Kafa açarak varoluşunuzu sorgulatan 20 felsefi filmden 20 unutulmaz repliği sizler için derledik!
Kafa açarak varoluşunuzu sorgulatan 20 felsefi filmden 20 unutulmaz repliği sizler için derledik!
Mutlu olmanın tek yolu sevmektir. Sevmezseniz hayatınızı boşa yaşarsınız.
– Pinokyo gerçek bir çocuk oldu, ben de olursam eve gelebilir miyim?
+ O sadece bir hikaye.
– Hikayeler olanları anlatır.
+ Hikayeler gerçek değildir! Sen gerçek değilsin!
Bedenlerimiz ruhlarımızın hapishaneleridir. Derimiz ve kanımız, tutsaklığımızın demir parmaklıklarıdır. Yine de korkmayın. Et çürür. Ölüm her şeyi küle çevirir ve, böylece, ölüm her ruhu serbest bırakır.
Rakamları hangi sistemde grafiğe dökerseniz dökün, bir şablon ortaya çıkar. Bu yüzden doğada her yerde şablonlar vardır. Kanıt bulaşıcı hastalıkların döngüsü, geyik popülasyonlarının artması ve azalması, güneş lekesi döngüleri, Nil Nehri'nin alçalıp yükselmesi... Peki borsaya ne demeli? Rakamların evreni bize evrensel ekonomiyi gösteriyor.
Bir tren bekliyorsun. Seni uzaklara götürecek bir tren… Trenin seni nereye götürmesini umduğunu biliyorsun ama emin değilsin. Ama önemi yok. Bir trenin seni nereye götüreceğini nasıl umursamazsın? Çünkü birlikte olacaksınız.
Neden, Bay Anderson neden? Neden, neden, neden? Bunu neden yapıyorsun? Niye? Ayağa kalkmak niye? Kavga etmek niye? İnandığın şeyler için kavga ettiğini mi sanıyorsun? Sağ kalmadan öte bir şeyler için mi? Bana söyleyebilir misin, biliyor musun? Özgürlük mü? Gerçek mi? Belki de barış ya da sevgi olabilir mi? Yanılsamalar Bay Anderson, algılamada aldanmalar… Herhangi bir anlama ya da amacı olmayan bir varoluşu ümitsizce haklı göstermeye uğraşan zayıf insan zekasının ürettiği geçici kuruntular ve bunların hepsi de Matrix kadar yapay. Zaten, sevgi gibi zavallı bir kavramı insan zekası icat edebilir. Bunu görebilirsin Bay Anderson, artık bunu anlaman gerek! Kazanamazsın! Kavga etmen boşuna! Neden, Bay Anderson neden? Niye inat ediyorsun?
Eskiden gökyüzüne bakar, yıldızlar arasındaki yerimizi merak ederdik. Şimdi yere bakıp topraktaki yerimiz için endişeleniyoruz.
Ayçiçeğini düşün... Güneşe doğru eğilir. Fazla eğilmiş bir ayçiçeği ölmüş demektir. Servis yaparken şunu aklından çıkarma ki sen bir köle değilsin. Hizmet büyük bir sanattır, Tanrı en büyük hizmetkardır. İnsanlara hizmet verir ama insanların kölesi değildir, bunu aklından çıkarma.
Günaydın! Ve olur ya belki sizi göremem; iyi günler, iyi akşamlar ve iyi geceler!
Neden sigara dumanı asla sigaraya geri dönmez? Neden moleküller birbirinden uzaklaşır? Neden dökülen mürekkep damlası yeniden kullanılmaz? Çünkü evren, harcama ve israfa doğru hareket eder. Bu, kullanılmaz enerji miktarı ilkesidir. Evrenin eğilimi, çoğalan düzensizliğe doğru evrimleşmektir. Kullanılmaz enerji miktarı ilkesi zaman okuyla ilişkilidir, evrenin genleşmesinin bir sonucudur. Fakat yerçekimi gücü, genleşme gücüne karşı denge oluşturursa ne olur? Ya da kuantum enerjisinin çok zayıf olduğu kanıtlanırsa? Tam bu anda, evren daralma safhasına girebilir, bu da evrenin sonu olan büyük patlama demektir. O durumda zamana ne olur? Bütün evrende? Cevabı kimse bilmiyor.
İnsanlar meraklarını giderebilmek için tereddüt ettikleri her konuyu öğrenmeye meyillidir.
Hiç nefret ettiğin ve gerçekten de sıkı çalıştığın bir işin oldu mu? Uzun, sıkı bir çalışma günü. Sonunda evine gidersin, yatarsın, gözlerini yumarsın. Ve birden kalkar ve farkına varırsın ki o gün boyu çalışma sadece bir rüyaymış. İçine uyandığın hayatı asgari ücrete satmak yeterince kötüyken, şimdi bir de rüyalarını bedavaya alırlar.
Gerçek bir intihar acelesiz, disiplinli bir kesinliktir. İnsanlar kestirip atar, intihar korkaklıktır diye. Saçma. İntihar muazzam bir cesaret gerektirir.
Biz televizyon izleyerek milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük ama olmayacağız. Şimdi bunu anlamaya başlıyoruz.
Sana Tanrı hakkında bir iki sır vereyim. Tanrı seyretmeyi sever. O bir oyunbazdır. Bir düşünsene, insana içgüdüler verir; sana bu olağanüstü yetiyi verir, sonra ne yapar dersin? Sırf kendi eğlencesi için, kendi özel kozmik komedi filmi için tam zıttı kurallar koyar. Gelmiş geçmiş en büyük ahmak. Bak ama dokunma. Dokun ama tatma. Tat ama yutma. Ve sen sekip dururken o ne yapar? Hasta, kahrolası kıçıyla güler! Sadisttir! Görevi başında bulunmayan bir derebeyidir! Buna tapmak mı? Asla!
İyilik içten gelir. İyilik bir seçimdir. Bir insan seçemezse, insanlıktan çıkar.
Ben artık önemliyim. Herkes beni seviyor. Yakında milyonlarca kişi beni görecek ve benden hoşlanacak. Onlara senden ve babandan bahsedeceğim. Bize nasıl iyi davrandığını. Hatırladın mı? Bu, sabahları uyanmak için iyi bir sebep. Kırmızı elbiseye girmem için, kilo vermem için bir sebep. Gülümsemem için bir sebep. Yarını çok güzel gösteriyor. Elimde ne var? Neden yatağı yapıp bulaşıkları yıkayayım? Yapıyorum ama neden yapayım? Yalnızım. Baban gitti, sen de gittin. Bakacak kimsem kalmadı. Elimde ne var?
Yalnızım ve yaşlıyım.
Sıkıldım mı? Hayır, hiç de sıkılmadım. Ben hiç sıkılmam. Herkesin derdi bu, herkes sıkılıyor. Doğa size açıklandı ve sıkıldınız, yaşayan beden açıklandı ve sıkıldınız, evren size açıklandı ve siz bundan da sıkıldınız. Şimdi yalnızca ucuz heyecanlar istiyorsunuz; bunlardan bol bol istiyorsunuz. Ve yeni oldukları sürece ne kadar adi, saçma oldukları fark etmiyor. Hakkımda ne söylersen söyle ama ben hiç de sıkılmıyorum.
Hayat sona eriyor ve tam da orada fark edilmeden herkesin önünde duran gizemli bir dünya oluşuyor… Ama kimse bunu fark etmiyor.
Bazı insanları eğitemezsiniz. Kötülüklerini suratlarına vurunca sadece inkar etmez, sizden daha da nefret ederler. Onları görmezden de gelemezsiniz. Cezalarını hak etmişlerse hak etmişlerdir. Merhamet her zaman en doğrusu değildir, en güzeli ve en ahlaklısı da değildir. Size kötülük edenleri mazur görmek, onlara anlayış göstermek, onların içindeki şeytanı ancak besler, büyütür. Affetmek belki de o insana yapabileceğiniz en büyük kötülüktür.
sondaki haricinde çöp.insanlar film izlerken bile bunları okadar iyi anlamazken niye getirip gözlerine,beyinlerine sokuyorsunuz?algı yaratıp beyinlerini yıkıyorsunuz?bunlarmı hayat dersi?intiharı cesaret gibi gösteren,Allah'la alay eden utanmaz,rezil saçma filmler!!bunlar film değil beyin yıkamak için kullanılan araçlar!buraya çocuklar giriyo!hadi biz bişeylerin farkındayız,onlar bu saçma düşünceleri ilke olarak alıp hayatlarında uygulayabilirler cool görüneceklerini düşündükleri için!!nekadar yanlış yaptığınızın farkındamısınız acaba?!😠👎
Bak ama dokunma. Dokun ama tatma. Tat ama yutma. Ve sen sekip dururken o ne yapar? Hasta, kahrolası kıçıyla güler! Sadisttir! Görevi başında bulunmayan bir derebeyidir! Buna tapmak mı? Asla! VAY VAY VAY VAY
You make me feel like a person / requiem for a dream