Fotoğraflar: Twitter / @rasimaslan
İstanbul'a içme suyu sağlayan barajlardaki su seviyesi son yılların en düşük seviyesinde seyrediyor.
Bu baraj ve göletler azami 868 milyon 683 bin metreküp su biriktirme hacmine sahipken şu anda yüzde 80,09 oranında boş durumda.
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, kentin içme suyu kaynaklarının doluluk oranı bugün itibarıyla yüzde 19.91 olarak ölçüldü.
Su miktarı Ömerli'de yüzde 16,87, Pabuçdere'de yüzde 4,30, Sazlıdere'de yüzde 5,33, Büyükçekmece'de yüzde 17,72, Alibey'de yüzde 29,91, Terkos'ta yüzde 21,15, Kazandere'de yüzde 6,80, Elmalı'da yüzde 23,23, Darlık'ta yüzde 46,72 ve Istrancalar'da yüzde 23,04 olarak kaydedildi.
Online olarak yapılan 'Kuraklık ve Su Yönetimi' panelinde konuşan İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, su sıkıntısı ve kuraklık konusunda sadece iklim değişikliğinin suçlanmasının doğru olmadığı belirterek; nüfus artışı ve aşırı talebe dikkat çekti.
olayın kuraklıkla olduğu kadar nüfusla da alakası var. o kadar çok insan var ki her yer beton oldu ve bu betonlarda yaşamak için daha fazla insan geldi, kaynaklar daha hızlı tükendi. istanbul taşıyamayacağı yükte insan barındırıyor. bu kadar kalabalığa deniz suyunu arıtsan, o bile kurur.
Kontrolsüz şehirleşme ile hava, toprak, yağmur her şeyin düzenini iyice bozduk. Ormana, ağaca ihtiyacımız var. Villaya değil.
dördüncü hatta beşinci köprüyü de yapalım. tüm hazineyi bir şehre gömelim. daha çok gelsinler. bu yatırımları Anadolu'nun ücra köylerine götürsek, tarımsal kalkınma yapılsa, köylü köyüne dönse ve orada mutlu olsa nasıl olur?