Denizli başta olmak üzere İstanbul, İzmir ve Eskişehir'de bakıcılığını yaptığı 9 yaşlı çifti, çeşitli tarihlerde yemeklerine uyku ilacı atıp, para ve ziynet eşyalarını çaldığı tespit edilen Nurtem Doğacı (60) jandarmanın operasyonu ile yakalandı. İzmir'den Denizli'ye getirilen, 43 suç kaydı ve 14 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan Doğacı, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Çivril ilçesi, Kızılcasöğüt Mahallesi'nde geçen 23 Mart'ta jandarmaya başvuran Yaşar (83) ve Günsel Bozkurt (81) çifti, evlerinde uyutulduktan sonra para ve ziynet eşyalarının çalındığını belirtti. Çalışma başlatan ekipler, para ve altınları bakıcı olarak eve yerleşen Nurtem Doğacı'nın çaldığını belirledi.
Doğacı'nın internet sitelerindeki ilanlardan irtibat kurup, evlerine bakıcı ve temizlikçi olarak yerleşip, güven sağladığı yaşlı kişilerin yemeklerine uyku ilacı atıp, paralarını çaldığı tespit edildi. Doğacı'nın, en son Yaşar-Günsel Bozkurt çiftini de aynı yöntemle uyutup, 1700 euro, 3 bin TL ve 1 adet cep telefonu çaldığı belirlendi.
Doğacı'nın İzmir'in Konak ilçesindeki bir evde saklandığını belirleyen Denizli İl Jandarma Komutanlığı'nın Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ekipleri, 'Narkoz' adı verilen operasyon düzenledi. Çivril İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerinin de desteğiyle önceki gün düzenlenen operasyonda Doğacı, evde saklandığı battaniyenin altında yakalandı.
Gözaltına alınıp, Denizli'ye getirilen Doğacı'nın 43 ayrı suç kaydı olduğu, 4 ilde karıştığı 9 benzer suçtan 2017 yılından bu yana arandığı ve 'yağma suçu'ndan 14 yıl kesinleşmiş hapis cezasının bulunduğu belirtildi. Jandarmadaki işlemlerinin ardından dün adliyeye sevk edilen Doğacı, tutuklandı.
Yaşadıkları şokun etkisinden henüz kurtulamayan Yaşar Bozkurt, “Tanıdık deyip de herkesi evinize almayın” diye uyarı yaptı. Kendilerini uyku ilacı vererek soyan Nurtem D’nin ailesiyle tanışıklıklarının 40 yıl öncesine dayandığını hatırlatan Bozkurt, “40 sene önceden tanıyorum diyerek güvendim evime aldım, başıma neler geldi. Evimden kasamı soydu, ceplerimi kesip paralarımı çaldı. Bizi sütlaçla uyuttu. ‘Kızım kutu sütlaçla pişirme, sütçüyü arayalım, taze süt getirsin’ dedim ama dinlemedi. İlla ‘Ben kendim pişireceğim’ dedi. Biz televizyon seyrederken, gidip içerde hazırlayıp 3 tabak getirdi. Kendi yiyeceğine bolca tarçın koymuş, bizimkilere sorup azar azar koydu. ‘Eline sağlık, güzel olmuş’ deyip yedik. Sonra oturduğum yerde uyuyup kalmışım. Hanım karşı koltukta uyuyup kalmış. Kasadan bin 700 euro ve bin 500 TL, benim cebimden 910 lira ve hanımın çantasından da 220 lira ile 3 bin 500 liraya yeni aldığımız cep telefonunu çalıp gece 11.00’de evden çıkıp gitmiş. O gittikten sonra sabahleyin gelin geldi. Bizi ambulansla hastaneye götürmüşler. Hastanede 1 gün kaldık. Hastaneden çıktıktan sonra karakola gidip jandarmaya ifade verdik. Evdeki kameraları inceleyen jandarmalar, onun evden çıkışını falan görmüş” dedi.
Nurtem D’nin yaklaşık 1 ay boyunca her gün kendilerini ziyaret ederek güvenlerini kazandığını hatırlatan Yaşar Bozkurt, “Hanıma ‘Bana telefon alıverin’ demiş. Ben ilk başta ‘almam’ dedim ama hanım ısrar edince alıverdim. Ben babasıyla, hanım da annesiyle bazı fabrikalarda yıllarca beraber çalıştık. Çocukluğunda da yaramazdı. Annesinin parasını bankadan izinsiz alıp harcamıştı. 40 yıldan fazladır kendisini görmüyorduk. Nereden bulduysa telefonumuzu bulmuş. Bana mesaj yazdı ‘Yaşar Amca evinize gelip sizi görmek istiyorum’ diye. Ben de kabul ettim. Sonra başımıza bunlar geldi” diye konuştu.
Vizyonsuz. Battaniyenin altına saklanmak nasıl bir mantıkla alınmış bir karar.
Benzer olay yıllar önce babaannemin başına geldi. Yardımcı kadın işten ayrılmadan önce altın bileziğini çalıp gitmiş. Bulamadık. Allahtan 100 yıllık olanı değilde normal bitaneyi almış. Aman dikkat. Güvenmeden yanlız bırakmayın yaşlılar ile.
Hala ne bekliyor bu devlet?