Yaşadığımız dönemin en iyi romancılarından Murakami’nin çalışma ve günlük hayat ritüeline bakılırsa yazar 'sabah horozu' sınıflolarak tabir edilenlerden. Murakami’nin roman yazdığı dönemlerde günlük rutini şu şekilde; sabah dörtte kalkıp ara vermeden beş-altı saat yazı yazıyor, öğleden sonra koşuyor veya yüzüyor, günlük işlerini hallediyor, kitap okuyup müzik dinliyor, akşam yemeğini yiyor ve en geç dokuzda yatıyor.
Ayrıca bu rutini asla bozmadan uzun dönemlerde sürdürmeye dikkat ettiğini de üstüne basa basa söylüyor. Murakami, bu hayat tarzının sosyalleşme olanaklarını ve saatlerini kısıtladığını kabul ediyor. Akşam dokuzda yattığı ve Tokyo şehri sınırların dışında, taşrada yaşadığı için sosyal hayatının sıfıra yakın olduğunu ekliyor.
Sosyal hayat eksikliği Murakami’yi üzmüyor, çünkü hayattaki önceliklerini belirlemiş ve her şeye zamanı yetemeyeceğinin bilincinde. Bu durumu kendi sözleri ile şöyle özetliyor: “Her yeni kitabım öncekinden iyi olduğu sürece, ne tür bir yaşam biçimi benimsersem benimseyeyim, okurlarım bunu kabul edecektir. Bir romancı olarak benim görevim ve en önemli önceliğim bu değil mi?”
erdoğan nerde moruq ?
az olmuş bu liste. leonardo da vinci ve daha bi çok kişi eksik.
nerden favorilere aliyoduk gençler bu nasi güncelleme