Onedio Logo

Başarı mı, Tatmin mi? Girişimcinin İçsel Boşlukla Savaşı

Kapak Görseli

'Hayatın anlamı, insanın anlam arayışında yatar.' — Viktor Frankl

Girişimcilik dışarıdan bakıldığında büyüleyici görünür. Kendi işinin patronu olmak, özgürlüğü eline almak, hayalini kurduğun fikri gerçekliğe dönüştürmek... Ancak bu yolun sonunda her zaman beklenen doyum hissi gelmez. Başarı geldikten sonra bile, içten içe bir tatminsizlik hissi girişimcinin yakasını bırakmayabilir. Aslında bu, sıklıkla yaşanan ama nadiren dile getirilen bir gerçektir.

‘En tepeye vardığınızda, manzaranın içinizi boş bırakabileceğini kimse söylemez.’

Zirveye ulaşmak, çoğu insanın hayatı boyunca peşinden koştuğu bir hedeftir. Ancak bu hedefe ulaşıldığında yaşanan duygular, genellikle beklentilerin çok ötesindedir. Görkemli bir başarı hikâyesi, dışarıdan alkışlarla taçlandırılsa da içsel olarak bambaşka bir boşluk yaratabilir. Çünkü insan, yalnızca çıktığı yüksekliğe değil, o yüksekliğin ona hissettirdiklerine de bağlıdır. Tepede durmak, aşağıdan bakıldığında gurur verici

Dış Başarıya Rağmen İçsel Boşluk

Dış Başarıya Rağmen İçsel Boşluk Görseli

2022 yılında Harvard Business Review tarafından yayınlanan bir çalışma, 300'den fazla erken aşama teknoloji girişimcisinin psikolojik durumunu inceledi. Katılımcıların %68'i, şirketleri belli bir büyüklüğe ulaştığında ya da yatırım aldığında 'bekledikleri tatmin hissine erişemediklerini' belirtti. Yani dışarıdan görülen başarı, içerideki boşluğu doldurmaya yetmiyor.

İnsan beyninin ödül sistemine dair yapılan nöropsikolojik çalışmalar da bu hissi destekler niteliktedir. Örneğin, University College London tarafından yürütülen bir deneyde, dopamin salınımını tetikleyen asıl unsurun başarıya ulaşmak değil, başarıya yaklaştığını hissetmek olduğu tespit edildi. Bu 'ilerleme hissi', beynin ödül merkezlerini uyarıyor ve kişiye tatmin duygusu veriyor. Hedef gerçekleştiğinde ise bu biyolojik uyarım ani bir şekilde azalıyor, bu da 'zirvede neden boşluk hissettim?' sorusunun cevabını biyolojik düzeyde açıklıyor.

Bu durumu yaşayan girişimciler için en çarpıcı gerçeklerden biri şu olabilir. Tırmanışta hissedilen heyecan, zirveden daha tatmin edici olabilir. Çünkü süreçteki mücadele, anlam yaratır. Amaç gerçekleştiğinde o mücadele sona erer ve anlam geçici olarak silikleşir.

‘Zirvede yıldızlara yakınsın, ama aynı zamanda yapayalnızsın.’

İşte bu içsel boşluk, pek çok başarılı girişimcinin sessizce yaşadığı bir gerçekliktir. Sıklıkla dışarıya anlatılmaz, çünkü başarıya ulaşmış birinin mutsuz olma hakkı yokmuş gibi düşünülür. Oysa başarı ve tatmin, aynı anda var olmak zorunda değildir.

Bu içsel boşluk duygusu bizi bir başka önemli soruya götürür.

Tatmin duygusu ne zaman ve nasıl oluşur?

Cevap belki de beklediğimiz kadar karmaşık değildir. Tatmin; sürecin kendisiyle kurulan, anlamla beslenen, aidiyetle derinleşen bir duygudur. Başarıdan farklı olarak, dış dünya tarafından verilmez, içeride inşa edilir. Yatırımlar, medya görünürlüğü ve büyüme rakamları elbette önemlidir. Ancak tüm bu dış başarılar, kişinin kendiyle barış içinde olmadığı bir yerde kalıcı bir tatmin yaratmaz.

Amerikalı psikoterapist Irvin Yalom, 'İnsanı iyileştiren şey, diğer insanlara sağladığı faydanın farkındalığıdır' der. 

İşte bu farkındalık, girişimcinin tatmin duygusunu besleyen en temel kaynaklardan biridir. Sadece üretmek değil; ürettiğinin kime, nasıl hizmet ettiğini bilmek.

Bu nedenle tatminin oluşması, başarıdan çok anlamla bağlantılıdır. 

Anlam ise çoğu zaman hızla koşarken değil, durup etrafına baktığında fark edilir.

Tatmin, Süreçle Kurulan Bir Bağ

'Mutluluk bir sonuç değil, bir süreçtir.' — Carl Rogers

Başarı, sonucun adıdır. Tatmin ise süreçle kurulan duygusal bağın meyvesidir. Bu ayrım, girişimciliğin görünmeyen ve genellikle ihmal edilen boyutudur.

Sıkça duyduğumuz bir başarı hikayesi şöyle gelişir. Kurucu, yatırım alır, büyür, takdir edilir, ama geceleri uykusuzdur. Çünkü başarılar sadece dış dünyanın onayıdır. Tatmin ise içeriden gelir. Bu fark çoğu zaman fark edilmez, çünkü başarı coşkusunun içinde kişinin kendine yönelme fırsatı yoktur. Oysa tatmin, ancak içe bakışla ve süreçle duygusal bağ kurarak mümkündür.

Tatmin, sadece ne başardığınızla değil, nasıl başardığınızla ilgilidir. Süreç boyunca hissettiğiniz anlam, aidiyet, bağlılık ve gelişim, o başarının ne kadar tatmin sağlayacağını belirler. Tatminin sürdürülebilir olması için sürece duyulan saygı, yapılan işe duyulan sevgi ve o yolda karşılaşılan insanlarla kurulan bağlar hayati önemdedir.

Yapılan araştırmalar, insanların uzun vadeli mutluluğunun büyük ölçüde rutinlerden, alışkanlıklardan ve değer temelli davranışlardan beslendiğini gösteriyor. Başarının zirvesi geçici bir tatmin sunsa da, sürece yerleştirilen değerler kalıcı izler bırakır.

Sosyal psikolog Roy Baumeister'ın belirttiği gibi, insanlar yaşamdaki tatmini 'anlamlı bir katkı hissi' ile ilişkilendirir. Yani bir şirkete liderlik etmek değil, o şirket aracılığıyla neye hizmet ettiğiniz belirleyici olur. Tatmini artıran şey, faydalı olma ve başkalarına değer katma bilincidir. Çünkü en kalıcı tatmin, başkasının yaşamına dokunduğunuzu bildiğinizde doğar.

Bu anlayış, bir sonraki bölümde ele alacağımız kimlik kavramı ile doğrudan bağlantılıdır.

Girişimcinin Kimlik Kapanı

'İnsan ne iş yaparsa yapsın, en çok kendini yaratır.' — Albert Camus

Modern dünya, kimlikleri işle eşleştiriyor. 'Girişimciyim' cümlesi, bir meslek tanımı olmaktan çıkıp bir benlik beyanına dönüşüyor. Bu, dışarıdan etkileyici görünürken, aynı zamanda büyük bir risk taşır. İş başarısız olduğunda ya da durduğunda, kişi kökten bir kimlik sarsıntısı yaşayabilir.

Birçok girişimci, işini sadece bir gelir kaynağı değil, aynı zamanda bir varoluş biçimi olarak görür. Bu nedenle şirketin başarısızlığı, yalnızca maddi bir kayıp değil; aynı zamanda kişisel bir yenilgi gibi hissedilir. Bu psikolojik düzlemde, iş ile benlik arasındaki çizgi bulanıklaşır. Girişimcinin kişisel değeri, şirketin büyüklüğüyle ölçülmeye başlanır. Bu durum, tatmini sürekli bir 'daha fazlası' arayışına dönüştürür.

Bireyin tüm öz değerini başarıya bağlaması, onu içsel tatminden uzaklaştırır. Çünkü dış dünya ne kadar alkışlasa da, içeride kimliğini yalnızca performansa bağlamış bir birey için bu yeterli değildir. Girişimciliği bir kimlik olarak yaşayan kişi, başarının inişli çıkışlı doğasına karşı daha savunmasız hale gelir. 

‘Her düşüş, yalnızca ticari değil, varoluşsal bir kırılma yaratır.’

Kimliğini yalnızca başarıya bağlayan bir girişimci için tatmin, sonsuza dek ertelenmiş bir hedef haline gelir. Oysa insan, sadece ne yaptığıyla değil; nasıl hissettiğiyle, nasıl dönüştüğüyle ve süreçte kim olduğuyla da tanımlanmalıdır.

‘Ne kadar yükseldiğini değil, ne kadar dönüşebildiğini hatırlar insanlar.’

Bu yüzden girişimcilikte tatmin, yalnızca zirveye ulaşmakla değil, o yolculukta kim olduğunu keşfetmekle ilgilidir. Tatmini kalıcı kılan da işte bu dönüşümdür.

İşte bu noktada, tatminin yapı taşlarına bakmak bize yol gösterebilir.

Tatmini Tetikleyen 4 Psikolojik Temel

'Yaşama anlam katmak, insanın en temel ruhsal ihtiyacıdır.' — Martin Seligman

Pozitif psikoloji alanında uzman olan Dr. Martin Seligman, bireysel tatmini besleyen dört temel unsurdan söz eder: anlam, bağlılık, ustalık ve otonomi. 

Bu unsurlar yalnızca bireysel mutluluğu değil, aynı zamanda insanın yaşamla kurduğu derin ilişkiyi de belirler.

Girişimciler genellikle otonomi (bağımsızlık) ve ustalık (bir konuda yetkinlik) konusunda güçlüdür. Kendi kararlarını verebiliyor, yeni bir alanda uzmanlaşabiliyor, belirsizlikle başa çıkabiliyorlardır. Ancak anlam (yaptığı işin daha büyük bir değer taşıması) ve bağlılık (bir topluluğa aidiyet) zayıf kaldığında, tatmin duygusu da eksik kalır.

Bir girişimci her gün yeni kararlar alabilir, ürününü büyütebilir, pazarda kendine yer açabilir. Fakat bunu neden yaptığı sorusunun cevabı belirsizse, başarı onu derinleştirmek yerine yavaş yavaş tüketmeye başlar. Bu durum özellikle kurucuların yalnızlıkla baş başa kaldığı dönemlerde belirginleşir. Çünkü insan yalnızca yaptığını değil, kimlerle ve neden yaptığını da bilmek ister. Anlam ve bağ koparsa, başarı bile boş bir kabuktan ibaret kalır.

Bu nedenle tatmin, yalnızca bireysel değil; aynı zamanda sosyal ve duygusal bir meseledir. Bir ekip içinde aidiyet hissetmek, hizmet edilen kullanıcıdan gelen geri bildirimi içselleştirmek ya da toplumsal bir fayda yarattığını bilmek, girişimcinin yolculuğunu anlamlı ve tatmin edici kılar.

Bu psikolojik yapı taşları zedelendiğinde, kişinin başarısı artabilir; ancak ruhsal doyumu azalır. Peki bu tatmin neden bu kadar kırılgan olabilir?

Tatminin Önündeki Gizli Engeller

‘Başarı, başkalarıyla yarışta; tatmin ise kendinle barışta gizlidir.’

Tatmin duygusu, içsel bir dinginlik ve huzur halidir. Ancak bu duygu, modern girişimcilik ikliminde çeşitli psikolojik engellerle kuşatılmış durumdadır. Tatmini bozan bu engeller çoğu zaman sessizdir, ama derin etki bırakır. Başarılı gibi görünen bir girişimci, aslında bu görünmez yüklerin altında eziliyor olabilir.

  • Sürekli karşılaştırma: 'Rakibim şu kadar büyümüş', 'X girişim şöyle bir fon aldı' gibi düşünceler, girişimcinin kendi yolculuğunu değersizleştirmesine yol açar. Karşılaştırma, motivasyon değil, çoğunlukla içsel eksiklik hissi üretir. Sosyal medya ve sektörel başarı hikâyeleri, bu kıyaslama halini daha da keskinleştirir.

  • Ertelenmiş haz: 'Önce şu hedefe ulaşayım, sonra nefes alırım' diyerek yaşanması gereken an ertelenir. Girişimci sürekli bir sonraki başarıya koşarken, bulunduğu anı kaçırır. Bu da tatmini ertelemekten öteye, onu tamamen gözden kaçırmaya neden olabilir.

  • Sosyal baskı: Girişimciler, çoğu zaman kendi seslerini bastırarak çevrenin beklentilerine cevap vermeye çalışır. Aile, yatırımcılar, arkadaş çevresi; herkesin bir yorumu vardır. Bu yorumlar bir noktada girişimcinin pusulasını şaşırtır. İç motivasyonun yerini dış onay alma çabası alır.

Bu engeller, tatmini körelten ve başarıyı yüktüren tuzaklardır. Kimi zaman başarıyı ulaşılamaz bir noktaya taşır, kimi zaman elde edilmiş başarıları görünmez kılar.

İşte tam da bu nedenle, tatmin için sadece hedef belirlemek yetmez; o hedefin psikolojik anlamını ve yolculukta seni nasıl etkilediğini de sorgulamak gerekir. Bunları aşmak için bir zihinsel dönüşüme, yani başarı tanımını içerden yeniden şekillendirmeye ihtiyaç vardır.

Tatmini İnşa Etmek, Yolculuğa Dönüş

'Gerçek yolculuk, yeni manzaralar bulmak değil, yeni gözlerle bakmaktır.' — Marcel Proust

Tatmin, bir vardığın yer değil, sürekli içinde olduğun bir yolculuktur. Bu yolculuk, dış başarıdan çok içsel bütünlükle ilgilidir. Çünkü insan, yalnızca nereye vardığıyla değil, oraya nasıl gittiğiyle de şekillenir.

Tatmini bir yolculuk olarak gördüğümüzde, duraklar değil, yön duygusu önem kazanır. Bu yönü bulmak için insanın kendisine dürüst sorular sorması gerekir. Aksi hâlde dıştan başarılı, içten yönsüz bir yürüyüş başlar. Sürekli bir hedefe koşarken yön kaybedilir, başarı olur ama neden başarıldığı unutulur.

Bu yolculuk için bazı anahtar sorular şunlar olabilir.

  • Bu yola neden çıktım?

  • Kimlere değer katıyorum?

  • Kendimi sadece kazandıklarımla mı, yoksa kattıklarımla mı tanımlıyorum?

  • Yaptığım iş beni besliyor mu, yoksa tüketiyor mu?

  • Bugün attığım adım, beni kim olmak istediğime biraz daha yaklaştırıyor mu?

Bu tür sorular, girişimcinin kendi iç rehberliğini güçlendirmesini sağlar. Çünkü tatmin, çoğu zaman dış gürültü sustuğunda ortaya çıkar.

Tatmin, zaferde değil; ne için savaştığını bildiğinde saklıdır. Bu nedenle girişimcinin asıl yolculuğu, sadece ürün ve yatırım ekseninde değil, anlam, değer ve kendilik ekseninde şekillenir.

'Kendini gerçekleştiren kişi, hem dünyayı hem kendini anlamlandırır.' — Abraham Maslow

Girişimcilik, sadece bir iş modeli kurma değil, aynı zamanda insanın kendi anlam yolculuğudur. Başarı, sizi sahneye çıkarabilir. Ama tatmin, sizi içeriden alkışlayan şeydir. 

‘Görülmek güç verir, ama anlaşılmak iyileştirir.’

Bu yazıyı okuyan bir girişimciyseniz, bir sonraki hedefinize yürürken kendinize şu soruyu sorun, 'Bu sadece şirketimi büyütmek mi, yoksa beni de büyüten bir yolculuk mu?'

Çünkü bazen en büyük başarı, tatmini kaybetmeden yürüyebilmektir.

Instagram

LinkedIn

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Popüler İçerikler

Üç Belediye Başkanının Gözaltına Alınmasına Tepkiler Çığ Gibi
Üç Belediye Başkanının Gözaltına Alınmasına Tepkiler Çığ Gibi
Kurtlar Vadisi Dizisinde Cevat Akarsu Rolüyle Tanınan Şekip Taşpınar Hayatını Kaybetti
Kurtlar Vadisi Dizisinde Cevat Akarsu Rolüyle Tanınan Şekip Taşpınar Hayatını Kaybetti
Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’ndan Leman’da Yayınlanan Karikatür Hakkında Açıklama
Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’ndan Leman’da Yayınlanan Karikatür Hakkında Açıklama