İstanbul'un Fatih ilçesinde korkunç bir yangın çıktı. Balat Oyuncak Müzesi'nde çıkan yangında büyük çapta hasar meydana geldi.
Yangınla ilgili inceleme başlatıldı.
Saat 05.00 sıralarında Fatih'te Yavuz Sultan Selim Mahallesi'ndeki Balat Oyuncak Müzesi'nde yangın çıktı.
Abdülezelpaşa Caddesi'nde bulunan Balat Oyuncak Müzesi'nden yükselen alevleri gören yurttaşlar, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi.
Bu sırada alevler oyuncak müzesinin hem çatısını hem de içeride bulunan oyuncakları sardı.
Olay yerine gelen itfaiye ekipleri alev alev yanan 2 katlı ahşap binaya müdahale etti. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 1 buçuk saatlik çalışması sonucu yangın, Oyuncak Müzesi'nin hemen yanında bulunan tarihi Aya Nikola Rum Ortodoks Kilisesine sıçramadan söndürüldü.
Yangın sırasında herhangi bir yaralanma ve can kaybı yaşanmazken müze olarak kullanılan binada büyük çapta hasar meydana geldi.
İstanbulun nüfusu kalabalık ve haliylen manyak da çoktur illaki hal böyle olunca; herşey Elektrik Arzasıyla değil!!!! İnsan Beyni Arzasıyla oluyor bence.
Yanmamış bir şeyler kaldı ise suyla heba oldu. Yangın söndürmek için hala tonlarca suyun boca edilmesinden başka yöntem kullanılmıyor olması çok ilginç değil mi? Mesela sis bombası gibi bir şey olacak atacaksın içeriye 5 tane çıkan duman sebebiyle hiç oksijen kalmayacak falan filan.
Öğrenciliğim döneminde Balat'ta yaşamıştım. Biz oradayken değişmeye başlamıştı bölgenin demografisi. İlk yıllarda en sevdiğim aktivite kulaklığımı takıp kıyıdaki bir bankta Haliç'e karşı müzik dinlemekti. Kız arkadaşım da Kasımpaşa'da, karşıda otururdu. Sadri Alışık gibi kısmen de karamsar (mâl-i hülya) düşüncelere dalar giderdim ama yine de ortamın huzuru neşe salardı içime. Sonra sonra Suriyeliler geldi. 50 metre ötede belediyenin umumi tuvaleti varken direk dibine işeyen eşşek kadar adamlar, çimenlerin üzerine koyun gibi yayılıp mangal ve nargile keyfi yapan aileler; o ailelerin 10'lu, 20'li çeteler hâlinde huzura tecavüz eden çocukları; akşamın loşluğu basınca apar topar kalkıp geride bıraktıkları pis kokulu devasa çöp yığını. Sonra sonra sokaklarda bol bol kavga-gürültü de görülmeye başlandı; 5 liralık ucuz haplarla kafayı bulan serseriler de cabası. İğrenç bir yere döndü Balat. Bu değişen demografiye bakarak diyebilirim ki bu yangın kaza eseri olmayabilir.
İstanbulun nüfusu kalabalık ve haliylen manyak da çoktur illaki hal böyle olunca; herşey Elektrik Arzasıyla değil!!!! İnsan Beyni Arzasıyla oluyor bence.
Yanmamış bir şeyler kaldı ise suyla heba oldu. Yangın söndürmek için hala tonlarca suyun boca edilmesinden başka yöntem kullanılmıyor olması çok ilginç değil mi? Mesela sis bombası gibi bir şey olacak atacaksın içeriye 5 tane çıkan duman sebebiyle hiç oksijen kalmayacak falan filan.
Öğrenciliğim döneminde Balat'ta yaşamıştım. Biz oradayken değişmeye başlamıştı bölgenin demografisi. İlk yıllarda en sevdiğim aktivite kulaklığımı takıp kıyıdaki bir bankta Haliç'e karşı müzik dinlemekti. Kız arkadaşım da Kasımpaşa'da, karşıda otururdu. Sadri Alışık gibi kısmen de karamsar (mâl-i hülya) düşüncelere dalar giderdim ama yine de ortamın huzuru neşe salardı içime. Sonra sonra Suriyeliler geldi. 50 metre ötede belediyenin umumi tuvaleti varken direk dibine işeyen eşşek kadar adamlar, çimenlerin üzerine koyun gibi yayılıp mangal ve nargile keyfi yapan aileler; o ailelerin 10'lu, 20'li çeteler hâlinde huzura tecavüz eden çocukları; akşamın loşluğu basınca apar topar kalkıp geride bıraktıkları pis kokulu devasa çöp yığını. Sonra sonra sokaklarda bol bol kavga-gürültü de görülmeye başlandı; 5 liralık ucuz haplarla kafayı bulan serseriler de cabası. İğrenç bir yere döndü Balat. Bu değişen demografiye bakarak diyebilirim ki bu yangın kaza eseri olmayabilir.