Bankalarda Risk Hesabı! Seçim Sonrası Ekonomide Sorunlar Görünür Olacak: KKM mi, Döviz mi?

Merkez Bankası'nın 'liralaşma' stratejisi kapsamında döviz talebini engellemek üzerinden sistemdeki tüm düzenlemeleri bankalar üzerinden yapmasıyla sisteme aşırı yük bindiği biliniyor. Üstelik faiz indirimleriyle de bankacılık sisteminde yine piyasa dinamikleri üzerinden bağımsızlaşan göstergeler, 28 Mayıs seçimleri sonrası için de soru işaretlerini artırıyor. Geçen aylarda ABD'de görülen bankacılık sistemindeki sorunlar, Türkiye'de de tarihinin en büyük krizi olan 2001 dönemini hatırlattı. Bankacılık sisteminde yıkıma ancak ardından da yeniden doğuşa neden olan 2001 krizindeki gibi bir manzarayla mı karşı karşıyayız? Uzmanlar inceliyor.

14 Mayıs seçimlerine dek, piyasaların düzenlemeler ve tedbirlerle stabil tutulmaya çalışılması, seçimlerin sonuçlanmamasıyla 15 günlük uzatmalara gitti. Bu da piyasalarda belirsizlik yarattı.

Merkez Bankası bu dönemi öngöremediğinden olsa gerek, piyasalarda belirsizlikle görülen oynaklığın önüne geçmek amacıyla ya da kaynak israfını önlemek için iki düzenlemeye ihtiyaç duydu. 

Biri kredi kartı nakit avans ve kuyum (altın) harcamalarına yönelik olurken, diğeri de bankalara gerçek kişi müşterilerinde TL mevduat dönüşüm oranı 'ek hedefi' geldi. 

İlk düzenleme piyasada ayın sonunu zor getiren vatandaşın, sorunu fark etmesine neden olunca, hemen geri adım atıldı.

TL dönüşüm oranı ek hedefi ise sürdüğünden bankacılık sektöründe sular durulmadı.

Düzenleme ile banka yönetimleri acil toplanırken, KKM’ye yüksek faiz vermeye yönlendiren uygulama, aksi takdirde sabit faizli menkul kıymet alımlarını artırmayı gerektiriyor. Bu da ABD'de bankaların faiz artırımları sonrasında yaşadıkları risk öngörüsüzlüğünü hatırlatırken, sektörde adeta sakal-bıyık dilemması yaşanıyor. Bunun için de yöneticiler risk analizleri yapıyorlar.

Mevduat faizleri de bu ortamda yükselmeye devam ediyor.

Mevduat Faizleri Yükselirken Yanlış Anlamaya Açık Bankacılık İşlemleri

BDDK haftalık verilerinde KKM'nin büyüklüğünün seçim öncesi haftada 2 trilyon 346 milyar 755 milyon TL olduğu görülürken, 2023 yılı içinde bu miktar 931 milyar 452 milyon TL arttı.

Ekonomim'den Şebnem Turhan'ın analizine göre, bankacılık kaynakları, KKM faizinin üzerine prim de uygularken, şirketlerin döviz dönüşlü KKM hesapları ise çok daha hızlı arttığını vurgularken, seçim öncesi 1,5 aylık süreçte bu hesaplar 31 milyar dolar arttı. 

KKM, BDDK verilerine göre toplamda 532,8 milyar dolar olan döviz ve TL mevduatın yüzde 22,5’ini oluşturuyor. Uzmanlar ise KKM’nin dövize endeksli olduğuna dikkat çekerek, döviz mevduatlarla birlikte bakılırsa toplam mevduatın yüzde 62,7’sine ulaştığını belirtiyor.

Dövizde düzenlemeler de dikkat çekmeye devam ediyor.

Nakit Avans, Ek Hesap, Dövizde Kurumsallara Kısıtlama Derken "Sermaye Kontrolü Gelir mi?" Sorusu Soruluyor

14 Mayıs seçiminden önceki günlerde ve sonrasındaki hafta KKM dönüşlerinin yoğun olduğu bilinirken, KKM’den çıkış yaparak döviz talep edenlerin de piyasada sıkışıklık yarattığı belirtiliyor.

Farklı bankacılık kaynaklarından 'Bankacılar perişan. Sektör kriz yaşıyor' söylemleri yayılırken, 'dövizin nereden bulunacağı'nın sektörde en büyük gündem olduğu vurgulandı. 

Bankacılara, 'müşterilerinin eurobond ya da yurtdışı hisse senedi portföyünü bozdurarak, yurtdışındaki paralarının girişiyle döviz dönüşümlü KKM yapmaları' telkin edildiği de iddia edildi.

TL mevduat faizlerinin 20 yılın zirvesine çıkarak, kredi vermeleri de zorlaşan bankalar, risk analizine başladı.

Aylardır bankaların gündemlerinin KKM ve hedefler olduğuna dikkat çekilirken, sektör yüksek faiz ile hedef tutmazsa alınacak olan menkul kıymetler üzerinden zarar hesabı yapıyor.

Önemli veriler derleyen @e507 KKM'yi bankaların bilançoları üzerinden hesaplıyor.

twitter.com

Bugün KKM'nin sonlanması halinde, Hazine ve TCMB yükümlülükleri hesaplanırken, bu talebi piyasaların kaldırmayacağı biliniyor.

Bu tutarlarda döviz talebini piyasanın kaldırmayacağını, kuru sakinleştirecek hiçbir silahın da adamakıllı kullanılmayacağını bildiğimize göre... hayalî senaryomuz hayalî kalmaya devam edecek. 'Bir şeyin oluru hiçbir şekilde yoksa olmayacak demektir, fazla dert etmeye gerek yok :)'

Geçen günlerde Prof. Dr. Ali Hakan Kara da KKM'yi Ponzi sistemine benzeterek, değer üretmediğini, ilk başta herkes memnun olurken, şimdi ise tıkanmış bir sistem olduğunu belirtti.

twitter.com

"Ponzi sisteminde önce herkes mutludur, fakat zaman içinde saadet zincirinin sürdürülemeyeceği anlaşılınca daha büyük riskler alınır, büyük tavizler verilir; tahribat büyür ve sonunda sistem çöker. İçerde kalan yatırımcının canı fena halde yanar."

"Gelinen noktada KKM’deki mevduatlar 120 milyar dolara çıktı. Temmuz’dan sonra her hafta yaklaşık 8-10 milyar dolar geri dönüş olacak. Devasa bir potansiyel döviz talebi…"

KKM adlı saadet zincirinin sonuna doğru yaklaşılıyor. Bu saatli bombanın önce büyümesinin durdurulması, sonra da kontrollü bir şekilde etkisiz hale getirilmesi gerekiyor. Bu yapıda ısrar edilirse sonu hoş bitmeyecek.

Uyarması bizden…

Seçimlerden sonra seçilen iktidarın bir yol haritası olduğuna inanırsak, döviz talebini de ekonomideki normalleşmeyle olası yabancı yatırımcı girişleri ve iyi geçebilecek bir turizm sezonu ile bertaraf edebilir miyiz sizce de? Yoksa piyasalarda konuşan mevcut iktidar deyimiyle "felaket tellalarının" söyledikleri mi başımıza gelecek? Bekleyip görelim.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

CDS Yeniden Harekete Geçti: Türkiye'nin Risk Primi Seçim Arasında Yükselişte!
Uluslararası Kuruluşlar Türkiye'yi Cari Açık Konusunda Uyardı
"Kriz Kahini" Nouriel Roubini Türkiye'de Seçim Sonrası Bekleneni Açıkladı: Kriz, Sosyal Medyada Goygoya Döndü

Popüler İçerikler

Köylü Fenomenlerin İçerik Kavgası Tartışma Yarattı
Terörist Fethullah Gülen’in Cenazesinde Yeni Skandallar: Protestan Şirket, 25 Bin Dolarlık Tabut, Doğum Tarihi
Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı'dan Zehir Zemberek Sözler: ''Teraziden Kaçan Bir Takım Görüyoruz''