'Her şeyin bir manifestosu olur da dağ bisikletçisinin olmaz mı?'
Türkiye'nin dağ bisikleti denince akla ilk gelen gruplarından biri olan Keşan DOÇEK bisikletçilerinden Hakan EŞME'nin pedallarından dökülen 33 maddelik bir manifesto şöyle başlıyor: Bas pedalına kardeşim, abim, ablam!
Not: İçerikteki tüm fotoğraflar faaliyetlerimiz sırasında çekilmiştir.
Ekip arkadaşlarınla olan uyumunu sakın bozma; kente dönünce etraflıca tartışır ve o andaki gergin durumlara kallavi bir kahkaha atarsınız.
Çiçeğin, tozun, mevsimin kokularını çek içine, kokular ve renkler bisikletçinin olmazsa olmazıdır.
Uygunsa iki kelam hoş sohbet ile katıl coşkusuna, değilse ver selamını devam et yoluna.
Dönüyorsa tekeri, götürüyorsa seni istediğin yere, bırakmıyorsa yarı yolda, en yakın yoldaşındır bisikletin unutma.
Sessizce ya da çok korkarsan bağırarak geç git yanlarından ama havladıkları için onlara kızma.
Onların tarifleri kendi bilgilerine göre ve her daim araç önceliklidir.
Ufak tefek tamiratlarını öğren, lastiğini onar, zincirini tamir et, frenlerini yenile, yağına suyuna bakmayı ihmal etme.
Fakat şunu da aklından çıkarma, yol demek sürpriz demektir.
Kriterin bu olsun; daha sonra keyifle anlatacağın bu faaliyet, en çok yorulduğun ve zorlandığın faaliyet olacaktır.
Çok abartıp da anlam kayması yaşama.
Henüz olgunlaşmamış ahlatın suyuna kanıp da çok fazla ağzına atma, boğulursun, kıyamam. Güvemlerin, böğürtlenlerin tozuna aldırma. Kızılcıklar olduysa, heybene doldur.
Dilinde türkü eksik olmasın. Bazen bir bozlağa eşlik et, bazen bir rock ritmiyle coş.
Ne ağacın sana üstünlüğü var ne senin ona. Sen sadece hareket eden bir canlısın bunu unutma.
Hiçbir elektronik malzemeye güvenme, bozulur, kırılır, çalışmaz, çekmez, şarjı biter; kalakalırsın bir dere çatağında dımdızlak.
Bir zemin patika olduysa geçeni çok olmuş demektir. Yol seni döndürür durur ama patikalar hep kestirmedir.
Hiç olmazsa şu öğüde kulak ver: “Yalnız çıkacaksan yola, gideceğin bölgeyi yakınlarına muhakkak bildir.”
Kan şekerin düşer, dilin damağın kurur, at bir tane ağzına, nanelisi nefes de açar; tatlı yiyip tatlı konuşmayı ihmal etme.
Yorgunluk ve bir an önce bitime varma isteği kaza riskini tetikler. Hiçbir zaman acele etme. Telaş, kazaların en önemli nedenlerinden biridir.
Doğa aşık olunacak kadar muhteşem, rüzgar konuşacak kadar dost, patikalar girilecek kadar çekicidir.
Aynı parkura girsen bile, her anın kokusu ve dokusu farklıdır; parkura değil doğada olmaya odaklan.
Kaynaklar;
#8 Yürüyüşte yada bisiklette birinin selam vermesi sebepsiz mutluluktur benim için.Bu yüzden yaya yada araçla bir bisikletli görsem mutlaka selam veririm. #13 Her ne kadar havlamak doğalarında olsa da özellikle çoban köpekleri tehlikeliler. #14 Ben daha adamakıllı mesafe bilgisi verebilen köylüye denk gelmedim .Gelen de yoktur herhalde :))
Lisedeyken bisikletle az zaman geçirmediydim, çok da severim dağ bisikletlerini arazide verdiği haz beni çok mutlu ediyor, Ama şimdi hep aklımda ama bir türlü bir bisiklet grubuna dahil olmaya fırsatım olmuyor, Yokuş in yokuş çık özledim valla :((
Hakan abim kalemine sağlık =) Her zamanki gibi leziz bir dille döktürmüşsün =)