Ankara’da barınama sorununa dikkat çekmek için eylem yapmak isterken gözaltına alınan üniversite öğrencilerinin yargılandığı dava görülmeye başlandı. Barınamıyoruz Hareketi’nden üniversiteliler sadece kendileri için değil, barınma sorunu yaşayan milyonlarca üniversiteli için o salonda bulunduklarını söyledi.
TBMM’de bütçe görüşmelerinin yapıldığı sırada, 12 Aralık 2021 günü barınma sorunlarına dikkat çekmek ve taleplerini dile getirmek amacıyla farklı şehirlerden otobüslerle Ankara’ya gelen ve şehir girişinde polis tarafından gözaltına alınan 46 öğrenci ve onları izleyen 3 gazeteci hakkında ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşler Kanununa Muhalefet’ suçundan açılan davanın ilk duruşması, Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Tutuksuz 26 sanığın katıldığı duruşmada, sanık avukatlarından Emre Erdal, derhal beraat kararı verilmesini talep etti.
Savcı, sanıkların savunmasının alınmamış olması gerekçesiyle bu talebin reddini istedi. Hakim, dosya kapsamı ve yerleşik Yargıtay kararları nazara alındığında sanıkların savunmaları alınmadan derhal beraat kararı verilmesini gerektirir neden bulunmadığını belirterek talebi reddetti. Talebin reddedilmesinin ardından sanık savunmalarına geçildi.
Mert Batur, cemaat yurtlarındaki yaşanan sorunları hatırlattı.
Batur, “Enes Kara, biz gözaltına alındıktan yaklaşık bir ay sonra kalmaya zorlandığı cemaat yurdunda gördüğü baskı ve karşı karşıya kaldığı geleceksizlik altında intihara sürüklendi. Arkadaşlarımızın üstüne kaldıkları yurtlarda inşaat malzemeleri düştü, yağmurda çatıları uçtu, yangında yangın merdivenleri kapatıldığı için yaralandılar. Daha dün Düzce’de bir deprem oldu, sabaha karşı herkes ayağa dikildi. Barınma sorunu işte budur. Ödenmesi imkansız ücretlere, yaşanması imkansız evlerde oturmak ve alınmayan önlemler sebebiyle can korkusuyla sabah karşı uykundan uyanmak. Biz yanıldıklarını kanıtlamak için mücadele etmeye devam edeceğiz' dedi.
Savunmasını yapan üniversitelilerden Arda Yüksel şunları söyledi:
'Şimdi Ankara’ya olan bu yolculuğumuzun yasallığını bu mahkeme tartışacak. Ancak meşruluğumuz sorgulanamaz. Biz, bu anlattıklarımdan ve barınamayan milyonlardan meşruluğumuzu çoktan alıp çıkmıştık o yola. Dolayısıyla bu yolculuğun yargılanacak bir tarafı varsa o da ancak etkisizliğimiz olabilir. Bu yolculuğumuzu ancak yetişemediğimiz Enes Kara, evlerini yıkılmaktan kurtaramadığımız yoksul halk hakikatle yargılayabilir.'
Savunma yapan üniversiteliler, öğrenci yurtlarındaki devam eden problemlere vurgu yaparak sorunların hâlâ çözülmediğinin de belirtti. Dava 22 Mart saat 11.00’e erteledi.
ANKA ve Cumhuriyet
Barınamama gibi bir problemi nasıl yaşıyorsunuz ? Ankara'da onlarca devlet yurdu var.. Doğruya doğru demek gerekir ya bazen.. Umarım bunun altından da malum terör örgütlerinin dikenli sopası çıkmaz. Yeni nesil gümbür gümbür geliyor diyorlardı ama yeni nesil çok fazla hassas sanırım..
çok değişmiş olsa da ve hata payıyla girişten anladığım kadarıyla bizim DTCFnin bebeleri.. ah be çocuklar, herkes için uğraşır gt altına girerken fazla iş gelmese bari başınıza..
böyle bir saçmalık olamazdı o da bize denk geldi davaya bak