Yazdığı barış çağrısı dolu mektubu ile Rusların bile kalplerini ısıtan Samantha Smith'in hikayesi bir zamanlar bütün dünyayı şoke etmişti. Gelin beraber öğrenelim.
Yazdığı barış çağrısı dolu mektubu ile Rusların bile kalplerini ısıtan Samantha Smith'in hikayesi bir zamanlar bütün dünyayı şoke etmişti. Gelin beraber öğrenelim.
Kraliçenin hizmetkarı ona yanıt verdi ve mektubu yazdığı için teşekkür etti. Samatha, mektubu cevap aldığı için çok mutluydu.
Annesi Jane'in önerisi üzerine, Samantha kalemini tekrar alıp Sovyetler Birliği'nin yeni lideri olan Genel Sekreter Yuri Andropov'a yazmaya karar verdi.
Öncelikle, 'Yeni işiniz için tebrikler' dedi.“Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri'nin bir Nükleer savaşa gireceği konusunda endişeleniyorum... Siz savaşa oy verecek misiniz, yoksa?” diye yazan Smith, 'lütfen mektubuma geri dönün' diyerek mektubunu sonlandırdı.
Samantha'nın mektubunun Rusya devlet gazetesi olan Pravda'da yayınlandığı haberi aileye ulaştığında, yerel, ulusal ve uluslararası medya aniden aileye yönelmişti ve 'Amerika'nın En Genç Elçisi' hakkında daha fazla bilgi talep ediyordu.
'Hatta bir fotoğrafçı aileyi ön verandalarında fotoğraflamak için Paris'ten geldi.' Sovyetler de özel izin alarak Manchester'e TV ekibini gönderdi' diye annesi yazıyor.
Rus generali de mektuptan etkilenmişti ki mektubunda dünya genelinde barış arzusunu anlatıyordu. Ayrıca mektubunda Andropov, Samantha ve ailesini Rusya'ya davet ediyordu.
Çok geçmeden her TV kanalı Samantha ile röportaj yapmak için kavga ediyordu. Samantha büyük bir ün kazanarak birçok televizyon programına çıktı.
Londra, İngiltere'de bir 'Lime Street' bölümü çekmek için bir gezi sonrası, Samantha ve babası evlerine dönerken uçak yolculuğu yapıyordu. Uçak, Auburn-Lewiston, Maine'deki küçük bölgesel havaalanına iniş yapmaya hazırlanıyordu.
Pistin bir buçuk kilometre kadar uzağında bulunan kavak ağaçlarına çarparak yere çakıldı.
Samantha öldüğünde sadece 13 yaşındaydı. Birçok devlet adamı Samantha'nın evde kalan annesine üzüntülerini anlatan mektuplar yazdı.
Vakfın kurulmasından sadece 1 ay sonra Amerikan başkanı Ronald Reagan ve Sovyet Genel Sekreteri Mikhail Gorbachev, İsviçre'de bir araya geldi ve iki ülke arasındaki görüşmeleri yoğunlaştırmayı kabul ettiler.
Bazılarına göre Samantha'nın bu küçük ama güçlü çabası savaşı engelleyen sebepti. Siz ne düşünüyorsunuz?