Ailesiyle taşındığı Ostroda şehrinde denizcilikle ilgilenmeye başlayan Krystyna Bölgenin göllerinde yelkenlilerle açılıyor. Yapılan görüşmede ‘Çocukken büyük gemilerin onu çok heyecanlandırdığını ve gazete, dergi küpürlerinden bu gemilerin fotoğraflarını kesip biriktirdiğini’ söylüyor. Hatta gemilere olan bu ilgisi ve sevgisi o kadar büyük ki üniversitede gemi mühendisliği okumaya karar veriyor. Krystyna’nın hikayesi aslında 1975 yılında ‘Dünya Kadınlar Günü’nün ilan edilmesiyle başlıyor. Polonyalı Denizciler Birliği bir gezi düzenliyor ve dünya turu yapması için bir kadın seçmiyoruz diyorlar. Krystyna arkadaşlarıyla birçok kez açıldığı ve yeteneği sayesinde bu işi tek başına da yapabileceğini anlıyor. Danimarkalı bir denizcinin ona kurduğu “Kim böyle küçük bir botla Kuzey Denizi’ne açılır? Hem sen bir kadınsın. Git evine. Buraya kadar tek parça geldiğine dua et!” (Tanıdık geldi bu cümleler değil mi?) Cümleleri Krystyna 1976 yılında eşinin kendisi için, ihtiyaçlarına göre hazırladığı Mazurek isimli bir yelkenli ile dünya turuna başlamasına sebep oluyor aslında. Ekstrem hava şartlarından etkilenmemek adına çizeceği rota ile Gdansk’tan sırasıyla Kanarya Adaları, Atlantik Okyanusu, Karayip Denizi, Panama Kanalı ve Pasifik Okyanusu’na ulaşıyor. Pasifik’ten sonra Tahiti, Fiji ve Avusturalya’ya gidiyor. Oradan Hint Okyanusu’nu geçip Ümit Burnu’na bir selam verdikten sonra ilerliyor. 1978 yılında 401 günün ardından, 57,719 kilometre yol kat ettikten sonra 18 Haziran’da ülkesi Polonya’ya döndüğü zaman o uluslararası bir kadın kahraman artık!
Listeye bir de Türk kadını ekleyelim. Fatma Meral Sever, ilk kadın seyyahımız. 1968 de bir yıl diye çıktığı gezilerine ordan oraya binbir çeşit macera ile geçerek sekiz yılda 41 ülke gezmiş. Hürriyet’e gönderdiği gezi yazıları ve binlerce fotoğraf bir de batik sevdasıyla şimdi Antalya’da yaşıyormuş.
Helal olsun hepsine cesur ve azimli kadınlarmış,bir mollanın dördüncü karısı olmayı,mirastan eksik pay almayı ,peçelere burkalara bürünmeyi,hak ve hukukunun kısıtlanmasını kabullenmeyi,cemaatlerin kölesi hizmeetçisi olmayı sindirebilip kabullenebilen badem beyinli kadınlara ibret olsun,kararlı ve karakter sahibi özgür bir kadının neler yapabileceğini görerek kendilerine örnek alsınlar...