatalara takılıp kalmak değil, onlardan ders çıkarmaktır. Hatalarınızı, size yepyeni ufuklar açacak tecrübelere dönüştürün. Başarılı insanlara göre geçmiş, sadece bizi bilgilendirmek için var, tanımlamak için değil.
İnsanlığın yüzyıllardır kanayan yarası: dedikodu yapmak.. Gerçek şu ki, sizin yanınızda başkalarının dedikodusunu yapan insanlar, siz yokken sizin hakkında da dedikodu yapıyorlardır. Bu da hiç hoş bir durum değil. Birisi hakkında bir yorumda bulunacaksanız, bunu o insana da söyleyip söyleyemeyeceğinizi iyi düşünün. Eğer insanlar başkaları hakkında dedikodu yapıyorsa, o ortamdan olabildiğince hızlı uzaklaşın. Eğer, dedikodu yapan insanın saygısını kaybedeceğim diye düşünüyorsanız hiç endişelenmeyin. O tür insanlar, diğer insanlara saygı göstermezler. Başarılı insanlar, dedikodu yapmak yerine, dobra bir şekilde duygu ve düşüncelerini alenen dile getirirler.
Büyük ihtimalle böyle bir hastalık ya da alışkanlık var. Hayır diyememek. Size önerilen tekliflere, hayır diyebilmek gerçekten çok zor bir iştir. İstemediğiniz bir şeye 'hayır' dediğinizde sadece kısa bir süreliğine üzgün hissedersiniz. Ama gerçekten yapmayı istemediğiniz bir şeye, karşınızdakini kırmamak adına 'evet' derseniz, daha uzun süreli bir üzgünlük yaşarsınız. Başarılı insanlar, gerçekten istedikleri şeyler üzerine odaklanmak için istemedikleri şeylere hayır deme alışkanlığı geliştirirler. Kısacası başarılı insan, 'zorla güzellik olmayacağının' farkındadır.
Birisi sizinle konuşurken, onun sözünü kestiğinizde, aslında ona ilettiğiniz mesaj; '' Senin ne dediğin umurumda değil, benim diyeceğim daha önemli..' Eğer daha iyi kişisel ilişkiler kurmak, daha profesyonel ilişkiler kurmak istiyorsanız, karşınızdaki insanı iyice dinleyin ve anladığınıza emin olmak için sorular sorun. Başarılı insanlar karşındakilerin ne düşündüklerini zaten bilirler ama söylediklerinden bir şey öğrenebilir miyim acaba diye söz kesmeden dinlerler.
Biliyoruz, böyle bir durumda kaldığınızda çok canınız sıkılıyor. Üzerinizde büyük bir baskı oluşuyor. Ama unutmayın ki, karşı tarafın da canı çok sıkılıyor ve 'sizin zamanınızın onların zamanına göre daha değerli olduğu' hissine kapılıyorlar haliyle. Bu da profesyonel bir ilişki kurma şansını tamamen ortadan kaldırabiliyor. Eğer geç kalmanın sizin elinizde olmadığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Geç kalmak da kalmamak da tamamen sizin elinizde. İyi bir zaman yönetimiyle, vaktinde istediğiniz yerde olabilirsiniz. Başarılı insanlar böyle düzenli bir planla işlerini yürütürler.
Nelson Mandela'nın bir sözüyle konuyu netleştirebiliriz: 'Dargınlık, zehri içmek ve başkalarını öldüreceğini ummak gibidir.' Aynı şey öfke, kıskançlık ve nefret gibi konular için de geçerlidir. Bu tür duygulara kendinizi kaptırdığınızda, tek kaybeden siz olursunuz. Başarılı insanlar, başkalarının ne yaptığına bakarak değil, kendilerinin ne yaptıklarına bakarak değerlendirme yaparlar.
Çoğu kişinin çevresinde böyle insanlar vardır. Çok işi var, yetiştiremez deriz ama bir şekilde her şeyi zamanında halleder. Aslında doğru bir zaman yönetimiyle, herkes böyle olabilir. Herkesin günü 24 saat. Önemli olan o 24 saati nasıl kullandığımız. Kısacası, başarılı insanlar zamanın önemini kavrayıp, onu iyi kullanırlar.
İşimiz, çevremizdeki insanlar kimi zaman bizi olduğumuzdan farklı biri gibi davranmaya itse de, aslında kimse bizi kullandığımız araba, giydiğimiz kıyafetin markası vb. kriterlerden dolayı sevmez. Bunlar sadece bizim büründüğümüz makyajlar. Çevrenizde bu makyajları seven insanların olması, sizi de sevdikleri anlamına gelmiyor. Başarılı insanların tek yaptığı, kendileri olmaktır. Sahte, yapay kimliklere bürünerek çok arkadaşları olmasındansa, yalın halleriyle az ama öz dosta sahip olmayı yeğlerler.
'Korkmamız gereken tek şey, korkunun kendisidir.' sözü iyi bir özdeyiş olsa da, aslında üstüne düşünmemiz gereken bir diğer söz de, 'Korkmamız gereken tek şey, kendimiz.' Neden korkuyoruz peki? Olabilecek veya olmayacak şeylerden korkuyoruz. Sonucunu değiştiremeyeceğimiz şeylerden korkuyoruz. Başkalarının bizi yanlış anlamasından korkuyoruz. Kısacası her şeyden korkuyoruz. Bu korku da bizim, hayallerimize, istediğimiz şeylere ulaşmamızı sağlayacak hamleler atmamızı geciktiriyor. Korkularınızın esiri olmayın. İlk adımı atmak her şeyde olduğu gibi bu konuda da çok önemli. Kariyerinizi başka bir yönde mi ilerletmek istiyorsunuz, iş işten geçmeden somut bir adım atın. Dükkan mı genişleteceksiniz, üstüne somut fikirler koyun. Peki başarılı insan korkmazlar mı? Elbette korkarlar, en çok da geçmişe dönüp baktıklarında 'Keşke...' demekten korkarlar. Onun için adımlarını iyi atarlar.