Orakçıoğlu'nun AKP'li pek çok isimle bulunduğu etkinlikleri örnek veren Terkoğlu, 'Cemaat; kurumlarıyla, etkinlikleriyle, evleriyle devletin gözünün önünde. İmkânları da çoğu zaman devlet kurumları sağlıyor' ifadesini kullandı.
Terkoğlu yazısında şunları kaydetti:
'FETÖ, esas olarak Nurculuğun kolu olan bir cemaatti. Hizmet Vakfı gibi Nurculuğun çatısı olan kuruluşlar, Fethullahçılığı resmi olarak destekliyordu.
Örgütün kumpasları Ergenekon, Balyoz gibi davalarla sınırlı değildi. Tahşiyeciler adı verilen Fethullahçıların rakibi olan bir dini grup da FETÖ’nün operasyonuna uğramıştı. 22 Ocak 2010 tarihinde, Tahşiyecilerin lideri Molla Muhammed de dahil olmak üzere, 122 kişi gözaltına alınmış, bir kısmı tutuklanmıştı. FETÖ’ye yargı süreci açılınca Tahşiye kumpası da hâkim önüne çıktı.
İşte bu dönemde ilginç bir belge Orakçıoğlu’nun kumpasla ilişkisini gündeme getirdi. Tahşiye kumpasının ilk işaretini, 6 Nisan 2009 tarihinde, FETÖ lideri Gülen, Tahşiyecileri hedef göstererek vermişti. Ardından 14 Nisan 2009’da, Elazığ Emniyet Müdürlüğü’ndeki FETÖ’cü polisler, Tahşiyeciler hakkında bir istihbarat raporu yayımladı. Adeta Nurcu bir militanın diliyle yazılmış polis raporunun kaynağı, Elazığ’da Hulusi Yahyagil’in önde gelen talebeleriydi. İşte Tahşiyeciler, FETÖ’cü polislere kendileri aleyhinde ifade vererek kumpasa ortaklık edenin, bizzat Orakçıoğlu olduğunu iddia ediyor.
tuzluk kafalı badeciler.
Sakallı cübbeli tespihliler bu ülkenin kanseridir. Kanser'in tedavisi kanserden daha çok tahribat yaratır. Cümleten geçmiş olsun.
Nurcular hem fetoye hem finans ettikleri ve destek verdikleri gezi zekalilara karşı durmuştur