Barışa Adanmış Mektubu ile Kalplerimizi Isıtan Samantha Smith'in Bütün Dünyayı Ağlatan Hikayesi!

Yazdığı barış çağrısı dolu mektubu ile Rusların bile kalplerini ısıtan Samantha Smith'in hikayesi bir zamanlar bütün dünyayı şoke etmişti. Gelin beraber öğrenelim.

1977 yılının yazında Manchester, Maine'deki bir okul kızı olan Samantha Smith, İngiltere kraliçesine tahttaki 25 yılını kutlayan bir mektup yazmıştı.

Kraliçenin hizmetkarı ona yanıt verdi ve mektubu yazdığı için teşekkür etti. Samatha, mektubu cevap aldığı için çok mutluydu.

Samantha, Soğuk Savaş döneminde Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasındaki gerginlikler nükleer savaş tehdidini artırdığı için endişeliydi.

Annesi Jane'in önerisi üzerine, Samantha kalemini tekrar alıp Sovyetler Birliği'nin yeni lideri olan Genel Sekreter Yuri Andropov'a yazmaya karar verdi.

Öncelikle, 'Yeni işiniz için tebrikler' dedi.“Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri'nin bir Nükleer savaşa gireceği konusunda endişeleniyorum... Siz savaşa oy verecek misiniz, yoksa?” diye yazan Smith, 'lütfen mektubuma geri dönün' diyerek mektubunu sonlandırdı.

O andan itibaren, Smith ailesinin hayatı hiçbir zaman aynı olmayacaktı.

Samantha'nın mektubunun Rusya devlet gazetesi olan Pravda'da yayınlandığı haberi aileye ulaştığında, yerel, ulusal ve uluslararası medya aniden aileye yönelmişti ve 'Amerika'nın En Genç Elçisi' hakkında daha fazla bilgi talep ediyordu.

"İngiltere, Avustralya, Almanya ve Bulgaristan'dan gelen TV ekipleri vardı."

'Hatta bir fotoğrafçı aileyi ön verandalarında fotoğraflamak için Paris'ten geldi.' Sovyetler de özel izin alarak Manchester'e TV ekibini gönderdi' diye annesi yazıyor.

25 Nisan'da, Andropov'tan bir mektup geldi.

Rus generali de mektuptan etkilenmişti ki mektubunda dünya genelinde barış arzusunu anlatıyordu. Ayrıca mektubunda Andropov, Samantha ve ailesini Rusya'ya davet ediyordu.

Samantha, Temmuz 1983'te Sovyetler Birliği'ne gelişinde Rusya Genç Öncüleri tarafından karşılandı.

Çok geçmeden her TV kanalı Samantha ile röportaj yapmak için kavga ediyordu. Samantha büyük bir ün kazanarak birçok televizyon programına çıktı.

Hatta Samantha, Kobe'deki 21. Yüzyıl Çocuklar Uluslararası Sempozyumu'nda konuşma yapmak için Japonya'ya gitti ve konuşması için biraz Japonca da öğrendi.

Ancak 25 Ağustos 1985'te bir trajedi gerçekleşti!

Londra, İngiltere'de bir 'Lime Street' bölümü çekmek için bir gezi sonrası, Samantha ve babası evlerine dönerken uçak yolculuğu yapıyordu. Uçak, Auburn-Lewiston, Maine'deki küçük bölgesel havaalanına iniş yapmaya hazırlanıyordu.

Uçak, sis ve hafif yağmurda iniş yapacakken piste çok alçak ve hızlıca yaklaştı.

Pistin bir buçuk kilometre kadar uzağında bulunan kavak ağaçlarına çarparak yere çakıldı.

Uçaktaki sekiz kişi öldü, bunlar arasında Samantha ve babası da vardı.

Samantha öldüğünde sadece 13 yaşındaydı. Birçok devlet adamı Samantha'nın evde kalan annesine üzüntülerini anlatan mektuplar yazdı.

Ekim 1985'de uçak kazasından iki ay sonra Jane Smith, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği arasında daha iyi bir anlayışı teşvik etmeye adanmış bir vakıf olan Samantha Smith Vakfı'nı kurdu.

Vakfın kurulmasından sadece 1 ay sonra Amerikan başkanı Ronald Reagan ve Sovyet Genel Sekreteri Mikhail Gorbachev, İsviçre'de bir araya geldi ve iki ülke arasındaki görüşmeleri yoğunlaştırmayı kabul ettiler.

"Amerika'nın En Genç Elçisi" olan Samantha Smith bu zamanlarda bir umut ışığıydı.

Bazılarına göre Samantha'nın bu küçük ama güçlü çabası savaşı engelleyen sebepti. Siz ne düşünüyorsunuz?

İlginizi çekebilir:

Tarihin En İyi Elektronik Müzik Grubunu Seçiyoruz!
Gördüğünüz Anda Size Zaman Yolcuğu Yaptırıp Hiç Görmediğiniz Yerlere Işınlayacak İlginç Tarihi Eserler
Eyvah Eyvah! Yapay Zekâ Artık Yüz Analiziyle Hangi Siyasi Görüşe Sahip Olduğunuzu Söyleyebiliyor

Popüler İçerikler

Tam Bir Erkek Annesi: Oğlu Can'la Yolculuğa Çıkan Ezgi Mola'dan "Anne Be" Dedirten Sözler
TikTok Akımı Facia İle Bitti: 15 Yaşındaki Çocuk Cinsel Organını Yaktı!
Mert Demir'in Ateşine Düşen Düşene: Yılmaz Morgül ve Selen Görgüzel'den Sonra Hatice de Kendini Parçaladı!