Bangladeş'in nüfusunun yaklaşık yüzde 90'ını Müslümanlar, yüzde 9'unu da Hindular oluşturuyor.
ABD merkezli insan hakları izleme örgütü Human Rights Watch (HRW) son bir kaç yıldır bu ülkede ifade özgürlüğü ile yurttaşlık haklarının sert şekilde bastırıldığını söylüyor.
Bangladeş'den BBC'ye konuşan insan hakları avukatı Sara Hossain toplumun çoğunluğunun dini köktencilikle giderek artan devlet baskısı arasında sıkışıp kaldığını söyledi.
'Konuşmaya korkar oldular'
Hossain, 'Çoğu insan artık konuşmaya korkar hale geldi'diyor.
Sara Hossain, bu sıkışıklıkta, bir yandan devletten korkarak devletin dini aşırılık sayabileceği şeyleri söylemekten korkanlar, diğer tarafta İslamcıların saldırıları yüzünden laikliği savunmaktan korkanlar olduğunu anlatıyor.
Ama bir yandan da devletin baskısının, elindeki güvenlik gücü ve istihbarat örgütlenmesi dikkate alındığında neden İslamcıların saldırılarını engellemediği sorusu var.
Sara Hossain, 'Bu konuda yeterli çaba gösterildiğinden kuşkuluyum' diyor ve şöyle açıklıyor;
'Kaynakların önemli bir kısmı siyasi muhaliflerin tasfiye edilmesine, hükümetin çıban başı gibi gördüğü insanların susturulmasına harcanıyor gibi görünüyor. Bu insanlar dini aşırılık ve köktencilikle mücadelede hükümetle ittifak yapabilecek kişiler bile olsa.'
Olaylı gösteriler
İnsan Hakları İzleme Örgütü HRW geçtiğimiz yıl Ekim ayında Bangladeş Parlamentosu'nun polise daha geniş yetkiler veren ve cezaları artıran yeni bir yasa çıkardığını hatırlatıyor.
Son cinayetlerden sonra Bangladeş'in Washington büyükelçiliğinden bir diplomat, hükümetin sorumluları yakalamak için her türlü önlemi aldığını söylemişti.
Hifazat-ı İslam gibi radikal örgütler laik eğitimin son bulmasını istiyor ve siyasetin İslami kurallara tabi olmasını talep ediyorlar.
Şiddet olaylarını bu örgütün başlattığı öne sürülüyor.