Sabah kalktınız, demlediniz çayı. İçtiniz bardak bardak. Oh, bir rahatladınız. Evet, çayın rahatlatıcı bir özelliği var, hatta özellikle Türk halkında bağlayıcı/bağımlayıcı bir özelliği de var. Yemek yenir mesela, sonra çay demlenir, sonra meyve kesilir ama o çayın altı kolay kolay kapanmaz. Çay hep sıcaktır, içimizi ısıtan ve ferahlatandır. O halde çaya 1 dakikalık saygı duruşunuzu bugünlük bu yazıyı okuyarak yapabilirsiniz. Hadi rastgele.
Öyle yağ yakma zımbırtılarıymış, ilaçlarıymış hiç gerek yok. Kaç gencin heba oluşunu gördü bu gözler Show TV'de. O yüzden doğal yollarla yakımını sağlıyoruz yağlarımızın. 1-2-3 hadi kızlar. Yeşil çay, içerdiği kateşin maddesi sayesinde -ki kendisi antioksidandır- yağ yakımını hızlandırır.
Yeşil çayın bir diğer faydası da içtiğinizde kemiklerinizdeki mineral yoğunluğunu artırması ve güçlendirmesidir. Özellikle teyzelerimize duyrulur: Kemiklerinize iyi geliyor teyyzelerim, ay teyzem, ay yavrum.
Çay sigara hiç bu kadar sağlıklı olmamıştı! Şaka bir yana siyah çay sigaranın bazı etkilerine karşı bir savaşçı gibi savaşıyormuş. Ancak yüksek miktarda sigara ve çay tüketimini maalesef ki hiçbir doktor önermiyor. Aslında hiçbir doktor sigarayı da önermiyor.
Afiyetle içmelik hazırladığınız çay, o bir türlü içilemeyen detoks içeceklerinden on bin kat daha iyidir. Tamam, çok abartmayalım ancak detoks etkisini geride bırakacak kadar yüksek oranda antioksidan içerir. Bu nedenle yeni nesil detoks içecekleri içmek yerine çay içebilirsiniz.
İçtiğiniz siyah çay ağız içi yaralarının onarılmasında, ağızda yer alan bakterilerin öldürülmesinde görev alır. İçerdiği polifenol maddesi sayesinde plak oluşumunu engeller, dişleriniz hep yumurtanın Çayina ile fırçalanan tarafı gibi olur.
Özellikle stresli dönemlerde neredeyse tüm çaylar sakinleştirici etkisiyle sizi rahatlatır. Tabii ki bitki çaylarından bahsetmiyoruz, gerçek çaydan, çay yapraklarından bahsediyoruz. Eğer tutup da adaçayını bir sürü lıkır şeklinde içerseniz maalesef kötü sonuçlar doğabilir. O nedenle yeşil ya da siyah çay stresi anlarda sizi sakız reklamında gibi hissettir. Stresiz baaağğşım diye.
Böyle bir reklam metni şimdiye kadar hiç yazılmadığı için bize kızmayın, metin yazarlarının problemi. Konumuza dönelim efendim, beyaz çay içerdiği anti-kolajen maddelerle cildinizin yenilenmesine ve tazelenmesine yardımcı olur. Esneklik sağlar. Pırıl pırıl parlayan yüzler beyaz çayla dolan midelerde olur.
İçerdiği kateşin ve oksitadif maddeler sayesinde göz tansiyonunu azaltır, kataraktın silinmesine yardımcı olur ve görüşünüzü güçlendirir. En güzel gözlerin müsebbibidir bu nedenle.
Antibiyotiklerin bir yeri düzeltirken diğer yeri bozmasına karşın çay doğal bir antibiyotiktir, yangılı ve iltihaplı hastalıklarda aktif rol oynar, çalışır didinir ki o iltihabı kurutabilsin. Tabii ki tek başına bir hastalığı iyileştirecek güce sahip değildir ve böyle hastalıklarda hemen doktor kontrolü altına girilmelidir ancak bir kulak delik olsa ne iyi olur.
Özellikle ilkbahar döneminde polen alerjisi olanların ne çektiğini bir onlar bilir bir de onlar :) Bu yüzden bu dönemi çayla geçirmek alerjen unsurların etkisini azaltmakta oldukça faydalıdır.
Kıssadan hisse: İçiniz, içtiriniz. Beyaz olur, yeşil olur, siyah olur. Çaydır, bizimdir.
Ölümüne çay içen bi milletiz bebek popolu dayı gören oldu mu ?
Rizeliyim. Benim turp gibi olmam gerekiyor o zaman?
Çay kandaki demir üretimini azaltıyor diye biliyorum ama. İçebilirsiniz yinede.